Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı HDP’nin kapatılması istemi ile Anayasa Mahkemesine dava açtı ve iddianame Yüksek Mahkeme’ye gönderildi!. İddianamede, HDP üyelerinin beyan ve eylemleri ile devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirtildi! Yargıtay, kapatma davası gerekçesinde, Siyasi partilerin terör örgütleri ile irtibatı olmamalı ve HDP, PKK’nın uzantısı olarak faaliyet gösterdiği de, ifade ediyor!
Tüm bu gelişmeler sonrasında, HDP üyeleri herhangi bir terör örgütü ile irtibatlarının olmadığını ifade etmektedir!. Peki, böyle bir açıklama, milletin aklı ile alay etmek değil de, nedir?!. Daha düne kadar, alfabenin tüm harflerinden müteşekkil terör örgütlerine sırtımızı dayadık diyenler, herhalde başkaca siyasi parti lider ve üyeleridir!. Biz de yuttuk!.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, HDP’nin kapatılma istemi ile Anayasa Mahkemesine açtığı dava ve TBMM’de HDP’li vekillerin vekilliklerinin düşürülmesi akabinde; Hz. Mevlana’nın ifadesi ile Köpeğin kuyruğuna bastım, ses ağzından çıkmaktadır! Bazı merkezler; Çok endişeli olduklarını ifade ediyormuş!. Neden acaba?! Peki, Ankara’nın umurunda mıdır?! Tabii ki hayır!. Dünya, yeni dünya düzeni adına, Ankara kriterlerini kabul etmek zorunda kalacaktır!.
Anayasa ve siyasi partiler kanununa göre siyasi partiler neleri yapar ve neleri yapamaz, hangi durumlarda kapatılma ile karşı karşıya kalabilir?! Siyasi Partiler Kanunu; siyasi partilerin kurulmaları, teşkilatlanmaları, faaliyetleri, görev, yetki ve sorumlulukları, mal edinimleri ile gelir ve giderleri, denetlenmeleri kapanma ve kapatılmalarıyla ilgili hükümleri kapsar!.
Siyasi partiler; Anayasa ve kanunlara uygun olarak, Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır!
Siyasi partiler; Bölge, ırk, belli kişi, aile, zümre veya cemaat, din, mezhep veya tarikat esaslarına dayanamaz veya adlarını kullanamaz!!.
Siyasi partiler; Anayasanın hiçbir hükmünü, Anayasada yer alan hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyette bulunma hakkını verir şekilde yorumlayamaz!.
Siyasi partiler; Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı Devletin tekliği ilkesini değiştirmek amacını güdemez ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamaz!.
Siyasi partiler; Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremez!
Siyasi partiler; Bölünmez bir bütün olan ülkede, bölgecilik veya ırkçılık amacını güdemez ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamaz!.
Siyasi partiler; Herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu prensibine aykırı amaç güdemez ve faaliyette bulunamaz!
Siyasi partiler; Tüzük, program ve faaliyetleri, Anayasa ve siyasi partiler kanun hükümlerine aykırı olamaz!. Siyasi partiler, tüzük ve programları dışında faaliyette bulunamaz!.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bir siyasi partinin kapatılması istemi ile Anayasa Mahkemesine açtığı dava akabinde, kapatılan bir siyasi parti, bir başka ad altında kurulamaz!.
Bir siyasi partinin kapatılmasına söz veya eylemleriyle neden olan kurucular dâhil üyeleri, beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamaz!. Siyasi partiler bu kişileri hiçbir suretle seçimlerde aday gösteremez!.
Anayasa Mahkemesince temelli kapatılan siyasi partilerin isimleri, amblemleri, rumuzları, rozetleri ve benzeri işaretleri aynen veya iltibasa mahal verecek şekilde başka bir siyasi partice kullanılmaz! Daha önce kurulmuş Türk devletlerine ait topluma mal olmuş bayrak, amblem ve flamalar da siyasi partilerce kullanılamaz! Kurulacak bir siyasi parti, Anayasa Mahkemesince kapatılan siyasi partilerin devamı olduklarını beyan edemez ve böyle bir iddiada bulunamaz!.
Anayasa, siyasi partiler kanunu ve parti tüzüklerinde de çerçevesi çizilmiş olan siyasi partiler, yasada ifade edilmiş olan kurallara aykırı durumlarda elbette ki kapatılabilir!. Devlet aklı denetimindeki Türk Devleti, 15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışması akabinde, içeride siyasi ve milli birliği tesis etmektedir!. Bu birliği bozamadıkları için sesleri çok çıkmaktadır!. Neden?!
Küresel ve emperyalist güçler destekli, içerideki işbirlikçi ekol temsilciler mahareti ile siyasi, ekonomik ve sosyal kaosa asla geçit yoktur!. Devlet artık çok güçlüdür!. Bazı merkezler; Ankara kriterlerini tanımak ve biat etmek için sıraya geçmiştir?! Neden acaba?!. Çünkü; Güç, teslimiyet ve biat gerektirir!. Gelecekler ve Biat edecekler!. Başkaca seçimleri yoktur!.
Devletin hiçbir birimi ve özellikle de siyasi kimlik ad altında, TBMM ve TBMM alt komisyonlarında, küresel ve emperyalist güçlerin işbirlikçi ekol temsilcilerine asla yer yoktur!. Devlet Aklı nezaretindeki Tük Devletinin, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi, askeri ve teknolojik devlet sırlarına, projelerine ve hamlelerine, küresel ve emperyalist güçler, işbirlikçi temsilciler vasıtası ile asla erişemeyecekler!. Böyle bir dönem tarihte kalmış ve tarih olmuştur!
Türk Devletinin Beka, istikbal ve istiklal ekseninde ki Turan ve Kızıl Elma yolculuğuna halel getirebilecek bir girişim ve oluşuma, Kadim Türk Devlet Aklı asla izin vermeyecektir!. Bizden hatırlatması!.