Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, 2053 ve 2071 Nizamı Âlem ülküsü; Turan ve Kızıl Elma hedefleri çerçevesinde, yeni bir döneme adım atması ve tüm gönül coğrafyası ile kucaklaşma yapabilmesi için tek bir operasyona ihtiyaç vardır!
Yeni dönem; Kurucu İrade ve Kuvay-i Milliye Ruhu devlet kodlarının sisteme hâkim olduğu ve RESTORASYON süreci akabinde; yeniden diriliş ve şahlanışın başlangıcı olacaktır!
YENİ bir DEVİR ve DÖNEMİN eşiğindeyiz! Kurucu İrade ve Kuvay-i Milliye Ruhu temsilcileri, tüm devlet bürokrasisinin de; ehliyet – liyakat – adalet üzerine bina edileceği RESTORASYON süreci akabinde, yeniden bir kalkınma ve şahlanış başlamak üzeredir!
Kuvay-i Milliye Ruhu; ihtiyaç olunduğunda, bütün ülke olarak, tek bir yumruk olabileceğimiz ve düşmanın kafasına bu yumruğu indirebileceğimizin; her bir ferdin; vatanın bekası için elinden gelen her hizmeti verebileceğinin genlerimize işlenmiş halidir!
Türk Devleti; KURUCU ve KURULUŞ KODLARINA dönmelidir!
Aksi halde BİRLİK ve BÜTÜNLÜĞÜ sağlayamayız! Birlik ve beraberlik olmadan, Anadolu’yu dar ederler!
Ehliyet ve Liyakat, Adalet ve Hakkaniyet temelli; yeni bir dönem başlıyor!
Yeni dönemde; beş bin yıllık Kadim Türk Devlet geleneğindeki; ADALET ve HAKKANİYET ilkeleri üzerine BİNA edilecektir!
Yeni dönemi kabullenemeyen ehliyetsiz – liyakatsiz ve kifayetsiz muhterisler; devlet yönetim sisteminden tamamen tasfiye edilecektir!
Direnmeleri boşunadır! Direnmeleri sadece inkârlarını artıracak ve devletin CELAL yüzü ile karşı karşıya kalacaklar! Yapmış oldukları tüm ihanetlerinin hesabı da tek tek sorulacaktır!
Yeni döneme matuf tüm olay ve gelişmelerin PERDE ARKASINDA ki Kadim Türk Devlet Aklının KURGU ve PLANI okumayan, anlamayan, yorumlamayan ve göremeyenler; MAGAZİN boyutu ile gününü gün eder!
Nizamı âlem ülküsü çerçevesinde hareket eden, Türk Devleti ve Türk Milletin, iddiası ve hedefleri olmak zorundadır!
Türkiye gibi kilit ülkelerde ki siyasette; Bir şey vuku buluyorsa, o şeyin önceden Kadim bir AKIL tarafından kurgulandığı ve planlandığından emin olabiliriz!
Kadim Türk Devlet AKLININ varlığını kabul etmeyen ve idrak edemeyenlere, diyecek sözümüz yoktur!
Neymiş Efendim! Sözün tamamı ve lafın fazlası, aptala söylenirmiş!