Ülkemizdeki 31 Mart 2019 mahalli seçimlerinde asil Türk milleti kararını sandıkta vermiş ve demokratik iradesini de izhar etmiş olmasına rağmen bazı büyük şehir ve ilçelerimizdeki tartışmalar ve seçim sonuçlarının bıraktığı tortu halen devam etmektedir! Neden? AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçim gecesinden itibaren yapmış olduğu tüm beyanatlarında, 15 büyük şehir belediyesini kazandıklarını da vurgulamasına rağmen, AK Partinin kurulduğu tarihten bil itibar sırtından geçinen muhafazakar görünümlü bazı tipler ortalığı birbirine katmak için ellerinden ve dillerinden ne gelirse yapmaktadır? Peki neden? Bu tiplerin derdi nedir? Ve bu tipler kime ve nereye çalışmaktadır?! Bu tiplerin, Türk Devleti ve Türk Milleti gibi bir dertleri de var mıdır? Tabii ki hiç sanmıyorum! Daha önceki yazılarımızda sürekli olarak vurgulamaya çalıştığımız, Yeni bir Türk Devleti de kuramayacağımıza göre, Türk Devlet Aklı ve iki bin üç yüz yıllık Kadim Türk Devlet geleneği her an devrededir! Tüm bu gelişmeler ve sonuçların Kadim Türk Devlet aklının kontrolü ve denetimindedir, şeklinde düşünüyorum!. Bu tiplerin sadece bir gayeleri vardır! AK Parti iktidarları ile başlayan ve devam etmekte olan rant ve hortum düzeninin ila nihai sonsuza kadar sürdürülmesidir! Devlet ve Millet ne olacak dediğinizi de duyar gibiyim! Devlet ve Milletin tabii ki canı cehenneme! Adamların kurulu düzeni, rahatı, rant ve hortumları yeter ki devam etsin!. Ne diyorsunuz?!
Muhafazakar camia, 1989 yılındaki yerel seçimler ile devlet, makam, mevki, iktidar, güç, para, mal ve kadın ile tanışmıştır! Bu tarihten sonraki süreç, devlet kadrolarına yerleşmenin, iktidar, güç, mal ve para ile de daha fazla haşir neşir olmaya başladığımız bir dönem, olarak siyaset ve sosyal tarihe geçecektir! Muhafazakar camia bu tarihten itibaren, ülkede daha önceden birileri tarafından kurulmuş ve karşı çıkılmış olan getto şehirler ve getto mahalleler kurmaya başlanmıştır! AK Partinin iktidara geldiği tarihten itibaren bu süreç daha büyük bir ivme kazanmıştır! Neden? Çünkü iktidar, güç ve parayı artık muhafazakar camia olarak bizler yönetiyorduk! Peki, muhafazakar camia bu sınavı kazanmış mıdır? Tabii ki hayır! Muhafazakar camia bu süreçteki dünyalık tüm sınavlarda sınıfta kalmıştır! Uzatmadığımız kamu malı kalmamıştır! Kamu kurumlarına personel alımlarındaki Ehliyet ve Liyakat tarih olmuştur! Adalet dediğinizi de duyar gibiyim! Bizden olanlara dağıtıyoruz ya, daha ne istiyorsunuz! Kamu işlerinde şura ise küçük bir çıkar ve menfaat grubu çerçevesinde yürütülmektedir! Daha ne olsun!. Peki, bu düzen ne zamana ve nereye kadar böylece sürdürülebilir? Elbette ki bir yerde durması, durdurulması ve patlaması da gerekiyordu! Tüm bu süreçte, Kadim Türk Devlet aklı ve devlet geleneğinin her an devrede olduğunu da düşünüyorum!. 31 Mart 2019 mahalli seçimleri bu birikmiş olan tortu ve arızanın patlamasının da miladı olarak tarihe geçecektir!
Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah, dünyalık makam, mevki, para ve mal gibi nimetler konusunda, Müslüman ve İman ehline ne gibi uyarı ve ikazlarda bulunmaktadır! Ve iyi bilin ki mallarınız ve evlatlarınız bir fitneden ibarettir, Allah yanında ise azim ecirler vardır. ( Enfal- 28 ) Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükâfat ise Allah’ın yanındadır. ( Teğabün -15 ) Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır, (Münafikun – 9) buyurmaktadır!
Peki, Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah, iman ettiğini ve imanı çerçevede yaşadığını da iddia eden biz Müslümanlara, ehliyet, liyakat ve işlerimizi de şura ile nasıl yapmamız konusunda neler emretmektedir! Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir. ( Nisa – 58 ) Ve onlar ki Rableri için davete uymakta ve namazı dürüst kılmaktadırlar. Allah iman ve itaat için Peygamber tarafından yapılan davete uymaları ve dinin direği olan namazı kılmakla cemaat ve toplumu sağlam tutanların İşleri de aralarında şura’dır. İşleri, buyrukları zorbalıkla değil, aralarında danışıklı, görüşlerine başvurma iledir. ( Şura – 38 ) Sen, o zaman, sırf Allah’ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık onları sen bağışla, onlar için Allah’tan mağfiret dile. Yapacağın işlerde onlara da danış, bir kere de azmettin mi, artık Allah’a dayan. Muhakkak ki Allah kendine dayanıp güvenenleri sever, ( Ali İmran – 159 ) buyurmaktadır!.
Şimdi tüm bu sonuç ve izahat çerçevesinde, Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah Hac suresi 41. Ayeti kerimesinde Müslüman olduğunu da iddia eden günümüz tüm siyasal İslamcı muhafazakar camiaya hitaben; mal, mülk, para, kadın, güç ve iktidar sahiplerinin nasıl bir davranışta bulunmaları gerektiği konusundaki uyarı ve ikazlarına bakalım! Onlar ki, eğer onları yeryüzünde yerleştirirsek, bir makam ve bir iktidara getirirsek, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, maruf ile emrederler, münkirden nehy ederler ve bütün işlerinin akıbeti ise Allah Teala’ya aittir, buyurmaktadır! Peki şimdi yeniden ve tekrardan bir kez daha soralım! Allah aşkına muhafazakar camia olarak neyin muhafazakarıyız?! Neyi ve neleri muhafaza ediyoruz?!.