2019 yılı Aralık ayı başlarında, üç üniversite için rektörlük aday başvuruları yapılmış, akabinde YÖK tarafından yapılan mülakat ve değerlendirmeler sonucunda, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a aday listelerinin detaylı bir şekilde raporlamaları ile sunumu olmasına rağmen, rektör ataması gerçekleşmemiştir!. Peki, neden?! Akademik dünya ve şehirdeki derin mahfillerin genel konusu da rektörlük ataması olmaktadır!. Kim atanacaktır?! Dışarıdan bir akademisyen mi gelecektir?! Rektörlük için başvuruda bulunan 34 akademisyen aday arasından biri mi atanacaktır?! Veya devlete yakın ve devletin işleyişine hakim, yeni dünya düzeni sistematiği zaviyesinden üst düzey akademik bir bürokrat mı gelecektir?! Ya da halen mevcut rektör Mustafa Şahin hoca mı atanacaktır?! Tabii ki, bilemiyoruz! Artısı ve eksileri ile birlikte, tüm seçeneklerin atama makamının masasında ve iradesine de bağlı olduğunu düşünüyorum!.
İletişimci ve gazeteci duyarlılığı çerçevesinde, almış olduğumuz duyum ve bilgiler ışığında bir resim çizmeye veya tablo çıkarmaya çalışıyoruz! Tabii ki değerlendirme sayın okuyucuya aittir!. Akademik hayatı yarım yüz yılı geçmekte olan Selçuk Üniversitesinin, hem devlet kademesi ve hem de özel sektörde aranan öğrenciler yetiştirmesi, bilim dünyasında da atıfları olan, üniversite sanayi işbirliğini sağlama almış, dünya ve ülkemizdeki başarılı üniversite sıralamasında da listenin başında veya üst sıralarda bir yerlerinde olması, hedefi, ideali, dertleri ve projeleri olan, bir rektör adayının atanacak olması, elbette ki ülke, şehir ve üniversite adına, bizleri hem gururlandıracak ve hem de mutlu edecektir!.
Geçtiğimiz günlerde, Dünyanın en prestijli üniversite sıralaması olarak kabul edilen Çin Şangay Üniversitesi tarafından yapılan ARWU 2018 (Academic Ranking of World Universities) dünya üniversiteleri sıralaması yayımlandı!. 2003 yılından bu yana başarılı üniversiteleri sıralayan kurum 2009 yılından itibaren Şangay Üniversitesi yerine Shanghai Ranking Consultancy adıyla sıralaması yapıyor!. Nobel ödüllü mezun ve akademisyen, Fields Madalyası ( Uluslar Arası Matematikçiler Ödülü ) yılda bin yayın şartı, en fazla atıf alanlar listesine giren akademisyen sayısı, Nature veya Science dergilerinde çıkan makale sayısı, SCI ( Bilimsel Atıf Dizini ) ve SSCI ( Sosyal Bilimler Atıf Dizini ) endekslerince taranan ve kişi başına düşen makale sayısı vb. kriterleri ile ARWU, dünyanın en saygın üniversite sıralamasının da başında geliyor!
Şangay Üniversitesi ARWU kriterlerine göre, dünyanın en iyi On Üniversite sıralaması şöyledir!. Harvard University; ABD.. Stanfonr University; ABD.. Cambridge University; Birleşik Krallık.. Massachusetts Institute of Technology; ABD.. University of California, Berkeley; ABD.. Princeton University; ABD.. University of Oxford; Birleşik Krallık.. Columbia University; ABD.. California Institute of Technology; ABD.. University of Chicago; ABD…
Şangay Üniversitesi ARWU kriterlerine göre, dünya sıralamasında ilk BİN içindeki Türkiye’deki Üniversite sıralaması!. İstanbul Üniversitesi 401 – 500, Hacettepe Üniversitesi 501 – 600, Bilkent Üniversitesi 601 – 700, Dokuz Eylül Üniversitesi 601 – 700, Erciyes Üniversitesi 601 – 700, İstanbul Teknik Üniversitesi 701 – 800, Ankara Üniversitesi 801 – 900, Ege Üniversitesi 801 – 900, Gazi Üniversitesi 801 – 900, Orta Doğu Teknik Üniversitesi 801 – 900, Boğaziçi Üniversitesi 901 – 1000, Marmara Üniversitesi 901 – 1000, Sabancı Üniversitesi 901 – 1000, Yıldız Teknik Üniversitesi 901 – 1000…
Dünyanın başarılı ve en saygın üniversite sıralamasında, Selçuk Üniversitesi ve şehirdeki diğer üniversitelerin de listede yerini alabilmesi için, acil ve önemli olarak yapılması gerekenlere, âcizane ve naçizane öneri ve tavsiyelerim ise şöyledir! Öğretim üyeleri, kişisel değer yargıları veya idare ve idarenin ehliyetsiz, liyakatsiz, çapsız, başarısız, kifayetsiz muhteris adamlarına yakınlığı ile değil, objektif insan kaynakları değerleme sistemleri ve neler ürettiği dikkate alınmak sureti ile performans ve başarılarına göre değerlendirilmelidir!. Dört veya beş sene sonunda ürettiği ürüne piyasada alıcısı dahi olmayan bir fabrikaya, üniversiteye ve akademisyene ne demelidir?!. Üniversite Sanayi işbirliği stratejik çalışması ivedilikle sağlanmalıdır!. Döner sermayenin etkin çalıştırılması, uluslararası öğrenci kabulü, kitap, makale ve yayım basım desteği gibi konular ivedilikle çözülmelidir!. Üniversitenin sağladığı imkânlar, tabandan başlayarak, sadece idareye yakın olanlar için değil, tüm akademisyenler için adil bir şekilde kullanılması sağlanmalıdır!. Üniversitenin yatay değil, dikey büyüme stratejisine uygun çalışmalar yapılmalıdır!. Üniversite kaynakları yeni ve atıl binalar için değil, piyasada aranan başarılı ve nitelikli öğrenci, sürekli kendini geliştiren ve yetiştiren akademisyen ve idari kadro için kullanılmalıdır! Proje üretim merkezi kurulmalı ve tüm araştırma görevlisi, yüksek lisans ve doktora öğrencileri bu merkezin doğal çalışanları olmalıdır!. Üniversitenin marka değerine katkı sağlayacak, reel sektörde üniversitenin ismi ile aranan nitelikli ve başarılı öğrenciler için araştırma ve geliştirme çalışmalarına önem verilmelidir!.
Doğa boşluğu kabul etmeyeceğine göre, akademik dünyadaki başarılı hocaların takdir edilmesi, ödüllendirilme ve gelişimine önem verilmediği, idare ve idareye yakın olanların da adamı olmadığı kaygıları ile küstürüldüğü için, kurum elbette ki dedikodu hastalığı boşluğu dolduracaktır!. Üniversitenin ismi ile müsemma olabilmesi yani bilim üretebilmesi, şehrine ve ülkesine de katkı sağlayabilmesi için, acil ve ivedi olarak, idarenin çevresini kuşatmış; ehliyetsiz, liyakatsiz, çapsız, dedikodudan başkaca hiçbir şey üretemeyen ve kifayetsiz muhteris kişi ve akademisyenlerden bir an önce arındırılmalıdır, diye düşünüyorum!.