Küresel sistem, Türk siyasetini, Cumhuriyetimizin kuruluş tarihi ve özellikle de 2. Dünya savaşının akabinde ki küresel birlikler ve içerideki işbirlikçiler maharetiyle denetim ve kontrolleri altında bugünlere kadar gelmiştir. Bu denetim ve kontrol hiç bir zaman değişmemiş midir? Küresel sistem yönetiminde bulunan uluslar arası birlikler üzerinden Türkiye gibi ülkelerde, siyasal, sosyal ve ekonomik her türlü dizayn ve düzenlemeleri de çok rahat bir şekilde yapmıştır. Küresel sistem bu dizayn operasyonlarında arızalar olduğu dönemlerde ise sürekli olarak müdahale ve darbelerle bu girişimleri de bertaraf etme yolunu tercih etmiştir. Küresel sistem, bizim gibi ülkelerde, neden sürekli olarak darbeler veya başkaca dış müdahalelerde bulunmaktadır? Bu ülkeyi ve vatandaşlarını da çok sevdiği için değil tabii ki! Küresel sistem, bu ülke ve bölgedeki, hegemonyal ve emperyalist çıkarlarının sürekliliğini korumak adına yapmaktadır, tüm bu darbeler ve müdahale girişimlerini! Yüz yıllardır bu gerçekleri anlayamayan ve algılamakta da zorlanan vatandaşlarımız, son günlerde, Türk siyasetindeki çok hızlı ve yoğun gündemi nasıl yorumlayabilecek ve sağlıklı kararlar verebilecektir? Gündemi takip dahi edemeyen halk, bu gündem ve gelişmeler hakkında doğru ve isabetli bir karar vermesini nasıl bekleyeceğiz?
Geçtiğimiz günlerde, Türk üçgeni temalı bir yazı kaleme almıştım. Sevakin adasının Türkiye’ye tahsis edilmesi akabinde gündeme gelen Türk üçgeninin detayları hakkında kabaca bir şeyler karalamaya çalışmıştım. Türk üçgeni nedir? Türk üçgeni neleri kapsamaktadır? Türk üçgenini oluşturan içerideki taraflar kimler, hangi siyasi parti ve liderlerden oluşmaktadır? Türk üçgeninin kısa, orta ve uzun vadedeki hedefleri nelerdir? Türk üçgeni kurulmadan varlık ve beka sorununu tekrardan yaşayabilir miyiz? Türk üçgenini oluşturan bu ülkedeki taraflar, aziz devlet ve asil milletin bin yıllardır yaşamakta olduğu Anadolu topraklarındaki beka sorunu gördükleri için mi bir ve beraber hareket etme kararını almış ve yürürlüğe de koymayı düşünmüşlerdir? Konu ile ilgili daha nice sorular ve sorular!
MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde düzenlemiş olduğu basın açıklaması ve ertesi gün TBMM’deki partisinin grup toplantısında, 2019 yılında yapılması planlanan yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik, çok detaylı açıklamalarda bulundu. MHP olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, partilerinden bir aday çıkarmayacaklarını ve AK Parti ile birlikte hareket edeceklerini üstüne basa basa vurguladı! MHP lideri bu açıklamaları neden yapmaktadır? Hem de seçimler için en erken tarih olarak 18 ay gibi bir zaman dilimi olmasına rağmen! Bir muhalefet parti lideri bu açıklamaları neden ve nasıl yapar? Sayın Devlet beyin başka bir ajandası mı vardır? Devlet bey, siyaset ve devlet tecrübesine dayanarak, neleri öngörmekte ve çok hızlı bir şekilde bu yönde kararlar almaktadır?
Küresel sistemin, lojistik ve her türlü destekleri ile Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ta bir oldubitti ile uydu bir devlet kurma çalışmalarının da ayyuka çıktığı bir dönemde, Türk siyasetinde neler olmaktadır? 1200 kilometrelik sınırlarımıza, dört bin tır modern silah verilerek, bir ordu kuracak kapasitedeki terör örgütleri de cirit atarken! Sınır komşumuz Suriye’nin parçalanmış hali ortada iken! Komşumuz İran sosyolojik ve ekonomik yönden karıştırılmaya çalışılırken! Irak devleti gözümüzün önünde lime lime edilirken! Ticaret yapmakta olduğumuz ülkelerde sıkıntılar çıkarmak için işbirlikçiler eliyle her türlü girişimler oluyorken! 15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasının akabinde, Fırat Kalkanı operasyonları ile 1200 kilometrelik sınırımızda, kurulmaya çalışılan koridora asla izin vermeyeceğini tüm dünyaya ilan eden bu devlet, bir başka uydu veya gölge oluşumlarına izin verecek midir? Tabii ki asla izin vermeyecektir! Peki bu ülkede, bu kadar iç ve dış sorunlar olmasına rağmen, içerideki siyasi türbülans nedir, neden, nasıl ve neler olmaktadır? Siyaset çok hızlı bir şekilde neden ısınmaya başlamıştır? Siyasetin ısınması kendi seyrinde midir? Yoksa başka bir el ülkemizdeki siyasetin ısınması için değişik türde müdahalelerde mi bulunmaktadır? Küresel sistem ve işbirlikçiler içeride mevzi mi kaybetmektedir? Neler olmaktadır, Türk siyasetinde? 15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasının akabinde, devlet, millet, ana muhalefet ve muhalefeti ile birlikte Yeni kapıda şahlanan; 1071 Malazgirt, 1453 İstanbul’un fethi, Çanakkale ve Kurtuluş savaşı ruhu rahatsız etmektedir, tüm küresel güçler ve içerideki işbirlikçilerini! Hedef, Yeni kapıdaki birliktelik ruhunu yani şahlanmaya başlayan, 2023 – 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusundaki, Büyük – Güçlü – Yerli – Milli Türkiye ve Türk Üçgenini parçalamak ve bu ülkeyi daha önce yaşadığımız sosyal, siyasal ve ekonomik kriz ve kaos ortamına yeniden sürüklemektir! Anladın mı şimdi, siyasette neler olduğunu ve siyasetin de neden ısınmaya başladığını!