Türk Devleti ve özellikle de Türk Milleti dünya üzerinde her daim barış ve huzur, Adalet ve Hakkaniyetin temsilcisi ve mazlum milletlerin de hamisi olmuştur! Tarih bunların canlı örnekleri ile doludur! Her ne kadar birileri bu gerçekleri yok saymaya ve silmeye devam etse de! Türk Milletini dünya insanlık tarihinden çıkardığımız vakit geriye tarih adına da hiç bir şey zaten kalmayacaktır! Türk Milleti dünya üzerinde son altı yüz yıllık dönemde yirmi dört milyon kilometrekarelik bölgesinde yaşamakta olan tüm insanların ırk ve din farkı gözetmeksizin koruyucusu ve gözetleyicisi olmuştur! Osmanlı İmparatorluğunun dağılma süreci ile birlikte küresel ve emperyalist güçler tarafından yirmi dört milyon kilometrekarelik gönül coğrafyamız ile bağlarımız tamamen koparılmaya çalışılmıştır! Sınırlarımız boyunca kukla devletçiklerle çevreleme operasyonları yapılmıştır! Halen de aynı girişimler vekalet ve vesayet orduları üzerinden yapılmaya devam etmektedir! Peki, neden? Türk Milleti, dün olduğu gibi bugün de, dünya küresel ve emperyalist güçlerinin paylaşım ve çıkarlarına ne gibi zararı olmaktadır ki, yirmi dört milyon kilometrekarelik gönül coğrafyamız ile bağlarımız koparılmaya, bitirilmeye ve içeride de her türlü parçalama ve bölme operasyonlarına devam etmekteler?! Neden?
AK Saçlı ve Ak Sakallı ihtiyar dostum, Türkiye Cumhuriyetinin kurulması akabinde devletimizin yeniden yapılanma süreci ve Almanya’daki Hitler zulmünden kaçan bir bilim adamı ile öğrencileri arasındaki yaşanmış bir hikaye ve konuşmayı yerel seçimler öncesinde yaşanmakta olanlar çerçevesinde ders alabilmemiz zaviyesinden aktardıktan sonra gözlerden kayboldu! 1930 yılında Hitler zulmünden kaçarak Türkiye’ye gelen Yahudi asıllı Alman Prof. Dr. P. Neumark, Hukuk ve İktisat fakültelerinde hocaların hocası olarak ders vermiştir. Neumark ile bazı öğrencileri Boğaziçi’nde bir geziye çıkar ve öğrencilerinden birisi hocaya şu soruyu sorar: Avrupalı bizi neden sevmez, hocam? Prof. Neumark’ın cevabını cep defterine kaydeden bir avukat: Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalılar Türkleri gerçekten sevmez ve sevmeleri de mümkün değildir. Çünkü; Türk ve İslam düşmanlığı, asırlardır kilisenin ve Hristiyanların en küçük hücrelerine kadar sinmiştir. Sebeplerine gelince; Avrupalılar sizleri Müslüman olduğunuz ve İslam’ı yaydığınız ve Müslümanları asırlarca himaye ettiğiniz için sevmez! Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeği çok iyi bilirler; Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihin yeniden yazılması gerekir. Osmanlı arşivi kasıtlı olarak çürütüldü ve imha edildi! Dün Avrupa’nın pazarı idiniz, şimdi Avrupayı pazar yapmaya başladınız! En az dört yüz yıl Avrupa’nın sırtında ve ensesinde at koşturdunuz! Selçuklular Anadoluyu, Osmanlılar ise Balkanlar ve Orta Avrupayı Hristiyan Haçlılara mezar ettiler! Sizi silah ile yenemeyenler, kendilerine benzeterek, milli ve manevi değerlerinizden kopararak yendiler ve hakimiyet sağladılar. Giyiminizden yaşantınıza kadar her şeyi kendilerine benzettiler ve Ahlaki değerlerinizi yıprattılar. Ve sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar! Selçuklu ve bilhassa Osmanlı canını, kanını ve malını İslamiyet uğruna feda etmeseydi Kuzey Afrika Orta Doğu Hristiyan ülkesi olurdu. Ve belki İslamiyet Hicaz’da azınlık olarak kalırdı. Batı her yerde İslam’ı kendi inançlarına göre kanalize etti. Ama Osmanlı Asr-ı Saadet devrindeki inancı devam ettirdi! Kilise size kin kusmaktadır. Sebepleri yukarıdadır! Ben İstanbul’a geldiğimde Türkiye’de iki üniversite vardı. Şimdi on dokuza çıktı. Osmanlı devrinde medreseler köylere kadar yaygın ve her medresede bilim vardı. İlk deniz altıyı Osmanlı yaptı, sizin haberiniz yok ama Avrupalı biliyor! Sizler milli kimliğinize dönerseniz Avrupa’nın medeniyeti ve refahı yıkılır. Ama Batı size bu imkanı vermez!, diyor! ,
15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışması akabinde, devlet, millet, ana muhalefet ve muhalefeti ile seksen milyon milli bilinç ve milli şuur ile birlikte Türk devletinin iki bin yıllık devleti ebet müddet ülküsü çerçevesinde yerli ve milli birlik ve beraberlik Yeni kapı ruhu ile şahlanan ve daha sonraki süreçte Cumhur İttifakı olarak karşımıza çıkan ve yeniden vücut bulan Beka Birlikteliğini parçalamak ve dağıtmak için her türlü operasyon ve saldırılara şahit olmaktayız! Yahudi asıllı Alman Prof. Dr. P. Neumark, ifadelerinde de buyurduğu gibi, milli ve manevi değerlerinizle bütünleşmeye ve kadim medeniyet tarihiniz ile yüzleşmeye başladığınız an, Avrupa ve küresel emperyalist güçlerin yok olması ve hegemonya konumlarının da sallanmasına sebebiyet verecektir! 15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasından sonra devlet yapılanmamızdaki süreç, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de kuruluş felsefesi olan Selçuklu ve kadim Türk Devlet kodlarına dönüş başlamıştır! Türk Devleti ebet müddet ve kızıl elma ülküsü olarak ifade ettiğimiz bu birliktelik ruhunu yok etmek için gelmekteler! Gelecekler! Kapılarımızı zorlayacaklar! Her bir yön ve koldan gelecekler! Başarabilecekler mi? Tabii ki HAYIR! Sınırlarımız ve içerideki çevreleme operasyon, saldırı ve kalkışmalarına da her an şahit olacağız! Yeter ki içeride seksen milyon olarak tüm farklılıklarımızla bir, beraber ve hep birlikte Türk Devleti ve Türk Milleti olmaya devam edelim!