Üniversiteler, ülkenin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren, kaynak ve kadrosuyla bilim ve teknoloji üreten, araştırmaları teşvik eden, toplumsal gelişmelere öncülük yapan ve bilimsel yöntemlerle her meseleye çözüm arayan kurumlardır.
Üniversiteler, bilgi üreten ve bilgiyi kullanabilecek insan yetiştiren kurum demektir. Üniversiteler, üretilen bilginin topluma yayılmasını sağlamaktır.
Üniversiteler, devlet ve millet adına, araştırma ve geliştirme, bilim, uygulama ve kalkınma demektir.
Üniversite yönetimleri, toplum ve şehrin tüm dinamikleri ile ilişkili ve bağlantılı olmak zorundadır.
Üniversite yönetimlerinin çevresini kuşatan, fitne – fesat ruhlu kişiler ve iletişimin ne olduğunu anlamayan ve bilmeyen bir güruh ile bir yere varılama.!
Üniversite yönetimleri, üç beş siyasetçi veya siyaset yaptığını zan eden, yerelde ki ayak takımları ile iletişim halinde olmak zorunda, değildir.
Devletin kişilere bahşetmiş olduğu makamlar; kimseye babasından miras kalmamıştır.
Devletin Makam ve Kurumları; kibir ve ego tatmin yerleri değildir.
Devletin Makam ve Kurumları; asil millet ve evlatlarına sadece hizmet yerleridir.
Devletin Makam, Kurum ve tüm Kaynakları; GANİMET kafası, MAFYA DÜZENİ ve DEREBEYLİK şeklinde asla yönetilemez!
Devletin Makam ve Kurumları; kimseye babasından MİRAS kalmadığı gibi kimse de bu makamlarda BAKİ değildir!
Devletin Makam ve Kurumları; magazinsel ve sansasyonel olaylar, icra ve ifşa yerleri değildir.
Devletin Makam ve Kurumları; ehliyetsiz ve liyakatsiz tiplere istihdam sağlama yerleri, değildir.
Devletin Makam, Kurum ve tüm Kaynakları; birilerine RANT ve İHALE sağlama, KAMU kaynaklarından ZENGİN etmek ve PARA aktarma yerleri, değildir!
Devletin Makam ve Kurumlarında; ATANMIŞLAR ve DADANMIŞLAR arasında çetin bir Mücadele yaşanmaktadır.
Devletin Makam ve Kurumlarındaki BÖREKÇİ – ÇÖREKÇİ ve DADANMIŞLARI, DEVLET AKLI, bir bir Tespit etmekte ve görevden EL Çektirmektedir.
Kadim TÜRK DEVLETİ; Tüyü bitmemiş Yetim MALINA DADANMIŞ, BÖREKÇİ ve ÇÖREKÇİLERİ tasfiye etmek zorundadır.
Kadim TÜRK DEVLETİ; Devlet ve Milletin MALINA DADANMIŞ, BÖREKÇİ ve ÇÖREKÇİLER ile HESAPLAŞACAĞI günler çok yakındır.
Devletin Makam ve Kurumları; yasalar çerçevesinde, hayırlı işlere imza atmak ve GÖK KUBBEDE HOŞ bir SEDA bırakabilmek yerleri olmalı!
Devletin Makam ve Kurumlarında oturanlar, asla la-yüs-el değildir. Devlet bir gün her şeyin hesabını tek tek soracaktır.
Devletin Makam ve Kurumlarında oturanlar, öncelikle açık, şeffaf, dürüst ve hesap verebilir olmak zorundadır.
Devlet; kanun, nizam, yönetmelik, adalet, hukuk ve hesap verebilirlik demektir.
Eğer bir memlekette ya da bir kurumda, namus sahipleri, en az kötü insanlar ve fesatçılar kadar, sabırlı ve cesur olmazsa, o memleket ve kurumlar, mutlaka batar.
Mademki, çok namuslu ve dürüstsünüz, somut belge – bilgi ve tespitlere rağmen, devlet ve millet adına, cesur olup gereğini neden yapmıyorsunuz?
Ya da ne zamana kadar KAFANIZI KUMA GÖMMEYE devam edeceksiniz?
Yoksa karşılıklı restler ve yedeklerinizde de karşılıklı dosyalarınız mı bulunmaktadır?