Yeni bir MİLAT ve Yeni bir DÖNEM!

Sözün tamamı ya da lafın fazlası, aptala söylenirmiş! Neden Acaba?

Olay ve olgulara, başka bir açıdan ve özellikle de, alışkanlıkları değiştirmek suretiyle bakabilmeyi öğrenmek gerekir!

Aksi halde gelişemeyiz! Yerimizde saymaya devam ederiz! Değişimin altında kalırız!

  • Albert Einstein; Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir, diyor!
  • Hz. Mevlana; Her gün bir yerden göçmek ne iyi, Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş! Dünle beraber gitti cancağzım, Ne kadar söz varsa düne ait, Şimdi yeni şeyler söylemek lazım, buyurmaktadır!

Peki, Dünle beraber giden siyasette; yeni şeyler söylemenin ve yapmanın vakti ve saati gelmiş olabilir mi?

Peki, Siyasette ve siyasi kurguda aynı şekilde düşünmek – farklı bir bakış açıcı geliştirmemek, ne gibi sonuçlara sebebiyet vermektedir?

Hayatta her şey olabilir! Olmaz denilen şeylere hazır olmak gerekir! Hayat durağan değildir! Atom parçalanır ve algılar da parçalanır ve değişebilir!

Hayata, dünyaya, olay ve olgulara, farklı yaklaşımlar geliştirmek, bakış açısı ve alışkanlıkları değiştirmek suretiyle, neler neler elde edilebilir?

Hayatın statik olmadığı ve her an her şey olabileceği! Değişim ve Dönüşüm! Değişim ve Dönüşüm; Milat ve Yeni bir Dönem!

Hayatın statik olduğu bakış açısı ve düşünce şekli, yaratılışa aykırı! Her şey; hem zıtlar ve hem de değişim üzerine bina edilmiştir!

Hayatın genel akışında, zıtlar ya da karşıt kutupların birbirleriyle etkileşimine sürekli olarak tanık oluruz!

Zıtlar ve karşıt kutuplar; kararlı, kararsız ya da güçlü veya zayıf hallerde olabilir!

Hayata dair hiçbir şey zıt ya da karşıt kutbu olmadan var olamayacağına göre!

Zıtlar ve karşıtların dengesi ve birlikteliğini idrak edemeyenler sadece zıtlar ve karşıtlar arasında ki KAVGAYA odaklanır!

Zıtlar ve karşıtlar üzerinden kurulan Sistem ve DENGEYİ göremeyenler ile yeni bir YOL yürünemez!

1 -) 28 Nisan 2024 tarihli Köşe Yazım; Devlet İhmal Etmez! Sadece Mühlet Verir!

  • Hz. Mevlana; Fikir ona derler ki, bir yol açsın, yol ona der­ler ki, bir gerçeğe ulaşsın, buyurmaktadır!

Peki, yeni bir yol ve yeni bir gerçeğe erişebilmek adına; farklı yaklaşımlar geliştirmeye, alışkanlıklar ve bakış açısını değiştirmeye ihtiyaç var mıdır!

İnsanoğlu yıllardır yaşamakta ve yapmakta olduğu şeyleri bir anda terk edemiyor!İnsan için yeni bilgiyi ve yeni olguyu kabul etmek çok zor bir durumdur!

Hz. Adem ile birlikte başlayan insanlık tarihi, her yeni gelen peygamberin getirmiş olduğu yeni bilgi ve olguyu sürekli olarak reddetmiştir!

Yeni gelen bilgi, güç ve iktidar sahiplerinin itibar ve saygınlıklarını, sarsılması ve yok olması demektir!

İnsan ve nefis için itibar ve saygınlık çok önemlidir! İtiraz yeni gelen bilgiye değildir! İtiraz ve reddetmek; itibar, saygınlık, konum ve güçlerinin yok olmasına karşıdır!

Hz. Muhammed ( s.a.s ) efendimize dönemin para – güç ve iktidar sahipleri; Para istersen para, makam istersen makam ve kadın istersen kadın verelim! Fakat bizim şu anki itibar, iktidar, konum ve gücümüzü sallamakta olan bu yeni bilgileri yaymaktan vazgeç, dediler!

Peki, Yeni bir Milat ve Dönem ile kimlerin makam – mevki – iktidar ve güç konumları sallanmaktadır?

