Dünya ve özellikle de bölgemiz; Ön Asya, Orta doğu ve tüm Afrika bölgesi, yüz yıl önce olduğu gibi küresel sistem tarafından yeniden bir dizayn ve paylaşım savaşlarına sahne olmaktadır. Bu savaşlar günümüzde tabii ki doğrudan olamamaktadır! Küresel güçler, bu savaşı, kurmuş oldukları vekâlet ve vesayet terör örgütleri üzerinden yürütmekteler!
Küresel sistem, yüz yıl önceki plan ve yeniden bir haritalama girişimlerine günümüzde çok kolay bir şekilde hedeflerine ulaşamayacaktır. Bölgesinde, tarihi, kültürü, kadim medeniyeti, dini ve sosyolojik bağlarını yeniden hatırlayan ve buralardaki vatandaşlarımızla da gönül bağlarını çok hızlı bir şekilde harekete geçiren, meyvelerini de toplamaya başlayan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti bulunmaktadır.
Küresel sistem, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kendi adamları maharetiyle yönetmeye alışık olduğu için kontrol veya denetimlerinden çıkmaya başladığı dönemlerde, yine içerideki işbirlikçileri eliyle sürekli olarak darbeler ve muhtıralarla yine bu aziz devlet ve asil milletin yönetimini kendi inisiyatiflerine almışlardır! Son yıllarda bu girişimlerin de arttığına şahit olmaktayız!
Gezi Olayları ile başlayan, bu hain plan ve süreç, son olarak 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimlerinin bu milletin iman dolu göğsüne ve dik duruşuna çarpması ile akamete uğratılmasını sonuçlandırmıştır. 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimlerinin akabinde, bu asil millet; devleti, ana muhalefeti ve muhalefeti ile bu devletin bekası ve milletimizin birliği için bir ve beraber hareket etmeye başlamış, son olarak da Yeni Kapıdaki birlik ve beraberlik ruhu, bir nevi içeride oluşturulan ‘Türk Üçgeni’ olarak isimlendirilmiş ve taçlandırılmıştır. Son günlerde, Türk üçgeninin, Dünyamız ve bölgemizin selameti açısından, küresel ölçekteki başkaca türevlerine de şahit olmaktayız!
Peki, Türk Üçgeni ne demektir? Türk üçgeninin tarihi süreci nereden gelmektedir? Türk Üçgeni; Kare mekanlı bir tabanı kubbe ile kapatmak için kullanılan bir mimari tekniktir. Bu tekniği daha çok, Selçuklu dönemi eserlerinde görürüz. Kare kesitli bir yapının tepesini içten teğet kubbe ile kapatırken, kenarda kalan boşlukları eğimli üçgen şeklinde rendelemek suretiyle köşelerde sıfırlayarak uygulanır. Bina cephesine karşıdan bakıldığında yarım sekizgen üstüne kubbe gibi bir form görülür. Türk mimarisinde dört köşe plandan kubbeye geçiş, üçgen tromplarla (köşe binisi) sağlanmıştır. Bu köşe binilerine mimaride “Türk üçgeni” denilmektedir. Türk üçgenini, günümüzde, devletimiz ve milletimizin iç güvenliğini sağlayan, güvenlik kurumumuz, Polis teşkilatımızın logosu ve ambleminde müşahhas olarak görürüz!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Afrika ve Orta Doğu’daki hamleleriyle, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hint Okyanusu’nda stratejik bir üçgen oluşturmuştur! Somali’deki Anadolu Kışlası ve Katar’daki TSK üslerin ardından, Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın talebiyle, Sevakin Adası da Türkiye’ye tahsis edilmiş oldu. Afrika’daki temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir’den Kızıldeniz kıyısında oldukça kötü halde olan Sevakin Adası’nın iyileştirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Devletine tahsis edilmesini talep etti! Sudan devlet başkanı El Beşir ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğine ‘tamam’ diyerek olumlu yanıt vermiş ve Sevakin Adası 94 yıl sonra tekrardan Türkiye Cumhuriyeti Devletine tahsis edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefeti ve muhalefeti ile birlikte, bu devletin bekası ve milletimizin de birliği adına, oluşturmuş oldukları ‘’Birlik veya Türk Üçgenine’’ karşılık, içeriden ve dışarıdan çok büyük saldırılara şahit olmaktayız. Neden ve nasıl olabilir?! Devletimizin sınırları dâhilinde, son günlerdeki siyaset arenasına yeni çıkan siyasi parti ve birlikler, sıradan gelişmeler midir? Son günlerde, devletimizin çok acil ve önemli konularında açıklama yapmaktan çekinen, görmezden ve duymazdan gelenler, bugün öylesine mi açıklama ve karşı itirazlarda bulunmaktadır? Tüm bunlar günlük sıradan ve olağan siyasi gelişmeler midir? Yoksa Devletimizin bekası ve milletimizin de birliği adına, içeride oluşturulmuş olan; Devleti, ana muhalefeti ve muhalefeti ile birlikteki ‘Türk Üçgeninde’ bir çatlak ve bir kaos meydana getirme girişimleri midir, tüm bu yaşadıklarımız? Sen ne zannediyordun ki?