Neymiş efendim! Deniz Kuvvetlerinden emekli 104 Amiral yayınladıkları bildiride; Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul ve gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında, Montrö Sözleşmesinin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır! Bildirinin kapanış cümlesi; Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir, diyormuş!.
Birileri devlet ve millete aba altında sopa mı gösteriyor?! Ya da doğrudan gelemeyenler uşaklarını mı üzerimize salmaktadır?! Yoksa sokakları harekete geçiririz şeklinde bir tehdit mi vardır?! Ne demektir; Türkiye; Tarihte örnekleri olan bunalımlı ve tehlikeli olayları yaşama riski ile karşılaşabilecektir! Pardon! Siz nerede yaşıyordunuz?! Hangi ülkenin vatandaşınız?! Nereden maaş alıyorsunuz?! Hangi devletin deniz kuvvetlerinde amiral olarak çalışmıştınız?! Anlayamadım!.
104 Amiral açıklaması akabinde, emekli milletvekili ve emekli diplomatlar da kervana ilave edildi! Bu rakamlar ve meslekler öylesine mi seçilmiştir?! Ya da hadi bir araya gelelim ve devletin gidişatı hakkında bildiri yayınlayalım şeklinde midir?! 104 Amiral açıklamasına imza atanlar, imza attıkları metnin içeriği, kelime ve cümlelerin öncesi ve sonrasından haberdar mıdır?! Yani siyak ve sibakından bihaber olabilir mi?!. Neden olmasın?!
104 rakamı ve 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına da 104 gün kalması, öylesine sıradan ve tesadüfi, olabilir mi?! 104 rakamı ve 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına liderlik ettikleri gerekçesi ile darbenin üçüncü günü tutuklanan 104 general ve akabinde belli merkezlerden gelen ENDİŞELİYİZ ifadeleri!. Hepsi sıradan ve spontane gelişmeler, öyle mi?!. 104 rakamı, günü; bir erken seçim tarihi için gerekli olan yasal süreç ve takvim olabilir mi?! Bilemiyorum!. Sadece soruyorum!.
Tüm bunlar bildiriye imza atanlar tarafından bilinmekte midir?! Hiç sanmıyorum! Yoksa sürü psikolojisi mi vardır?! Ya da bildiriyi sufle olarak fısıldayan küresel ve emperyalist güçler, başkaca sinsi hesap, kirli plan ve hain bir mesaj peşinde midir?! Neden olmasın?! Peki, Devlet nerededir?! Ya da Devlet Aklı, locadan tüm bu gelişmeleri seyir mi etmektedir?! Olamayacağına göre!. Türk Devleti, Kadim Devlet Aklı ile birlikte, beka adına, artık pro-aktif ve çok güçlüdür!.
Jeopolitikçiler dünya siyasetine ve devletlere coğrafya temelinde bakar!. Coğrafya bir kader olduğuna göre! Bu çerçevede geliştirilmiş strateji ve planların merkezinde yer alan bölge Doğu Akdeniz’dir!. Doğu Akdeniz; Afrika, Orta Doğu ve tüm Avrasya’yı dikkate almalıyız!. Türkiye de bu coğrafyanın önemli bir parçası olarak söz konusu teoriler temelindeki tüm hesapların merkezinde yer almaktadır!. Türk Devleti olmadan bölgemizde hiç bir stratejinin ayakları yere basmayacaktır!.
Küresel ve emperyalist güçler, dünyaya hakim olmak üzerine çeşitli teoriler geliştirmiştir!. Amiral Mahan’ın Deniz Hakimiyet teorisine göre; Savaşı sınırlarından uzakta tutacaksın! Dünyadaki çatışmaları yönlendirip, yöneteceksin! Dünya üretim, ticaret ve enerjiyi denizlerde varlık göstererek ve denizleri kontrol ederek yapacaksın!. Denizler daha iyi hareket kabiliyeti ve ulaşım sağlamaktadır!. Denizler dünya rezervlerinin büyük bir bölümü ile irtibatlıdır!. Denizcilik gücü, askeri kuvvetler kadar ekonomik ve politik etkinlikleri daha kolay ve ekonomik bir biçimde dağıtabilir! Bu güçle dünyanın önemli geçit ve kanallarını, dolayısıyla ticareti kontrol edebilirsin, diyor!.
Peki, mezkur stratejiler ve öngörüler çerçevesinde, 104 Amiral ve aynı zihniyette olanlara soralım!. Türk Devleti son dönemde Denizlerde güçlü değil midir?! Türk Devleti, Akdeniz ve Doğu Akdeniz’de neler yapmaktadır!. Mensubu olduğunuz Türk Deniz kuvvetleri, Akdeniz ve Doğu Akdeniz’deki tüm küresel ve emperyalist projeleri akamete uğratmaktadır!. Göremediniz mi?! Yoksa göstermediler mi?!.
15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasından sonraki süreçte, Türk Deniz Kuvvetlerinde ki tüm küresel ve emperyalist işbirlikçiler temizlenmiştir!. Mavi Vatan savunması çerçevesinde Türk Deniz Kuvvetleri her türlü yatırım, girişim ve hamleleri yapmaktadır!. Türk Devleti adına, elbette ki böyle bir durum; hem küresel güçler ve hem de içerideki işbirlikçileri çok rahatsız edecektir!.
Bölgesel ve küresel senaryolara figüranlık yapmak yerine, oyun kuran ve tuzak bozan bir Türk Devlet Aklı vardır!. Bölgemizde Türk Devletinin olur ve onayının alınmadığı, rızasının gözetilmediği hiçbir girişimin başarı şansı yoktur!. Türkiye’nin hassasiyetleri hesaba katılmadan atılacak tüm adımlar er ya da geç akamete uğrayacaktır! Bildiri veya başka ad altındaki tüm operasyon ve girişimlere bir de bu zaviyeden bakalım!. Ne diyorsunuz?!.
Yazımıza MHP Lideri Sayın Devlet Bahçelinin grup toplantısında ki ifade ve vurgularını tekrar tekrar düşünmek adına hatırlatmak isterim!. Hem ülkemizde, hem de uluslararası arenada ne olup bittiğinin idrakindeyiz!. Kimin kiminle yürüdüğünü görecek, buna karşı tavır alacak kadar feraset sahibiyiz!. Muhatap olduğumuz her tehdidin ya bir dış bağlantısı ya da menfur iç arka planı vardır! Hiçbir hadise veya gelişme tesadüfen ortaya çıkmış değildir!. Bölgesel ve küresel olayların akış istikameti dikkatli bir gözle, uyanık bir şuurla analiz edildiğinde, karşımızda belirginleşen bulmacanın eksik kalan boşlukları da mutlak surette dolmuş olacaktır!. Milliyetçi Hareket Partisi, dünyayı başkent Ankara vizyonu ve Ankara kriterleri ile kavramaktadır!. Bu kavrayışın odak noktası milli ve manevi değerler; Türk kültür ve tarihinin değişmez emanetleridir!.