Bölgemizde YENİDEN bir DİZAYN ve Yugoslavya Örneği!

Dünyayı sömüren küresel ve emperyalist güçler hep aynı oyunu oynuyor. Önce toplumları birbirine düşürüyor. Ardından kendi içinde çatıştırıp birbirine düşman ediyor. En sonunda da paramparça edip böldüğü ülkelerin kaynaklarını sömürüyor.

  • Bunun en çarpıcı örneği Yugoslavya’da yaşanmıştır. Yugoslavya, küresel ve emperyalist güçler tarafından tam 7 küçük parçaya bölünmüştür!

KCK Yürütme Konseyi Eş başkanı; Bölgede; “yeniden dizayn” sürecinde Türkiye’nin ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğunu! Türkiye üzerinde çok ciddi bir tehlike var. Eğer Türk devleti adım atmaz, Kürt sorununu demokratik temelde çözmez, Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, Türkiye’nin geleceği çok karanlıktır. Türkiye, varlığını ancak Kürt – Türk birliğini demokratik temelde sağlayarak koruyabilir, ifadeleri, Yugoslavya’yı, Kosova’daki MADENLER ve AMERİKAN ÜSSÜ için parçaladık! Bütün politikacılara milyonlarca dolar para verdik, şeklinde açıklamalarda bulunan, eski bir CIA ajanın itiraflarını hatırlattı.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti, Josip Broz Tito’nun ölümünden sonra artan etnik çekişmeler, ekonomik bunalım ve Doğu Avrupa’daki değişiklikler, 1980’li yılların sonlarından 2000’li yıllara kadar yaklaşık 20 yıl süren kanlı bir süreç sonunda, yedi ayrı egemen ülkeye bölünmüştür.

  • Bazı yazar ve çizerler, ABD eski Dış İşleri Bakanının 2003 yılındaki bir açıklamasında; Orta Doğu’da 22 ülkenin siyasi rejim ve sınırları değişecek, benzeri bir ifade geçmiyor zorlamalarına rağmen, yine de hatırlatmak ve isterim!
  • Birleşmiş Milletlere kayıtlı 197 ülke olmasına rağmen, Küresel ve Emperyalist Güçler, dünya ölçeğinde, kullanışlı ve sömürgeye müsait, 350 ŞEHİR DEVLETÇİK kurulmasını planlamakta olduğunu da hatırlatmak isterim!
  • ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack; 2025 yılı Temmuz ayında yapmış olduğu bir açıklamasında; İsrail’in Suriye’yi kontrol eden güçlü bir merkezi devlet yerine parçalanmış ve bölünmüş görmeyi tercih edeceğini. Güçlü ulus devletler bir tehdittir; özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür, ifadelerini kullanmıştır!
  • ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack; geçtiğimiz günlerde yabancı bir basın kuruluşuna yapmış olduğu açıklamasında; Baharat ve İpek Yolu, Doğu’yu Batı’ya bağlardı ve medeniyetlerin kaynaşması gerçekleşirdi. Bu tekrar olabilir ancak 1919’dan beri ulus devletler tarafından engellendiklerini, her ülkenin, her eyaletin farklı bir yönetim biçimi tarafından idare edilmesi fikrinin pek de işe yaramadığını! Yeni bir refah modeli oluşturmak için Hazar Denizi’nde, Akdeniz’e ulaşması siyasi nedenlerle engellenen büyük fosil yakıt kaynakları var. Siyasi müdahaleyi ancak refah yaratarak ortadan kaldırabilirsiniz; Umudumuz bu, diyormuş!

Yugoslavya’yı parçalamak üzere o dönemde, küresel ve emperyalist güçler; siyasi, ekonomik, ideolojik ve askerî eylemlere giriştiği, ifade edilmektedir.

Josip Tito’nun Mayıs 1980’de ölümünden sonra ekonomik bunalım ve etnik çekişme ortamında federal birliği korumanın güçlüğü daha açık biçimde ortaya çıkmıştır.

1989 yılında Yugoslavya’yı iflas ettirmek için Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası, Yugoslavya hükûmetine yıkıcı şartlarla kredi vermiştir.

Tito, küresel ve emperyalist güçler için engel teşkil etmektedir! Tito’nun ölümü bu engeli ortadan kaldırmıştır!

1981 yılında Kosova’da başlayan siyasi amaçlı gösteri ve eylemler, zamanla diğer cumhuriyetlere de sıçramıştır. Cumhuriyetler arasında gerginleşen ilişkiler, parti ve devlet kademelerinde de sarsıntıya yol açarak sürekli hükûmet değişikliklerini getirmiştir.

Özellikle Sırbistan ile Hırvatistan ve Slovenya arasında ortaya çıkan çatışma, 1989 sonlarında Doğu Avrupa’da başlayan değişim rüzgârının da etkisiyle köklü rejim düzenlemelerine yönelik girişimlerle birleşti.

1980’li yılların sonuna gelindiğinde, hem Slobodan Miloseviç’in liderliğindeki Sırbistan’da, hem de diğer cumhuriyetlerde milliyetçilik akımının yükseldiği görülmektedir.

1989 yılında, Miloşeviç Kosova ve Voyvo Dina’nın özerkliğini kaldırıp, Karadağ’ın yönetimini değiştirip kendisine bağlayınca, Yugoslav sistemindeki yönetsel ağırlığını artırmıştır.

Eski bir CIA ajanı Robert Baer itiraflarında; Etnik ayrışmayı ve nefreti körükleyen partilere, basın – medya kuruluşları ve politikacılara rüşvet dağıttık. Asıl amacımız, Yugoslavya’yı parçalayıp, geriye kalan ülkeleri ve insanları, sömürmek köleleştirmekti, diyor.

Robert Baer itiraflarında; Yugoslavya’yı parçalamak için İÇ Savaşı körükleyen ve savaş sonucundaki barış antlaşmasının şartlarını dikte ettirenler, şu anda ülkedeki bütün maden ve mineral yatakları, ülkenin diğer zenginliklerini sömüren şirketlerin sahipleri konumunda, diyor!

Robert Baer itiraflarında; Kosova iki sebepten ötürü önemli; Hem doğal kaynakları, maden ve mineralleri, hem de jeopolitik önemi. Kosova Avrupa’nın tam kalbinde NATO’nun en büyük askeri üssü olarak kullanılmakta, diyor.

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir