Süveyş Kanalını ticari bir geminin kapatması veya kapatılması ile, dünyada sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir krize neden olmuştur!. Üç yüz yirmi gemi Kanal’dan geçiş için beklerken ya da bekletilirken, zarar on milyarlarca dolar olarak hesaplanmaktadır!. Petro kimya kaynaklı ambalaj ve inşaat plastik malzeme ham madde fiyatlarında artışlar beklenmektedir!. Peki, bu zarar kimlerindir?! Ya da bu zararı kimler karşılayacaktır?! Yoksa insanların cebine, birileri tekrar el mi uzatacaktır?! Neden olmasın?!
Kanalın kapanması akabinde yeni tedarik koridor ve yollarının önemi artmıştır!. Kapanma ile birlikte firmaların zararı yanında insanlar da çok pahalı bir şekilde ürünleri tedarik noktasına gelmiştir!. Kanalın kapanması, yeni tedarik kanal, koridor ve yollarını gündeme getirmiştir!. Küresel ticarette büyük bir savaşın yeni cephesi aşikar oluştur!.
Yenidünya düzeni; kara, hava, deniz ve demir tedarik yollarının kontrolü ile şekil alacaktır! Türkiye de bu yolların merkez üssüdür!. Anladık mı şimdi, dün olduğu gibi yedi koldan, içeriden ve dışarıdan, Türk Devletini durdurmak için neden saldırıya geçtiklerini!. Başaramayacaklar!. Durduramayacaklar!. Gelecekler!. Anlaşacaklar!.
Süveyş Kanalının bir yük gemisi tarafından kapanması ile birlikte; Tedarik yolları, deniz ve kara ticaret koridorlarını yenidünya düzeninde kim veya kimler kontrol edecek? 21. yüzyılın güç haritası ve koridor savaşlarının küresel lojistik ve tedarik zinciri üzerinde başladığını da görmekteyiz!. Türkiye tedarik ve transfer koridorun ana merkezindedir!.
Peki, Süveyş Kanalını tanımaya çalışalım! Kanal; Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan yapay suyolu ve Sina Yarımadası’nın batısındadır!. 163 kilometre uzunluğunda ve 300 metre genişliğindedir!. Afrika çevresinde on – on iki gün dolaşmaya gerek kalmadan Asya ile Avrupa arasında deniz taşımacılığı yapılmasını sağlamaktadır!.
Süveyş; Dünya’nın önemli kanallarından biri arasında yer alır!. Eski gemiciler ticarette çok uzun yol ve mesafe kat ettikleri için böyle bir kanal yapma gereksiniminde bulunmuşlar! Kanalın açılmasında Osmanlı İmparatorluğunun büyük önemi vardır!. Kanal, Mısır valisi İsmail Paşa zamanında 1869 yılında tamamlanmıştır!
Dünya ticaretinin üçte birini kontrol eden Malakka Boğazı, yüzde onunu kontrol eden Süveyş Kanalı, Basra Körfezi ve Kızıldeniz, Türkiye’nin Boğazları dünyanın en kritik ticaret koridor ve güzergâhlarıdır!. Yeni ticaret yolları, yenidünya düzeni ve yeni dünya sistematiği, yeni ekonomik çevre ve yeni güçlü devletlerini de ortaya çıkarmaktadır!.
Süveyş Kanalının kapanması ile birlikte, ülkemizde ki Boğazlar, Kanal İstanbul projesi ve Montrö Boğazlar sözleşmesi yeniden gündeme gelmeye başlamıştır!. Neden acaba?!.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936’da imzalanan ve Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası bir anlaşmadır! Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin geçişini de sınırlamaktadır!.
Birileri de Montrö Boğazlar sözleşmesinin gündeme gelmesi ile birlikte, ülkemizde, Montrö’den çekilmenin müebbetlik suç olduğunu iddia etmektedir?!. Peki, bu zevatlara soralım!. Kim veya kimler adına ve hangi kanun ve yasaya istinaden böyle üs perdeden atıp tutabiliyorsunuz?!.Tabii ki bir de neyin veya nelerin karşılığında?! Ederiniz ne kadardır, acaba?!.
Kanal İstanbul; Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği ve önümüzde ki yıllarda bu rakamın ikiye katlanabileceği İstanbul Boğazı, gemi trafiğinde tonajlardaki artış, teknolojik gelişmeler sonucu ve gemi boyutlarının büyümesi! Özellikle akaryakıt benzeri tehlikeli ve zehirli maddeleri taşıyan gemi ve tanker geçişlerinin artması! İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmasından kaynaklı, Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde ki Türk Devleti; Karadeniz ve Marmara arasında yeni bir Kanal projesini hayata geçirmeye çalışmaktadır! Strateji, taktik ve planlarınız yoksa başkasının planlarının bir parçası olursunuz!.
Örneklem olarak, Süveyş kanalından yılda 18.000 gemi geçerken, Mısır devleti, 10 milyar dolar düzeyinde, gelir elde etmektedir!. İstanbul Boğazından ise yılda ortalama Süveyş Kanalının üç katı civarında gemi geçmesine rağmen beş kuruş gelirimiz yoktur!. Neden acaba?!. Bu nasıl bir düzen ve paylaşımdır! Şimdi anladık mı kavganın boyutu, dengenin zorluğu ve büyüklüğünü!.