Siyasi olarak bir devir ve dönem kapanacak ve yeni bir dönem – devir ve milat başlayacaktır! Siyasetçiler de, bu yeni dönem ve devire matuf olarak konum almaya çalışmaktadır!

Siyasetçiler doğaları gereği kaybeden tarafta olmak istemez! Tünelin ucundaki ışık bazı siyasetçiler adına karanlık görünmektedir!

Bir siyasi parti; gündem belirleme kavramı çerçevesinde; birincil önceliği, kamuoyunun önem ya da öncelik verdiği sorunları ve konuları, kamunun zihninde önemli ya da öncelikli konular haline getirilmesini sağlamaktır!

Kamuoyunun zihninde yer alamayan bir siyasi parti, zamanla silinecektir! Eskilerin ifadesi ile gözden ırak olan elbette ki gönüllerden de uzak olacaktır!

Değişimine direnen yapılar; menfaat ve çıkarları, güç ve iktidarları uğruna, bir millet ve toplumun geleceğini tehlikeye atmakta hiçbir kaygı taşımaz!

İnsanoğlu, varoluşun başından itibaren, yaşadığı her bir gelişme, sonsuza kadar sürecekmiş ve yenisi de gelmeyecek zannetmektedir!

İnsanoğlu elle tutamadığı ve gözle göremediğini, hem kabul etmekte ve hem de tahayyülde zorlanmaktadır!

Yeni bilgi ve değişimi kabul etmeyen, değişime direnen ve değişime ayak uyduramayanları; yeni bilgi ve teknoloji ekosisteminden dışlamaktadır!

Tercih ve Seçim; akıl, basiret, feraset nimeti ve iman şerefi ile donatılmış insanoğluna kalmaktadır! Nuh (as)’in getirmiş olduğu yeni bilgiyi kabul eden ve gemisine de binip kurtulan insanlar gibi!

Musa (a.s)’in getirmiş olduğu yeni bilgiyi kabul edenlerin Kızıl denizi geçip yeni bilgi ile hayata yeniden başladıkları ve kabul etmeyenlerin de suda boğulup helak oldukları gibi!

  • Her yeni gelen BİLGİYE direnenler HELAK olur gider!

İnsanlık adına, en son ve en yeni bilgiyi getiren, Hz. Muhammed (as)’ın yaşadıkları, yeni bilgiyi kabul edenlerin durumu, insani dereceleri ve kabul etmeyen inkârcıların düşmüş olduğu durum bizlere bugün için ne gibi ibret ve dersler aktarmaktadır!

Bilgi çok ağırdır, yeni bilgiyi kabullenmek ise çok zordur! Yeni bilgiyi kabul edenlere, başkaca yeni bilgiler aktarılmakta ve yeni yeni kapılar açılmaktadır!

Hayat seçimler – tercihler ve değişimler üzerine bina edilmiştir! Ya da Tabular üzerine! İnat eden ve Direnenler üzere! Atalarımızı bu yeni BİLGİ – DEĞİŞİM ve MİLAT üzere bulmadık, diyenler, her dönemde, HELAK olur gider!

Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah; sonsuz ilmi ile insanlık için faydalı olacak yeni bilgi ve teknolojiyi yaratmış, insanoğlunun bunları keşfetmesini ve bulmasını arzu etmiştir!

Aklı olmayan, gözleri kör, kulakları sağır, dilleri lal olmuş ve gönlü de mühürlü olan insan; yeni bir MİLAT ve Bilgiyi kabul etmeyecektir!

Yeni Milat ve Döneme hazır olanlar ile birlikte başarılır! Hazır olmayanlar yolda kalır! Geçmiş toplumlar da olduğu gibi! Peki, Yeni bir Milat ve DÖNEME hazır mıyız?

Türk Devleti, Türk Devletleri Teşkilatının kurulması akabinde; Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde; Nizam-ı Alem hedeflerine matuf, YENİ bir MİLAT ve DÖNEME evirilmek üzeredir!

Peki, Kimler; yeni MİLAT ve yeni Döneme hazır! Kimler de, DİRENÇ göstermektedir? DİRENÇ gösterenler, tarihte olduğu gibi tarihin tozlu raflarında ya YOK ya da HELAK olur gider!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir