YAHYA Efendi: ZULÜM Varsa DEVLET Yıkılır!

Adalet, mülkün ( Devlet ) temelidir! Adalet güneşi batarsa, insanlar için yeryüzünde yaşamanın anlamı kalmayacaktır!

Adaletin olmadığı toplumda, zulüm var demektir! Zulüm ile ABAD olunamaz!

Adaletin olmadığı toplumlarda, kaos ve karmaşa hakim olur! Adaletin olmadığı, toplumlarda, sosyal barış ve huzur temin edilemez!

Devlet, yalnız adalet ile sonsuzlaşır ve adaletsizlikle yıkılır! Devlet, adalet ile yönetilir!

Yeryüzü ve Gökler, Adalet sayesinde ayakta durur! Adalet, bütün erdemlerin başıdır!

  • Kanuni Sultan Süleyman, kafasına takılan ve kendisini yoran önemli bir soru vardır. Çok güçlü bir duruma getirdiği Osmanlı Devleti’nin akıbetini hayâl eder.

Günün birinde, Osmanoğulları da inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı, diye düşünür. Bu sorunun cevabını almak için donemin ünlü̈ Türk alimi Yahya Efendi’ye Sadrazamı gönderir.

Sadrazam; gider, soruyu sorar ve döner.

Kanuni; ne dedi, diye sorduğunda;

Sadrazam: Bir ülkede insanlar; Neme lazım dediği zaman; O ülke çökmeye yüz tutar.

Kanuni; Başka bir şey söylemedi mi.

Sadrazam: Hayır efendim. Bir tek cümle söyledi.

Bu cevabı uzun bir süre düşünen Kanuni, sonunda ünlü̈ alime mektup yazar, bunun ne anlama geldiğinin açıklanmasını ister. Çeşitli yorumlar yapıyorum, ama doğrusu nedir, onu ancak siz söylersiniz, der.

Ve ünlü̈ alim Yahya Efendi, bir mektup yazıp, Kanuni’ye gönderir.

Bu mektup, günümüzde, Topkapı Sarayında sergilenmektedir.

Peki, günümüzde, insanlar; Neme lazım ya da bana dokunmayan YILAN BİN YIL yaşasın veya her Koyun kendi bacağından asılır konumuna gelmiş olabilir mi?

  • Yahya Efendi, Mektubunda; Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzluk sıradan bir hale gelirse, işitenler de; “ neme lazım ” deyip ilgisiz kalır ve uzaklaşırsa, koyunları kurtlar değil de çobanlar yerse!

Bilenler bunu söylemeyip susarsa ve gizlerse. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıkar, bunu da taşlardan başkası işitmezse!

İşte o zaman devletin sonu görünür; Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır. Halkın güven ve itimadı sarsılır. Asayişe itaat hissi kaybolur. Halkın umutları yok olur, böylece devletin yıkılması mukadder ve kaçınılmaz hale gelir, diyor.

Peki, bugün için haksızlık, hukuksuzluk ve yolsuzluk sıradan bir hale gelmiş olabilir mi? Ya da tüm bunları, gören ve işitenler, “ neme lazım ” deyip ilgisiz kalmakta ve koyunları kurtlar değil de çobanlar yemekte mi?

Ya da bana dokunmayan YILAN BİN YIL yaşasın veya her Koyun kendi bacağından asılır konum ve durumuna gelmiş olabilir mi?

Peki, NEDEN? İnsanlar böyle bir duruma neden ve nasıl gelebilir ya da getirilir?

Hz. Mevlana; Adalet, bir şeyi yerli yerine koymaktır! Adalet, ağaçlara su vermektir! Adalet, bir nimeti yerine koymaktır! Yani hakkı hak sahibine vermektir! Adaletsizlik ve Zulüm, dikene su vermektir! Adaletsizlik ve Zulüm, Bir şeyi layık olmayana vermek ve bir şeyi konmaması gereken yere koymaktır! Adalet ve Zulüm, hakkı hak sahibine vermemektir! Bu hal; sadece belaya – felakete ve helake, sebebiyet verir, buyurmaktadır!

Hz. Mevlana; toplumda sosyal barışın, adaletin, huzurun sağlanması ancak ehliyet ve liyakate önem verilmesi, ehliyet ve liyakat sahibi insanların iş başına getirilmesiyle mümkün olabilecektir! Ehliyet ve liyakate bakılmaksızın işlerin yürütülmeye çalışılması halinde ise toplumsal düzenin işleyişinde aksaklıklar ortaya çıkacak ve sosyal düzen bozulacak, kaosa ve karmaşaya zemin hazırlayacaktır, buyurmaktadır!

Hz. Peygamber (sav) efendimiz; Bir an, ADALETTE bulunmak, altmış yıl, nafile ibadetten hayırlıdır, buyurmaktadır!

Sonsuz Kudret sahibi Yüce Allah, Maide Suresi 8. ayeti kerimede; Ey iman edenler! Allah için HAKKI ayakta tutun, ADALETLE şahitlik eden kimseler olun! Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi ADALETSİZ davranmaya itmesin! ADALETLİ olun; bu, takvaya daha uygundur! Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır, buyurmaktadır!

Sonsuz Kudret sahibi Yüce Allah, Nisa suresi 135. ayeti kerimede; Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine bile olsa ADALETİ ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olun! İnsanlar, zengin olsunlar, yoksul olsunlar, Allah onlara sizden daha yakındır! Öyleyse siz hislerinize uyup ADALETTEN ayrılmayın. Eğer ADALETTEN sapar veya üzerinize düşeni yapmaktan geri durursanız bilin ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır, buyurmaktadır!

Sonsuz Kudret sahibi Yüce Allah, Nisa suresi 58. ayetinde; Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder! Allah size ne güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir, buyurmaktadır!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi