ABD Başkanı, Dünya Ticaretini, Sallamaya Devam Ediyor!

ABD Başkanı Trump; Dünya Ticaretini sarsmaya – sallamaya ve hatta resesyona sebebiyet veren açıklamaları akabinde, ülkemizde ve dünya kamuoyunda, dış ticarette ki tarife ve gümrük tarifeleri merak edilmeye başlanmıştır!

Peki, ABD Başkanı Trump’ın başlatmış olduğu karşılıklı Gümrük tarifelerinin arttırılması ile dünya, Ticaret Savaşlarına sahne olur mu!

Dünya Ticaret Savaşları başlar ise hangi ülkeler ne kadar ve nasıl zarar görür?

Ülkemiz bu durumdan en az zarar ile nasıl kurtulur? Ya da kriz ve tehditler ile birlikte gelen fırsatları faydaya çevirebilir miyiz?

Tarife; Uluslararası ticarete konu olacak eşyanın cins, nev’i ve niteliklerine göre sistematik bir şekilde numaralandırılarak sınıflandırıldığı ve bu eşyadan ithalatta alınması gereken gümrük vergisi oranlarını gösteren bir cetvel olarak tanımlanmaktadır!

Tarife kontenjanı (tarife kotası), bir ülkede belirli bir dönem itibarıyla gümrük vergisinde ve diğer mali yüklerde indirim yapılan ya da muafiyet sağlanan ithalatın miktar veya değerini ifade etmektedir.

Dış Ticaret; iç piyasada bulunmayan veya bulunduğu halde yüksek maliyetli olan mal ve hizmetlerin dış piyasalardan sağlanması, iç piyasada fazla olan mal ve hizmetlerin dış piyasaya transferi ile refah seviyesinin yükseltilmesi şeklinde ifade edilmektedir!

Dış ticarette nihai hedef, refah seviyesinin yükseltilmesidir! Dışarıya transferle gelir elde edilmesi ve sonuçta hayat standardının yükseltilmesi; dışarıdan transferle de içeride olmayan veya olduğu halde ihtiyaçların daha uygun şartlarda karşılanması mümkün olmaktadır!

Dış ticaret işlemleri, tamamen karşılıklı menfaate dayalı olarak gerçekleştirilen faaliyetlerden oluşmaktadır!

Ülkeler, dış ticaret faaliyetlerini gerçekleştirirken “menfaat” olgusundan hareketle, ekonomileri açısından en uygun bileşimi sağlamaya yönelik çaba sarf etmektedir!

Dış ticaret faaliyeti icrasında, ülkeler, yeri ve zamanı geldiğinde, dünya ticaretini olumsuz etkileyecek şekilde hareket edebilmektedir.

Günümüzde,, ABD Başkanının gümrük tarifelerini sürekli olarak güncellemesinde olduğu gibi!
Ülkeler, kimi zaman direkt yollarla ticareti kısıtlama yoluna giderken; kimi zaman da dolaylı yollarla engelleme yolunu tercih etmektedir! Gümrük vergilerini arttırması gibi!

Dış ticaret politikasının en eski ve yaygın araçlarından birisi olan gümrük vergisi, bir malın ithali sırasında alınan vergi; “Gümrük Tarifesi” deyimi kullanılmaktadır.

Tarifeler konusunda belirleme yetkisi, her ülkenin kendisine aittir. Bazen ülkeler arası anlaşmalarla tarife belirlemesi de olmaktadır!

Dış ticaret politikasında önemli bir uygulama alanına sahip araçlardan biri olan gümrük vergisi, ülke ekonomisi önemli bir gelir kaynağıdır.

Gümrük Tarifesi; GATT (Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması) kapsamındaki düzenlemeler ve GPS (Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi).

Gümrük vergilerinde hedef; Ülke işçisini yabancı ucuz işçiye karşı korumak. Yerli üreticilerin yabancı rekabete dayanmalarına imkân sağlamak için, ithal malın maliyetini, yerli üretimin maliyetine eşitlemek. Daha önce ithal edilen bazı malları yurt içinde üreterek ülkede işsizliği azaltmak. Yerli üreticileri dampinge ( yabancı bir pazarda, normal değerin ya da iç pazarda geçerli olan fiyatın altında satış yapmak ) karşı korumak.

GATT ( Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması); İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası ticaretin önündeki engelleri ortadan kaldırmak, tercihli ticaret anlaşmalarını önlemek ve devletlerarası ticareti liberalize etmek amacıyla 1947 yılında yapılan uluslararası ticaret anlaşması.

