Kazakistan’a Bir de bu Zaviyeden Bakalım!

2022 yılı Kazakistan için iyi başlangıç olmamıştır! Ülkede, akaryakıt zamlarının protestoları sonucunda;  Hükümet istifa etmiş!  İnternet ve telefon faaliyetlerinde kesintiler yaşanmış! Kurucu ve ulusal lider Nazarbayev’in heykelleri devrilmiş ve Güvenlik Konseyi Başkanlığından istifa etmiş! Protestocular, çeşitli şehirlerde hükümet binalarını ele geçirmiş! Ülkede olağanüstü hâl ilan edilmiştir! Peki,  Kazakistan üzerinden Türk Dünyasında ve Avrasya bölgesinde neler olmaktadır?

Kazakistan’daki olaylar, doğalgaz üreten, doğal gaz ve petrol zengini bir ülkede, vatandaşın kullandığı enerjiye yapılan zamlar akabinde vuku bulacak, öyle mi? Dışarıdan bir müdahale veya kaos planı ve kışkırtma olmayacak, öyle mi? Bu süreçte, ülkede, dış destekli, 16 bin civarında olduğu iddia edilen STK yönetimi ve üyeleri de boş duracak, öyle mi?  Aklımızı peynir ekmek ile yemedik! Dünya halklarının aklı ile alay etmeyi ve oynaşmayı, artık bırakın! Her şey artık ayan beyan meydandadır!

Türk Devletleri Teşkilatı’nın temeli, 1992 yılında Ankara’da Türkçe konuşan devlet başkanları zirvesinde atılmıştır! Öncesinde, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi ve sonrasında Türk Konseyi olan örgüt,  2018 yılında Türk Keneşi adını almış ve 12 Kasım 2021 tarihinde,  Türk Devletleri Teşkilatı olarak dünyaya ilan edilmiştir! Tüm bu süreçlerde Kazakistan’ın etkisi, öncülüğü ve liderliğini bir kenara not etmek gerekir! Kazakistan, Türklerin ATA Yurdudur!

Neymiş efendim! Kim Doğu Avrupa’ya hükmederse, Kalpgah’a yani AVRASYA bölgesine hâkim olur! Kim Kalpgah’a hâkim olursa, dünya adasına hükmeder! Kim dünya adasına hükmederse, dünyaya hâkim olur, diyorlar! Avrasya bölgesinin kalpgahını kendi haline bırakacaklar, öyle mi? Yapmayın Allah aşkına! Adamlar kalpgaha hâkim olmak için yıllardır strateji ve taktik üretmektedir!

Kazakistan, satranç tahtası olarak gördükleri Avrasya bölgesinin merkez üssü ve kalpgahı konumundadır! Hem, kim Kenar Kuşağa hükmederse Avrasya’ya hâkim olur ve kim Avrasya’ya hâkim olursa dünyanın kaderini kontrol eder diyecekler, hem de Avrasya’nın merkez üssü ve kalpgahı konumunda ki Kazakistan’a hâkim olmak için karıştırmayacaklar, öyle mi?

2013 yılında, Çin Devlet Başkanı, Kazakistan ve Endonezya ziyaretlerinde,  Bir Kuşak – Bir Yol girişimine, İpek Yolu Fonu ve Asya Altyapı ve Yatırım Bankası eklenince,  Asya – Pasifik bölgesinde ABD’nin öncülüğünü yaptığı Atlantik sisteme karşı büyük bir ekonomik cephe açılmıştır! Bir Kuşak- Bir Yol projesinde Kazakistan’ın etkilerini görmekteyiz!

2001 yılında Çin liderliğinde ve Kazakistan öncülüğünde ki Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurulması, büyük bir güç olan Çin’in bir ittifak sistemine yakın işbirliği ve dayanışma sistemi kurmasına olanak sağlamıştır! Kazakistan, Şanghay İşbirliği Örgütünün de fikir babası, kurucusu ve önderi konumundadır!

Avrupa Birliği de, Çin’in İpek Yolu ya da Bir Kuşak – Bir Yol girişimine alternatif olmak üzere, 2027 yılına kadar, toplam 300 milyar avroluk altyapı yatırım programı Küresel Geçit stratejisini açıklamıştır! Peki, şimdi sormak gerekir? Neden şimdi? Birileri için dağılma, yok olma veya parçalanma süreci hızlandığı için olabilir mi?

ABD, 9 / 10 Aralık 2021 tarihlerinde, Washington’da düzenlediği, Global Demokrasi Zirvesi; Dünyada demokrasi ve temel hakların güçlendirilmesi amacıyla 106 ülkenin katılım sağladığı; Angola, Gana gibi ülkeler yer alırken, Türkiye,  Macaristan, İran, Rusya, Çin ve Afganistan gibi ülkeler bulunmuyor! Neden acaba? Yoksa toplantıya davet edilen 106 ülkeye de daha önce götürdükleri;  kan ve yıkım üzerine bina edilmiş, demokrasi, özgürlük ve insan haklarını mı götürecekler! Neden olmasın! Adamların, anladıkları medeniyet sistematiği bunu gerektiriyor!

Emperyalist ve küresel güçler, dünya halklarına yeniden bir sömürü için proje üstüne proje sunuyorlar! Neden acaba? 1. ve 2. Dünya savaşlarından sonra kurmuş oldukları emperyalist sistem ile dünyayı sömürenler,  artık yeni bir sürece evirmek istiyor! Fakat istedikleri kadar kolay olmayacaktır! Dünya, artık eski dünya değildir! Dünya halklarının gözü, gönlü, ruhu ve kulağı, artık açılmıştır! Hiçbir şeyi artık eskisi gibi gizleyemiyor ve üzerini örtemiyorlar! Her şey insanlığın gözü önünde ayan beyan bir şekilde vuku bulmaktadır!

Dünyayı sömüren emperyalist ve küresel güçler,  dünya insanlık tarihinin olmaz ise olmazı Türklerin kurdukları Türk Devletleri Teşkilatının nüvesinden gelişim sürecine kadar öncülük ve liderlik eden, petrol ve doğal gaz zengini, devasa verimli toprakları ve Türk Dünyasının merkez üssü konumundaki Kazakistan’ı da kendi haline mi bırakacaklar?  Şanghay İşbirliği Örgütü, Bir Kuşak – Bir Yol Projesi ve Türklerin Ata Yurdu Kazakistan’ı kim kontrol edecektir? Meseleye bir de bu çerçeveden bakmakta fayda olacaktır!  Aksi halde gelişmeleri net olarak okuyamayız!

Türkler olmadan mezkûr projeler başarılı olamaz! Türkler olmadan tüm projeler akamete uğrayacaktır! Türkler, tüm projelerin sıklet merkezidir! Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde kurulan Türk Devletleri Teşkilatına, ya üye olmak ya da gözlemci konumunda olabilmek için her yolu deneyecekler!  Afrika, Asya, Orta Doğu ve Balkanlar bölgesinde bir Selam ile gidebilecek tek millet Türkler ve tek ülke Türk Devletidir! Aksi halde adım atamazlar! Sadece yakar ve yıkarlar!

Türk Devletleri Teşkilatı ile yeniden bir Türk asrı ve dünya insanlığı adına da yeni bir medeniyet inşa ve ihya hamlesi başlamaktadır! Kazakistan meselesi,  normal ve sıradan bir iç kaos planı ve karışıklık şeklinde okunamaz!  Kazakistan meselesi, Türk Devletleri Teşkilatına yönelik küresel bir saldırıdır!

İslam’ın sancaktarı ve Mazlumların hamisi ülküsü ile hareket eden Kadim Türk Milleti, Türk Devletler Teşkilatının kurulması ve Kazakistan veya başkaca Türk diyarlarında ki; karışıklık ve kaos ile tüm gönül coğrafyasında ki mazlumların bekleyişlerine, gözünü ve gönlünü kapatacak mıdır? Tabii ki hayır!

Adalet dağıtan, Türk ASRI yeniden başlıyor! İhya ve inşa eden Türk medeniyeti yeniden başlıyor! Durduramayacaklar! Yıldıramayacaklar! Başaramayacaklar!  Türk Devletler Teşkilatı ile birlikte yol yürüyebilmek için her yolu deneyecekler! Başkaca bir seçim ve tercihleri kalmamıştır! Aksi halde hepsinin sonu yakındır!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir