Osmanlı imparatorluğu, sömürgeci güçler ve içerideki işbirlikçileri maharetiyle, parçalanma ve bölünmenin eşiğine getirildikten sonraki süreçlerde, Türkiye Cumhuriyetinin de kurulması öncesi ve sonraki aşamalarda, küresel güçler, çevremizde kendilerine bağlı küçük, kontrol edilebilir ve uydu devletçikler kurmuşlardır. Acaba neden? Küresel güçler parçalanmış bir imparatorluğun bakiyesi olarak kurulan yeni Cumhuriyetin çevresinde nefes almasına dahi tahammülleri yoktu? Neden? 20 milyon kilometrekare alandan, 780 bin kilometrekarelik alana sıkıştırılan bu yeni devletin; tarihi, kültürel ve dini bağları olan devletler ve milletler ile bağlantı kurulmasına engel teşkil edebilecek, tüm hazırlıklar ve planlamalarda yapılmıştı. 100 yıllık süreç, tabii ki küresel güçlerin içerideki işbirlikçi ve taşeron adamları vasıtasıyla da, bu planları çerçevesinde gelişmiş ve istedikleri gibi de içimizde ve dışarıda at koşturabilmişlerdir. Ne zaman ki devletin işleyişinde, küresel güçlerin 100 yıllık planlarına muğayir bir durum sezildiği anda ise, yine içimizdeki hain ve işbirlikçilerden almış oldukları istihbarı bilgiler muvacehesinde, darbeler ve muhtıralar hiçbir zaman eksik olmamıştır. Tabii ki bizler içerideki vatandaşlar olarak, çoğu zaman neler olup bittiğini de hiçbir zaman algılayamadık! Devlet yönetimindeki kısır ve şahsi çekişmeler zannettik, tüm bu olup bu gelişmeleri!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti, içimizdeki taşeron fakat tipleri bizden, çipleri ve kontrolleri dış güçlerin ellerinde olan, hain ve işbirlikçilerle en son 15 Temmuz işgal girişiminde ile yüz yüze geldi. Nasıl olabilirdi? İnsanın aklının alması mümkün olmayan şeylerdi? Bizim gibi ülkelerde, küresel güçler, her daim içerideki adamlarına vermiş oldukları maddi ve manevi vaatler karşılığında, her türlü ihaneti bekleyebilirdiniz! Bu durumu da anlayabilmek çok zordu? 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimi bu milletin birliği, beraberliği, uyanması ve kenetlenmesi için de bir vesile olmuştur. Her krizin bir fırsatı da beraberinde getirdiği gibi! Tabii bu krizlere ne kadar hazırlıklı olabilir ve önlemlerinizi de millet olarak alabilirseniz, bir fırsattır! Aksi halde, parça parça olabilir ve beka sorunu ile de karşı karşıya kalabilirsiniz!
Türkiye Cumhuriyeti devleti, son dönemlerde, küresel güçlerin 100 yılardır bizim bölgemizdeki hesapları ve planlamalarına yönelik neler ve ne gibi karşı projelerde üzerinde çalışmaktadır? Neler oluyor da bizim göremediğimiz, anlayamadığız ve yorumlayamadığımız, küresel güçler ve içerideki taşeronlarının tamamını harekete geçirecek? İçeride ki 1000 yıllık uyuyan hücrelerini her ilimizde ivme kazandıracak? Demek ki Devlet olarak birilerinin menfaatleri ve nasırlarına dokunuyorduk; 100 yıllar sonra! Hakikaten neler oluyordu, bölgemizde? Anlayan birinin bu durumu da açıklaması gerekiyordu? Neler oluyor? Olan şeyler doğal bir durumdu, aslında! Bir devlet, milleti ile birlikte, beka sorunu yaşamamak adına, varlık – yokluk mücadelesi olarak, 100 yıl önceki yaşanan kocaman imparatorluğun parçalanma sürecine tekrardan girmemek adına bir duruş sergilemekteydi. Bu yaşananların bir daha tekrarı da olmayacaktır! Bugün veremediğiniz duruş ve tepkilerinizi bir daha vermek için zaman, imkân ve fırsatınız da olmayacaktır! Vakit şimdi! Bu devlet ve miller, BEKASI ve VARLIĞI adına bu duruşu ve tepkileri vermekte olduğu için küresel güçler ve içerideki işbirlikleri maharetiyle bir kuşatma ve çevreleme girişimlerine maruz kalmaktadır!
Kürsel güçlerin kendi adlarına bir birleri ile karşı karşıya gelmek suretiyle karşılıklı savaş dönemleri artık tarihin tozlu sayfalarında kalmıştır. Küresel güçler, çıkarları doğrultusunda yürümeyen bölgelerde, kurmuş oldukları terör örgütleri üzeriden vesayet ve vekâlet savaşlarına dünyamız sahne almaktadır. ABD’nin Las Vegas eyaletinde yaşananlar da bunun bir göstergesidir! Küresel güçler için bu vesayet savaşında, dünya imparatorluğu ve hegemonyaları adına, karşılıklı olarak ne kadar insanın öldüğü veya öldürdükleri de umurlarında değildir! Tek bir hesap vardır! Hegemonya ve sömürülerinin sadece devamıdır! Tek bir hesap vardır! Karşılıklı olarak öldürülen insanlar üzerinden birbirlerine ne kadar mesaj verebildikleridir!
Bölgemizdeki tüm gelişmeler ve özellikle, Kuzey Iraktaki Barzani bağımsızlık referandumu da bu türden gelişmelerdir. Küresel güçler, bölgemizdeki terör örgütlerine yapmış oldukları askeri ve lojistik yığınaklar da bunun göstergeleridir! Aslında resmen kuşatılıyoruz! Vesayet üzerinden çevreleniyoruz! Neden diye sormayacak mısınız? 100 yıllardır olduğu gibi içerideki işbirlikçileri maharetiyle yürüttükleri Devlet yönetimini; Emir, komuta ve kontrolleri altına tekrardan gelebilmemiz için! Bizler içeride halen bir birimizle uğraşmaya devam edelim! Bizler içeride günlük siyasi ve şahsi kısır çekişmelere devam edelim! Bizler içeride günlük menfaat, komisyon, makam ve rant peşinde koşmaya devam edelim! Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın içeride özellikle de devlet kademelerinde, yapmaya çalıştığı bazı girişim ve operasyonlar, bu kuşatma ve çevreleme saldırılarına karşılık, büyük bir önlem ve çok büyük bir temizlik harekâtıdır! Tüm bu yaşanan gelişmeleri, anlamayanlar ve inatla da anlamakta zorluk çekenler için bir kez daha hatırlatmak istedim! Devlet ve Millet olarak; Bu kuşatma ve çevreleme operasyonlar ile yaşadığımız bir BEKA, bir VARLIK ve YOKLUK mücadelesidir!