15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasından sonra, ekonomik yönden bazı kesimler zarara uğradıklarını iddia etmektedir!. Özellikle de Corona virüs sürecinin başlaması ile bazı iş yerlerinin kısmen açık, bazılarının da tamamen kapanması ile, yine bazı kesimlerden yandık, battık, bittik ve ölüyoruz nidalarına şahit olmaktayız!. Neden acaba?! PEKİ, İSTİKLAL VE İSTİKBAL İÇİN SAVAŞA – CEPHEYE GİDER MİSİNİZ?! Ne savaşı, ne cephesi dediklerini de duyarsınız?!
Beyler!. 2002 tarihinden bu günlere, yığdığınız mallar ve şişkin banka hesaplarınızdan birazını kaybetseniz ne olur?! CORONA sonrası; YENİ BİR DÜZEN, SİSTEM ve DENGE ADINA, DÜNYA BİR SAVAŞ ARENASINDA ve BU SAVAŞ TÜRKİYE’DE OLMAKTADIR! TÜRKİYE, DÜNYA MEYDAN MUHAREBESİNİN TAM MERKEZİNDEDİR!. TÜRK DEVLETİ, DÜŞER İSE TÜM UMUTLAR DÜŞECEK ve BİTECEKTİR!. Sen, hala anlamadın mı?! Ya da oyun ve oynaş mı zannediyorsun, tüm bu yaşanılanları!
Yoksa dün; Ey Musa! Onlar orada bulundukları sürece biz oraya asla girmeyeceğiz!. SEN ve RABBİN GİDİN SAVAŞIN; BİZ BURADA OTURACAĞIZ, dedikleri gibi, BU SAVAŞ BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL mi, diyorsunuz?! Peki, bu savaş, kimin savaşıdır?!
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Sodom ve Gomore adlı romanında, Kurtuluş Savaşı sırasında yaşanan çıkar ilişkileri, insanların para, mal, makam, mevki hırsı ve şaşaalı bir hayat yaşamak amacıyla, ne gibi hallere düşebileceklerini anlatmaktadır!.
Roman; Özellikle çıkarları uğruna milliyet ve mensubiyet duygularını yitiren, her türlü maddi ve manevi değerleri ayaklar altına alan kimlik ve kişilikleri, ruh halleri ve düştükleri durumları deşifre edebilmesi ile önem kazanmaktadır!.
Roman; İşgal yıllarında bazıları vatan ve millet için şehit olmaya cepheye giderken, bazıları da arzu ettikleri bir hayat ve dünyalık uğruna, namus ve haysiyet, milli ve manevi değerlerini işgalcilere yaranabilmek ve onlarla birlikte bir hayat yaşamak için peşkeş çekmektedir!.
Roman; Batılılaşma ve Tanzimat ile başlayan batılılar gibi bir hayat yaşama arzusunun geldiği noktayı anlatır!. Çıkarcı, hain, satılık ruhlar ve özenti tipler bir yandan vatanları ve bağımsızlık için savaşanlardan nefret ederken, diğer yandan da işgalcilere şirin görüşebilmek için her türlü ahlaksızlık ve onursuzluk yapmakta beis görmemiştir!.
Roman; Mezkur tiplere göre İngiltere yenilmez bir ilahtır, dünyanın bütün işleri, dünya milletlerinin alınyazısı onun vereceği karar ve hükümlere bağlıdır!.. Nasıl olur da, bir avuç Anadolu Türk’ü heybetli kudrete rağmen başarıya ulaşacağına ihtimal verebilir? Mezkûr tipler, Türk’ten başka her milletin gücüne inanır ve Türkiye’ye ait meselelerin mutlaka başkaları tarafından halledilebileceği fikrindedir!
Yazarın romana isim verdiği Sodom ve Gomore’nin tarihteki yeri, önemi, konusu ve kaynağına kabaca bakalım!. Hz. Lut peygamber, sapkın Sodom ve Gomore halkını, Hz İbrahim’in dinine davet eder! Fakat mucizeler göstermesine rağmen çok az kişi iman etmiştir!. Lût kavmi de peygamberlerini yalancılıkla suçlamıştır!
Kardeşleri, Hz. Lût onlara; Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim!. Artık, Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin! Bunun için sizden karşılık beklemiyorum!. Benim ecrimi vermek yalnız âlemlerin rabbine aittir. Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da insanlar arasından erkeklerle mi beraber oluyorsunuz? Doğrusu siz haddini aşan bir kavimsiniz, dedi!. ( Şuara 161 – 164 )
Hz. Lut, orada bir kadın ile evlenir ve iki kızı dünyaya gelir!. İki kızını doğru yola sevk etmeyi başarır fakat karısını ikna edip doğru yola getirmeyi başaramaz!. Sodom ve Gomore halkı, Hz Lut’a inanmadığı gibi ona isyan etmiş ve Hz Lut’u, şehirden atmaya kalkmıştır! Hz Lut’un eşi de sapkınlıklarını sürdüren Sodom ve Gomore halkından yana tavır almaktadır!. Tüm çabaları sonuçsuz kalınca ve gördüğü eziyetlerden sonra Hz Lut; Rabbim! Beni ve ailemi, bunların yapmakta olduklarının vebalinden kurtar, diye dua eder! ( Şuara – 169 )
Nihayet onları güneşin doğma vaktinde korkunç gürültü yakalayıverdi!. Hemen şehirlerinin üstünü – altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taş yağdırdık!. Elbette bunda keskin anlayışlı ve iman ehli için ibret alametleri vardır, buyurmaktadır!. ( Hicr 73 – 74 – 75)
2021 takvim yılının tüm insanlığa; Sağlık ve Huzur getirmesini dilerim!.