20 Mart 2021 tarihinde, Resiî Gazetede yayımlanan, 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonucunda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstanbul Sözleşmenin feshedilmesine karar verildi! Sözleşmenin 80. maddesi uyarınca taraflardan herhangi biri sözleşmeyi feshedebilir! Sözleşmenin feshi, bildirimin Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne ulaştırıldığı tarihten itibaren üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın birinci gününde yürürlüğe girecektir, diyor!.
Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından desteklenmekte ve taraf devletleri hukukî olarak bağlıyor!. Sözleşmenin beş temel ilkesi; Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesiymiş!. Yerseniz tabii ki!..
Sözleşme taslağı, 7 Nisan 2011’de Strazburg’da Avrupa Konseyi Bakan Yardımcıları toplantısında kabul edildi! Sözleşme, İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 11 Mayıs 2011 tarihindeki toplantısında imzaya açıldı!. 1 Ağustos 2014 tarihinde de yürürlüğe girmiştir! Onay belgesi 14 Mart 2012 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine iletilmiştir!.
Bazı odaklar ve nereye çalıştıkları da zahir olan çevreler; İstanbul sözleşmenin yürürlükten kaldırılmasının toplumsal sonuçlarından endişe duyduklarını vurgulamaktadır! Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti önlemeye yönelik önemli bir adım olan İstanbul Sözleşmesi’ni tüm toplumumuzun ortak menfaati için gözetmemiz gerektiğine! Ve bu doğrultuda fesih kararının yeniden gözden geçirilmesini talep ve rica ediyoruz, diyorlarmış!. Ne kadar da insani ve düşünceli bir hareket!.
Neymiş efendim!. Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen adı ile İstanbul Sözleşmesi, 45 ülkenin imzaladığı ve Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan uluslararası insan hakları sözleşmesiymiş!. Peki, İnsan ve Kadın hakları kisvesi altında neler gizlenmektedir?!.
Eskilerin ifadesi ile Kadına şiddet görüntüsü arkasında, zehri altın kase içinde sunuyor olmasınlar!. Mezkur sözleşmenin detaylarına indikçe havsalamız almıyor!. Neymiş efendim!. Altı cinsiyet kabul edilecekmiş!. Fıtrata uygun ve kabul edilen; Kadın ve erkek!. Başka bir cinsiyet mi var ki; kabul edelim! Demek ki niyetler başka! İnsanı, insanlığı ve fıtratı da bozma girişimleri, insan hakları ve kadına şiddeti önleme perdesi ardından sunuluyormuş!.
İnsanlık tarihine bir bakalım! İnsanı, nesli değiştirmek ve fıtratı da bozmak için günümüzdeki odakların öncülerinin neler yaptıklarına şahit olalım!. Mezkur sözleşmeye bir de bu zaviyeden bakmaya ve değerlendirmeye çalışalım!. Bozulan insan, nesil ve toplumları yönetmek çok kolaydır!.
- Firavun, bir gece rüyasında Beyti Makdisten bir ateşin çıkıp, Kıptilerin evlerini yaktığını, ancak İsrail oğullarına bir zarar vermediğini görür!. Rüyayı tabir ettirir; Beni İsrail’den bir çocuk çıkacak ve senin saltanatını yıkacak, derler!. Bunun üzerine Firavun, İsrail oğullarından doğacak olan bütün erkek çocukların öldürülmesini emreder! Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah’ın korumasında ki Musa (as) hariç tabii ki!.
- İnsan fıtratına aykırı ve Kuranı Kerime göre yasak olan aile içi ve akraba arası ilişki, zorla cinsel ilişki ve fuhuş, “sapkınlık” olarak nitelendirilmektedir!. Böyle tiplerin her daim Allah’ın cezasını celp ettiğini de hatırlatmadan geçmeyelim!
- Lut kavmi içinde sapkınlık, tecavüz ve fuhuş doğal bir hale gelmiştir!. Lut peygamberin gönderildiği kavmin erkekleri, şehre ziyarete gelen tüm erkeklere tecavüz etmekte, herkes birbirine ve kendi ailesine tecavüzü doğal kabul etmektedir! Böyle bir sapkınlık ilk defa bu kavim içinde görülmüştür!. Allah, Lut peygamberden kavmini uyarmasını istemiştir! Ancak kavmi, Lut peygamberi umursamamıştır!. Akabinde Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah’tan gelen azap ile; Lut peygamberin eşi ve kavmi cezalandırılmış ve yok edilmiştir!.
- İslam’dan önceki putperest Araplar kız çocuklarını bir utanç kaynağı olarak görmekte ve kız çocuklarını da diri diri gömmektedir!. Bu iğrenç uygulamayı Kuran şiddetle yasaklar! Onlara birine kız çocuğu olduğu müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü kapkara kesilir!. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır!
İnsanı, nesli ve fıtratı bozmaya tevessül edecek her olay ve hareket Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah tarafından peygamberleri vasıtası ile önce uyarılmış ve akabinde de büyük bir şekilde cezalandırılmıştır!.
İstanbul sözleşmesine; İnsan hakları ve kadına şiddet görüntüsünün ardında neler olduğunu görmeye, anlamaya ve idrak etmeye çalışalım!. Çok da masum olmadığına kanaat getirelim!. Aksi halde hapı yutabiliriz!.
Masumane bir şekilde insan hakları ve kadına şiddeti önleme sözleşmesi şeklinde sunulan ve toplumda infial çıkarmaya çalışan bazı aklı evvel ve işbirlikçilere de fırsat vermeyelim!. Allah muhafaza ceza bir gün bizleri de buluverir!