Gayri Nizami; Asimetrik Savaş!

Bir önceki yazımızda, savaş nedir ve savaş türleri hakkında kabaca bilgiler vermeye çalıştık. Devlet ve millet olarak her gün yaşadığımız patlamalar, terör saldırıları ve döviz kuru üzerinden ekonomik kriz çıkarmak peşinde olan küresel sistem ve işbirlikçilerinin arka planının da bir savaş türü olduğundan dem vurduk. Bu savaşın adını koymak gerektiğinden,  düşman ve savaşın türüne uygun olan tedbirlerin neler ve nasıl olması hakkında birkaç cümle karalamaya çalışacağım.  Dünya üzerindeki terör örgütleri neden ve nasıl ortaya çıkmıştır? Bu terör örgütlerini kimler, neden ve nasıl desteklemektedir?  Küresel ve bölgesel güçler, potansiyel tehlike veya potansiyel güç olarak tanımladıkları devletlerde neden terör üzerinden asimetrik bir savaşa girişmekteler? Küresel ve bölgesel güçler,  Düzenli orduları ile neden savaşlara girişmekten kaçınıyorlar? Küresel sistem, dünya yer altı ve yerüstü kaynaklarını 100 yıl önceki gibi düzenli orduları ile sömüremeyeceği anladığı için mi terör örgütlerini desteklemekte ve kullanmaktadır? Küresel sistem düzenli ordu kayıplarının kendi kamuoylarında vereceği tahribatın önüne geçebilmek adına mı terör örgütlerini kullanmaktadır? Küresel sistem, dünyanın enerji ve petrol dağıtım merkezlerinin kavşak noktasında bulunan güzel Anadolu diyarı ülkemizi, kontrol ve denetim altına alabilmek adına mı terör örgütleri ve ekonomi üzerinden saldırıya geçmektedir? Daha nice benzer sorular…

Asimetrik Savaş ortamının çıkmasına hiç şüphe yok ki, çeşitli bölgesel anlaşmazlıklar, küresel gelişmeler, etnik gruplar, dinler ve mezhepler arası anlaşmazlıklar kaynaklık etmektedir.  Güçsüz olan askeri birliklerin veya terör örgütlerinin daha güçlü olan askeri birliklere karşı yürüttüğü gayrinizami harp unsurlarını da barındıran bir savaş yöntemidir. Asimetrik savaş, özellikle 11 Eylül sonrasında ortaya çıkan bir kavramdır. ABD, 2003 yılında, Afganistan ve Irak’ı işgal etmesinden sonra düzenli orduları ile mezkûr ülkelere büyük bir gösteriş ve sükse ile giriş yapmıştı. Fakat ABD bu ülkelerde her gün onlarca askerini kaybetmeye başlayınca, kendilerinin kurup yönetebileceği terör örgütleri üzerinden bu ülkeleri işgal etmeye, Ortadoğu ve Avrasya bölgesinde kaos çıkarmayı, yani asimetrik savaşa bu şekilde devam etme kararı aldı. Psikolojik Harp ve Harekât teknikleri, Asimetrik Savaş’ın uygulamalarında vazgeçilmez taktiklerden birisidir. Soğuk savaş döneminde başvurulan yöntemlerden birisi olan psikolojik harekât; her türlü propaganda, bilgi savaşı ve dolaylı örtülü hareketleri kapsamaktadır. Esas maksat, karşı tarafın özellikle halkın, kamuoyunun savaşma azim, metaneti ve iradesini kırmak ve zafer için gerekli moral güçlerden onu mahrum bırakmaktır. Halk desteği, güç dengesindeki asimetriyi etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Her gün ülkemize patlayan bombalar ve terör saldırıları ile de hedeflenen de zaten budur. Vatandaşlarımızın evlerinden çıkmamaları, işlerine gitmemeleri gibi bir korku, bir panik, bir endişe ve bir tedhişe sebebiyet vermeye çalışmaktır. Yakın tarihimizde Sudan iç savaşları, Yugoslavya iç savaşı, Keşmir sorunu ve Darfur olayları asimetrik savaşın en canlı örnekleri arasındadır.

ahmet-unver.jpg

Dünya emperyalistlerinin 100 yıllık yarım kalan, bölme ve parçalama planlarını devreye sokmak için kendi kurmuş oldukları terör örgütleri üzerinden,  vekâlet ve vesayet orduları ile bu asil devletimize ve milletimize karşı asimetrik bir savaş ilan etmiştir.  Türkiye Cumhuriyeti Devleti ülkesinde ve bölgesinde operasyon yapmaya çalışan tüm küresel sistem, küresel güçler ve işbirlikçilerine karşılık Türk Silahlı Kuvvetlerimizle ve Emniyet güçlerimizle ben buradayım demektedir… Yani Milli düzenli ordularımızla, Suriye sınırlarımızda Fırat Kalkanı ve diğer operasyonlarını başlatmıştır. Bu operasyonların devamı da gelecektir. Ne zamana kadar bu operasyonlar diye soranlara; Bölgemizde ve ülkemizde;  Huzur, Barış, Kardeşlik ve Adalet gelinceye kadar… Küresel sitem ve işbirlikçileri de bu birlik ve beraberlik ruhumuza idrak edinceye kadar… Birlik ve beraberlik halinde olduğumuzda hiçbir şey yapamayacaklarının da hepsi farkındalar… 

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir