Son günlerde, siyasetin iyiden iyiyi ısınmaya başladığına şahit olmaktayız! Peki, neden?! Ya da birileri siyasetin ısınmasını mı istiyor?! Veya Türk Devlet Aklının nezaretinde yürüyen bir hareket ve operasyon olabilir mi?! Neden olmasın?! Türk Devleti, MUZ Cumhuriyeti olmadığını göre!.
Bir siyasi figür çıkıyor ve darbe olabilir diyor; bir anda ortalık tuz buz kesiyor! Aynı partiden bir başka siyasi figür de iktidarın artık değişim zaman gelmiştir ve normal yollardan olmaz ise darbe ile mutlaka değişmeli ve gidecek, diyor! Türk Devleti ve Milleti, darbelerden yorulmamış mıdır?! Allah akıl, fikir versin! Başkaca ne diyebiliriz!
Tabii ki; bu sözlere laf yetiştirmeye çalışan, siyasi aktör, ulusal ve yerel gazeteciler ve bir de böyle zamanların olmaz ise olmaz eyyamcılar!. Yani durumdan vazife çıkaranlar!. Yoksa darbe söylentisi ile birilerinin konum, konuşlandıkları yer ve durumdan kaynaklı uykuları mı kaçmaktadır!. Veya eski müesses sistemdeki, yerli ve milli olmayan, küresel ve emperyalist işbirlikçi ekol tasfiyesi olabilir mi?! Bilemiyorum!. Peki, neler oluyor?! Ya da neler olmaktadır?! Kalem ve Kelam izin verdiği çerçevede, anlamaya, anlamlandırmaya ve yorumlamaya gayret edelim!. Allah yar ve yardımcımız olsun!.
15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasından sonraki süreçte, Türk Devletinin bekası ve devleti ebed müddet devam ülküsü ve 2023 – 2053 ve 2071 vizyonu çerçevesinde, Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde, Anadolu kara parçası üzerinde bir daha darbe ve darbe ihtimalinin dahi olmaması adına, içeride ve dışarıda bir Türk Üçgeninin tesis edilmekte olduğunu ifade etmiştik!. Peki, özellikle de içeride ki Türk Üçgeni tarafları kim veya kimlerdir?! Hangi siyasi aktörlerdir?! Bilemiyoruz!. Ehlince malumdur!.
Anadolu coğrafyası; artık, Anadolu kültürü, Anadolu irfanı, Anadolu medeniyet temsilcileri Anadolu direniş ve diriliş erleri tarafından yönetilecektir!. Anadolu’nun idaresi ve devlet kademesinde, küresel işbirlikçi sızıntı ve emperyalist ekol temsilcilerine hiçbir şart ve şekilde artık yer olmayacaktır!. Peki, nasıl olacak?! İki yüz yıldır küresel ve emperyalist sızıntı işbirlikçi ekol temsilcileri her yerde, dediğinizi de duyar gibiyim!.
Tabii ki bu ifadelerimizden hiçbir şey anlamayan okuyucu dostlarımız olduğu gibi, nereden çıktı şimdi bu kavramlar şeklinde serzeniş ve eleştirilere de muhatap olduğumuzu hatırlatmakta fayda vardır!. Yol ve yolculuk, kavramları idrak edemeyen ve anlamayan yol arkadaşları ile tabii ki yürünmez!. Hem de kutsal bir dava ve yolculuk hiç bir şekilde yürünemez!. Daha doğrusu, yol ve yolculuk, beraber yürüdüğünüz yol arkadaşlarınızın yola ihanet konumunda olmaları, kutsal ve değerleri olan diriliş, direniş ve ihya erlerine çok büyük sıkıntı ve eziyet verecektir!. Bugün olduğu gibi!. Aksi halde, yol ve yolcu kazaları ile karşı karşıya mutlaka kalırsınız!. Yani yolda veya yarı yolda kalabilirsiniz!. Ya da dün olduğu gibi dağılabilirsiniz!.
Peki, Kadim Türk Devleti ve Türk Devlet Aklının beş bin yıllık devlet yolculuğu ve serencamı öylesine sıradan ve kutsalı yok mudur?! Tabii ki beş bin yıllık serencam çok kutsaldır!. Tüm dünya insanlığı, Türk Devleti ve asil Türk Milletinin, Adalet dağıtan ve Hakikat ehli duruşu, mazlum milletlerin de hamisi ve hadimi konumunu özlem ve hasretle bekleşmekte ve aramaktadır!. Aksi halde dünya insanlığı, hiçbir zaman barış ve huzura erişemeyecektir!. Virüs günlerinde şahit olduğumuz gibi! Türk, aynı zamanda, nizamı alem adına Seyfullah olduğunu da vurgulamıştık! Türk; bir ırk, bir din ve bir mezhebi yaklaşım asla değildir!.
Şimdi yazımızın başına tekrardan dönelim; Neymiş efendim! Türkiye’de darbe olacakmış!. İktidar darbe ile değişecekmiş!. Darbe veya sokak hareketleri ile iktidarın mutlaka değişmesi gerekiyormuş! Peki, bu darbeyi kim veya kimler ve nasıl yapacak?! Hani, 15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasından sonraki süreçte, küresel sızıntı işbirlikçi ve emperyalist ekol temsilcilerini, devlet kademesinden bir bir temizlemiştik!. Demek ki kenarda, köşede ve özellikle de siyasette ve askeriye de kripto olarak varlığını devam ettiren, bir şekilde mevzilerini koruyan ve birbirlerini de kollayan, küresel ve emperyalist sızıntı ve işbirlikçi ekol temsilcileri, halen çok aktif bir haldedir!.
2019 yılı Aralık ayında Çin’de görülen ve daha sonra da tüm Dünya’ya yayılan, 11 Mart 2020 tarihinde de ülkemizde ilk vaka tespit edilen Korona Virüs sonrasında dünya’da ve ülkemizde, hiçbir şey eskisi gibi olamayacağı ve sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi değişim ve sonuçlarının olacağına ifade etmiştik!. Kadim Türk Devlet Aklı ve Türk Devletinin bu değişim için, hazırlık, öngörü, tedbir, stratejik ve taktik planları var mıdır?! Ya da olmalı mıdır?! Yoksa saldım çayıra Mevla’m kayıra şeklinde midir?! Oyun kurucu ve tuzak bozan, Kadim Türk Devlet Aklı, teyakkuz halinde ve her an devrede midir?.
Darbe söylentilerinin akabinde, köşe yazıları, haber ve yorumlar çerçevesinde, erken seçim söylentilerinin ayyuka çıkmasıdır!. Peki, bir erken genel seçim olabilir mi?! Elbette ki, neden olmasın! Türk Devletinin varlığı ve bekası, Türk Milletinin birliği ve ali menfaatleri de, bir erken genel seçime gitmeyi gerektiriyorsa, tabii ki olmalıdır!. Hem de acil bir şekilde ve hemen şimdi!. Anayasa ve yasaların izin verdiği çerçevede, en erken tarihte bir erken genel seçim olabilir!.
Anadolu irfanı, Anadolu kültürü, Anadolu medeniyeti ve bu değerleri içselleştirmiş, Türk Devleti ebed müddet devam ülküsü ve 2023 – 2053 ve 2071 vizyon ve hedefleri çerçevesinde, Kadim Türk Devlet Aklının denetim ve kontrolünde, siyasette ki mezkur Türk Üçgeni tarafı ve Anadolu Diriliş – Direniş Erlerinden, tarihi Kadim Türk Devlet Kodlarının temsilcisi yerli ve milli bir kadro, istiklal ve istikbal adına, Büyük ve Güçlü Türkiye için iktidara gelecekse, ‘an garib zamanda’ bir erken genel seçim olabilir! Neden olmasın?!