Fare Çuvalı Teorisi; bir toplum ya da grubun dikkatini asıl önemli meselelerden uzaklaştırmak, huzur ve istikrarı bozmak amacıyla, bilinçli olarak; kaos, kargaşa, karmaşa, çatışma ve korku yaratma yöntemlerini açıklayan bir metafor.
Fare Çuvalı Teorisi; iş dünyası ve kurumsal ortamlarda, aşırı rekabetin kişi ve toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini anlatan bir metafor olarak da kullanılır.
Özellikle, dar bir alanda, çok sayıda kişinin bir araya geldiği, yoğun rekabet ve sınırlı kaynakların olduğu ortamlarda gözlenen davranışları açıklamaya çalışır.
Teoriye göre, sınırlı bir çuvalın içine konulan fareler, hayatta kalmak ve kaynakları elde etmek için birbirleriyle mücadele etmeye başlar. Bu durum, stres, düşmanlık ve nihayetinde tükenmişlik gibi olumsuz sonuçlara yol açmaktadır.
- Peki, İslam alemini yüz yıllardır, birbirleri ile çatışmasını, tüm enerjilerini ve PETRO DOLARLARI boş yerlere harcamasını nasıl okumak gerekir?
- İslam aleminde insanlar; bir kuru ekmek kavgası verirken, etnik ve mezhep çatışmaları ile birbirlerini de boğazlarken, ABD Başkanı üç günlük Orta Doğu ziyaretinde, neredeyse DÖRT TRİLYON DOLARI alıp gitmesini nasıl okumak gerekir?
Fare Çuvalı Teorisi yönetilemediğinde, stres, çatışma, düşük moral, düşük verimlilik ve birçok olumsuz etki ortaya çıkmaktadır.
İslam dünyasında İKİ MİLYAR Müslümanın FARE ÇUVALI Teorisi tuzağından çıkamadığı için dünyanın her bir bölgesinde ki Müslümanlar, her gün ZULÜM adına neler neler yaşamaktadır?
Bireysel – toplumsal ve bölge halkları olarak, Fare Çuvalından çıkabilmek dileklerimle! Ya da Fare Çuvalını sallayanları görebilmek ümidiyle!
- Mısır’ın bir köyünde, tarım mühendisi olarak çalışan bir kişi, Kahire’ye gitmek üzere trene biner. Yanına, köyün yaşlı çiftçilerinden biri oturur.
Mühendis, çiftçinin ayakları arasında bir çuval olduğunu fark eder ve yol boyunca çiftçi, her çeyrek saatte bir çuvalı çevirip içindekileri karıştırır, sonra tekrar ayakları arasına yerleştirir.
Bu durum yolculuk boyunca devam eder.
Mühendis: çiftçinin bu hareketini garipseyerek çuvalın hikayesini, sorar.
Çiftçi: Fareleri ve sıçanları yakalayıp bunları Kahire’deki Ulusal Araştırma Merkezi’ne satıyorum; orada laboratuvar deneylerinde kullanılıyorlar, diyor.
Mühendis: Peki, bu çuvalı neden sürekli çevirip sallıyorsun, diye sorar.
Çiftçi: Bu çuval fareler ve sıçanlarla dolu, eğer çuvalı çeyrek saatten fazla sallamaz ve çevirmezsem fareler ve sıçanlar rahatlayacak ve yerleşecekler. Bu durumda, onların gerginlikleri azalacak ve çuvalı kemirip delmeye başlayacaklar, diyor.
Bu yüzden onların korku ve gerginliklerini artırmak için her çeyrek saatte bir çuvalı sallıyorum.
Böylece birbirleriyle çatışırlar, içgüdülerine kapılırlar ve çuvalı unuturlar, ta ki Araştırma Merkezine varana kadar, diyor.
Mühendis: çiftçinin düşünce şekli ve Fare Çuvalı Teorisi karşısında şaşkınlığa uğrar, küresel ve emperyalist güçlerin, Türkiye gibi ülkelerde, uyguladığı siyasi tuzakları doğru analiz etmek ve doğru anlamak gerektiğini!
Aksi halde, Fare Çuvalı Teorisi gereği, yüz yıllardır olduğu gibi eften ve püften ya da etnik ve mezhepsel konu veya sorunları bahane etmek suretiyle bir birimize yemeye ve boğazlamaya devam ederiz!
Türkiye gibi ülkelerde, ekonomik istikrar – kalkınma ve toplumsal barışa yönelik girişimler olduğunda, dışarıdan destekli ve içerdeki işbirlikçiler maharetiyle, Fare Çuvalı neden sallanmakta olduğunu, doğru okumak, anlamak, yorumlamak ve konum almak gerekir!
Küresel güçler ve Emperyalistler, ülkemiz ve bölgemizdeki, sinsi hesap ve kirli planlarını gerçekleştirmek için yüz yılardır salladıkları FARE çuvalından kurtulmak için uyanık olmak ve kim ya da kimlerin FARE ÇUVALINI, neden sallamakta olduğunu, idrak etmek gerekir!
Aksi halde bir YÜZ YILI daha HEBA ederiz!
Aksi halde bir YÜZ YIL daha ETNİK ve MEZHEP Kavgalarına devam ederiz!