GATT, sayılan amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunmak ve yükümlülüklere uyulup uyulmadığını denetleme zorunluluğu nedeniyle, bir kuruluş kimliği kazanmıştır.

1960’lı yıllarda oldukça etkin bir işlev gören kuruluş, 1970’li yıllarda yeni korumacı eğilimlerin güçlenmesi, kotalar, çifte vergilendirme, tercihli ticaret anlaşmaları gibi yeni ticari engellerin ihdas edilmesiyle etkinliğini bir ölçüde yitirmiş ve 1990’lı yıllarda yeniden etkinlik kazanmıştır.

GATT şemsiyesi altında yürütülen ve Uruguay Turu adıyla anılan çok taraflı ticaret müzakereleri çerçevesinde 123 ülkenin katılımıyla Aralık 1993’te mutabakata varılarak, 15 Nisan 1994’te Fas’ta imzalanmış, Nihai Senet tarihin en kapsamlı ticaret anlaşmasıdır.

Bu anlaşmayla dünya ticaretinde serbestleşme öngören, uluslararası ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik önemli kararlar alınmıştır.

1994’te Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) GATT’ın ( Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması ) yerini almıştır.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, savaşın galibi Kuzey Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, dünyada barış ve istikrarı sürekli kılmak amacıyla, güçlü bir uluslararası ekonomik işbirliği sisteminin kurulması yönünde yoğun bir çaba gösterilmiştir.

Bu çerçevede, ülkelerin kalkınma çabalarına yardımcı olmak, uluslararası likidite ve mali güven gibi ihtiyaçlara cevap vermek ve uluslararası ticareti serbestleştirip artırmak amacıyla yeni kurumların oluşturulması yoluna gidilmiştir.

Bretton Woods kurumları olarak bilinen Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın kurulması, mali alanda uluslararası işbirliği yönünde kurumsal altyapı oluşturulmuştur!

Uluslararası mali alanda sağlanan işbirliğinin yanı sıra, uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi yönünde de benzer bir işbirliğine ihtiyaç duyulması sonucunda, 50 kadar ülkenin temsilcisi tarafından “Uluslararası Ticaret Örgütü” (International Trade Organisation – ITO) adı verilen bir uluslararası örgütün kurulması amaçlanmıştır.

ITO’nun kuruluş müzakereleri devam ederken, belirli mallar üzerinde tarife indirimlerinde bulunmak ve ITO’nun ülkelerce onaylanmasına kadar geçecek sürede bu indirimleri uygulamaya koymak amacıyla, 23 ülke Ekim 1947’de Cenevre’de geçici bir anlaşma olarak nitelendirilen Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’nı (GATT) imzalamıştır.

Peki, AB ( Avrupa Birliği ) üyesi olmayan Türkiye ve AB Gümrük Birliği anlaşması ne demektir?

Gümrük Birliği; taraf ülkelerin mallarının tek bir gümrük alanı içinde, her nev’i tarife ve eşdeğer vergiden muaf biçimde, serbestçe dolaşabilmeleri ve tarafların, üçüncü ülkelerden gelen ithalata yönelik olarak da aynı tarife oranlarını ve aynı ticaret politikasını uygulamaları anlamındadır. Üçüncü ülkelere yönelik olarak aynı ticaret politikaları benimsendiğinden, gümrük birliği, serbest ticaret alanlarından daha ileri bir ticari entegrasyon modelidir.

Türkiye 1 Ocak 1996 yılından itibaren Avrupa Birliği Üyesi olmayan fakat Türkiye ve AB Gümrük Birliği anlaşması olan tek ülke olduğunu da bir kenara not edelim!

Peki, AB üyesi olmayan Türkiye, 1 Ocak 1996 tarihinden bu günlere Gümrük birliği anlaşmasından kaynaklı, DIŞ Ticaretin birincil hedefi Gümrüklerden kaynaklı GELİR kaleminden ne kadar GELİR elde etmiş ya da ne kadar GELİR kaybına uğramıştır?

ABD Başkanı Trump’ın başlatmış olduğu, karşılıklı Gümrük tarifelerinin arttırılması ile başlayan süreç, Ticaret Savaşları sonrasında, SIFIRLAMA ya da RESET akabinde, Bretton Woods benzeri, DİJİTAL yeni bir DÜZEN ve SİSTEM kurulacak gibi!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir