Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü; tüm kamu idarelerine genel bir yazı göndermek suretiyle, disiplin işlemlerinde usul hataları ve yargı işlemlerini en aza indirmek amacıyla dikkat edilmesi gereken hususlara dair, genel bir yazı göndermiştir.
Genelgede; disiplin soruşturmalarının hatalı yürütülmesi nedeniyle idarenin aleyhine sonuçlanan davaların sayısının arttığı, bunun kamuya ek maliyet oluşturduğu ve süreçlerin titizlikle yürütülmesi gerektiği, vurgulanmaktadır.
- Peki, özellikle Üniversiteler de, Üniversite ve Fakülte yönetimlerinin bazı akademisyenlere yönelik KEYFİ olarak açmış oldukları Disiplin SORUŞTURMALARI, AÇIĞA Alma ve akabinde gelen YARGILAMA süreçlerine neler demeli?
- Peki, KEYFİ açılan disiplin soruşturması, Açığa alma ve YARGILAMA akabinde, akademisyen adına kaybedilen ZAMAN, MORAL – MOTİVASYON ve Üniversiteye yüklenen YARGILAMA giderleri ve Maddi TAZMİNATA neler demeli?
- Özellikle Üniversiteler ve tüm KAMU Kurumlarında, KEYFİ olarak açılan DİSİPLİN SORUŞTURMALARI, AÇIĞA alma ve akabinde gelen YARGILAMA sonrasında, kurumlara yüklenen tüm masrafları, disiplin soruşturması açan kişiden tahsil etmek gerekir!
- Devletin mezkur konulardaki zararı ya da YARGILAMA süreci ve daha sonra GERİ DÖNEN kişilere HAZİNEDEN ödenen TAZMİNAT, açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklanmalı!
- KAMU kurumları ve özellikle ÖZERK yapısından kaynaklı Üniversitelerde, birilerinin KEYFİ olarak açtığı, DİSİPLİN SORUŞTURMASI, AÇIĞA alma ve YARGI süreçlerinin önü kapatılmalı!
- KAMU kurumları ve özellikle ÖZERK yapısından kaynaklı Üniversitelerde, birilerinin KEYFİ olarak açtığı DİSİPLİN SORUŞTURMASI, AÇIĞA alma ve YARGI süreçlerinde, SABİT ve KESİN deliller olmadan sürecin başlatılmasına asla izin verilmemeli!
- Özellikle Üniversiteler de, İdarenin keyfi olarak disiplin soruşturması açtığı ve açığa alınan, daha sonra da mahkeme kararı ile geri dönen akademisyenlere, kurum kasasından, BEŞ – ON MİLYON TL. TAZMİNAT ödendiğini de hatırlatmak isterim!
- Peki, özellikle AKADEMİK camiada, kişisel sorunlardan kaynaklı açılan DİSİPLİN SORUŞTURMALARI, AÇIĞA ALMA ve YARGILAMA sonrasında, geri dönen akademisyenin İTİBAR SUİKASTINA uğramış olmasının Manevi bedelini kim ya da kimler ödemesi gerekir?
- Peki, Konya özelinde, tüm KAMU Kurumları ve özellikle de Konya’daki DEVLET Üniversitelerinde, keyfi olarak açılan DİSİPLİN SORUŞTURMALARI, AÇIĞA ALMA ve YARGILAMA giderleri olarak, KAMU kurumları ve Üniversite bütçesinden Ödenen TUTAR ne kadar?
- Peki, Konya özelinde, tüm KAMU Kurumları ve özellikle de Konya’daki DEVLET Üniversitelerinde, keyfi olarak açılan DİSİPLİN SORUŞTURMALARI, AÇIĞA ALMA ve YARGILAMA sonrasında, görevinin başına İADE edilen personel ve AKADEMİSYENLERE, KAMU Kurumları ve Üniversite bütçesinden ÖDENEN TAZMİNAT tutarı ne kadar?
Genelgede; on bir başlıkta dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili olarak açıklama yapılarak disiplin iş ve işlemlerinde idareye karşı açılan davaların azaltılması, idarenin aleyhine sonuçlanan davalarda yeniden dava açılmasına sebebiyet verilmemesi, ödenen/ödenecek tazminatlar ile yargılama giderlerinin en aza indirilmesi, hem yargı hem de idarenin yükünün artırılmaması açısından tasarruf tedbirlerine uygun davranılması hususlarına, dikkat çekilmektedir.
Genelgede; Kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadakat yükümlülüğünün kamu hizmetlerinin belirli bir disiplin içinde yürütülmesinin sağlanmasıyla yakından ilişkili olduğu açıktır.
Bu doğrultuda kamu görevlilerinin görev, yetki ve sorumlulukları kamu hizmeti gerekleri ile sınırlandırılmış, bu sınırların dışına çıkanların ise disiplin cezası ile cezalandırılmaları ilgili kanunlarla öngörülmüştür.
Bu minvalde 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kamu görevlilerine uygulanacak disiplin hükümleri konusunda genel kanun niteliği taşımakla birlikte diğer bazı özel kanunlarda da disiplin hükümlerine yer verilmektedir.
Genelgede; Disiplin cezalarının amacı, hizmetin sürekli düzenli ve etkin bir şekilde sunulmasını ve kurum içi düzene aykırı davranışları yaptırım altına alarak devletin saygınlığını muhafaza edebilmesini sağlamaktır.
Bu itibarla disiplin cezalarının memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurması yönüyle sübjektif ve bireysel etkileri olduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal önemi bulunmaktadır.
Disiplin cezalarının verilmesine ilişkin mahkeme süreçlerinin ilgili mevzuata uygun olarak hukuka ve hakkaniyete göre tekamül ettirilmesi, hem kamu görevlilerinin haklarının korunmasıyla hem de kamu yararının tesisiyle yakından ilişkilidir.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen yazıda, 11 kritik başlık altında dikkat edilmesi gereken hususlar tek tek sıralanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, disiplin süreçlerinde hem kamu düzenini ve hem de çalışan haklarının korunması için mevzuata tam uyumun zorunlu olduğu belirtilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü, Disiplin Süreçlerine İlişkin Genelgede Öne Çıkan Uyarılar;
1 -) Takdir Yetkisi ve Tarafsızlık; Kamu yöneticilerinin disiplin süreçlerinde keyfi uygulamalardan uzak durması, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda objektif biçimde kullanılması gerektiği.
2 -) Soruşturma Açılma Zamanı; Disipline aykırı davranış öğrenilir öğrenilmez ivedilikle soruşturma başlatılması gerektiği, zaman kaybının dava süreçlerinde idare aleyhine sonuç doğurduğu.
3 -) Savunma Hakkı; Savunma isteme yazılarında: isnat edilen fiillerin delilleriyle birlikte açıkça belirtilmesi, ilgili mevzuat maddelerine yer verilmesi, en az 7 gün süre tanınması gerektiği.
4-) Soruşturma Raporları; Raporların genel ifadelerle değil, somut, net ve delile dayalı hazırlanması ve hiçbir şüpheye yer bırakmaması gerektiği.
5 -) Soruşturmacı Yetkisi; Soruşturmacıların yetki sınırlarını aşmadan çalışması, yeni fiiller tespit edilirse ek görevlendirme yapılması gerektiği.
6 -) Disiplin Kurulları; Kurulların karar süreçlerinde mevzuata tam uyum, itirazlarda usule eksiksiz riayet edilmesi gerektiği.
7 -) Ceza Miktarı; Aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında miktarın açıkça belirtilmesi gerektiği.
8 -) Lehe Mevzuat; Fiilin işlendiği tarihten sonra yürürlüğe giren lehine hükümler varsa bunların dikkate alınması gerektiği.
9 -) Savunmaların Hazırlanması; İdare aleyhine açılan davalarda savunmaların eksiksiz, delilli ve hukuk birimleriyle koordineli hazırlanması gerektiği.
10 -) Yargı Kararlarının Uygulanması; Mahkemelerin idare aleyhine verdiği kararların geciktirilmeden ve eksiksiz uygulanması gerektiği.
11 -) Eğitim; Disiplin mevzuatı ve yargı içtihatları konusunda kurum içi eğitimlerin düzenli yapılmasının önemine, vurgu yapılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü; İdarenin aleyhine açılan davaların azaltılması, Yargılama ve tazminat maliyetlerinin düşürülmesi, Süreçlerin tarafsız ve hukuka uygun yürütülmesi, Kamu görevlilerinin haklarının korunması, Kamuda disiplinin objektif biçimde sağlanması amacıyla tüm kurumları dikkatli davranma konusunda, uyarmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz imzalı yazıda; disiplin süreçlerinin yanlış yürütülmesinin hem kamu düzeni ve hem kamu çalışanlarının haklarını olumsuz etkilediği, ifade edilmektedir.