Arap Baharı ile başlayan ve Suriye’de tıkanan yenidünya düzeni, Küresel iki EKOL ve Türkiye moderatörlüğünde, yeni bir DENGE olarak karşımıza çıkabilir! Aksi halde, daha çok canlar yanmaya devam edebilir!
Dünyanın Barışı – Huzuru ve Kalkınma adına, Yeni bir SİSTEM ve DENGE, aciliyet arz etmektedir! Aksi halde, yandı gülüm keten helva, demektir!
Dünya ve bölgemizde, paylaşım ve bölüşüm savaşlarına; Büyük ve Güçlü bir Türkiye denge olarak karşılık verebilir, diye sürekli olarak yazılar kaleme alıyoruz!
Bölge, birinci ve ikinci dünya savaş galipleri arasındaki paylaşıma bir itiraz ve yeniden bir dizayn ile karşı karşıyadır!
Birinci ve ikinci dünya savaşında paylaşım ve dizayn masasında olanlar bertaraf edilmek üzeredir!
Bölge halkları ve Türkiye; bölgenin barışı – huzuru – istikrarı ve selameti adına; birlik ve beraberlik halinde olmaktan başkaca bir seçimi yoktur!
Dünya sistematiği, denge üzerine bina edilmiştir! Dengenin olmadığı ya da kurulamadığı dönemlerde, her daim kaos veya akabinde bir dünya savaşı meydana gelmiştir!
Sovyetler Birliğinin dağılması ve Almanya’nın birleşmesinden günümüze, dünyada yeni bir düzen ve denge kurulamamıştır!
Sovyetler Birliğinin dağılması ve Almanya’nın da birleşmesi akabinde, yen bir düzen – sistem ve denge adına, günümüze kadar, vekalet ve vesayet savaşlarına şahit olmaktayız!
İkinci dünya savaşı akabinde kurulan soğuk savaş benzeri bir düzen ve denge, otuz yıldır kurulamıyor! Neden acaba?
Arap Baharı ile başlayan süreç, Suriye’de tıkanmış ve bugün için SİSTEM ve DENGE adına yeni bir dönem başlamıştır!
Dünya sistematiğinde, küresel dengenin devamlılığı adına, iki ekol karşımıza çıkmaktadır! Küresel iki EKOL, Ukrayna ve Suriye ile birlikte yeni bir denge kurulmasına matuf, gizli anlaşma – konferans ve görüşmeler olmaktadır!
Türk Devleti; 2053 ve 2071 Ankara vizyonu çerçevesinde, milli hedef ve ulusal çıkarları, neyi ve nerede durmayı gerekli görüyorsa, orada başat aktör ve kurucu olarak konum alacaktır!
Türk Devleti; tarih, kültür, coğrafya aklı tüm etki ve ilgi alanı gönül coğrafyasına, TİKA ve benzeri kurumlar aracılığı ile yapılan kalkınma yardımları, Asya / Pasifik bölgesindeki görünürlüğe büyük katkı sağlamaktadır. TİKA ve benzeri kurumlar, bölgenin sosyal ve ekonomik gelişimine katkıda bulunmak için çalışmaları artarak devam etmektedir!
Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde Türkiye, çok boyutlu ve pro-aktif dış politika ilkesi çerçevesinde ilişkilerini geliştirmeye, Asya / Pasifik bölgesi ve sayısız farklılıklar barındıran coğrafyaya ilişkin, uygulanabilir ve kendi içinde bütünlüğe sahip, ülkemizin imkan ve yeteneklerinin yanı sıra, dinamik bir dönüşümden geçmekte olan bölgenin gerçekleri göz önünde tutularak, re-aktif değil fakat aksiyoner bir politika belirlemektedir!
Türk Devleti ve Türk Devletleri Teşkilatı olmadan bölgemizde yeni bir DENGE ve SİSTEM kurulamayacaktır!
Türkiye, Tarih ve Coğrafyanın yüklemiş olduğu sorumluluk gereği, bölgenin Sıklet ve Başat aktörü konumundadır!
Aksi halde bölgemizi, yakmaya ve yıkmaya, bölgenin kaynaklarını sömürmeye ve insanları da öldürmeye devam edecekler!