Birlikte Yaşama Kültürü!.

İnsanoğlu için  ilk  insan Adem peygamber ile  birlikte yaşam başladı diyebiliriz! Ve insanlık için  birlikte yaşamanın birçok nedenleri de bulunmaktadır! Antropologların belirlediği göre insanlar birlikte yaşamaya zorunlu olmuştur. İnsan insanın kurdu mu yoksa insan insanın kardeşi midir? Hangisi?! Bizim kültürümüzde insan insanın kurdu değil, kardeşidir! Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, insan insanın kurdu olmadığını, faklı dil, kültür ve inançlardan geldiğimiz doğru, ama hepimiz insanız, bizi birbirimizden uzaklaştıran kültürümüz, dilimiz ve inancımız değil, bizi birbirimizden uzaklaştıran ve ayıran bizi birbirimize yabancı kılan ön yargılarımızdır, diyor! İnsanların birbirine muhtaç olmasından dolayı birbirinden kopup gidemeyecektir. Günümüzde, etnik ve  mezhebi konularda sorunlar bulunmaktadır ve dinler birbirleriyle çatışmıyor, aslında mezhepler, cemaatler, tarikatlar, hizipler, güçler, iktidar  ve çıkarlar çatışıyor, desek yanlış olmaz! Haçlı seferleri dinler arası bir çatışma mı yoksa emperyalist hedefler için mi yapılmıştır?!  Birleşmiş Milletler UNESCO verilerine göre dünyada 300 etnisite bulunmaktadır! Bu 300 etnisitenin 100’ü çatışmaya ramak vaziyette olduğuna göre sorun,  bunları birlikte nasıl yaşatırız ve bir arada nasıl tutarız, dünya ve insanlık için bu birliktelikten faydalı şeyler nasıl üretebiliriz, şeklinde olmalıdır diye düşünüyorum!
 
Geçtiğimiz günlerde, İngiltere’nin başkenti Londra’da, ‘Birlikte Yaşamak  Kültürü’ temalı bir konferans tertip edildi. Konferansa dünyanın her bir köşesinden ve Türkiye’den de katılımcılar vardı. Toplantıya Türkiye’den katılımcıların konuşmalarına kabaca baktığımızda ise tablo aynen şu şekildedir! Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu Basın Sözcüsü Rinaldo Marmara, Türkiye  çok kültürlülüğün merkezi ve bu anlamda da Avrupa Birliğinin  öncüsüdür. Çok kültürlülüğün Bizans döneminde başladığını ve İstanbul’un Osmanlı tarafından fethedilmesinden sonra da sürmüştür. Osmanlı İmparatorluğunda farklı milletlerin bir arada yaşadığını, kendi kültürlerini ve  hatta hukuklarını korumuştur. Bugün de Türkiye’de 3,5 milyondan fazla Suriyeli var ve  diğer Avrupa ülkeleri bir, iki bin mülteci gelince duvarlar örüyor, fakat Türkiye milyonları kabul ediyor. Demek ki gelenekleriyle Osmanlı İmparatorluğu bugün de devam etmektedir. AB’ye de seslenen, ders vermek gibi olmasın ama Osmanlı İmparatorluğunu yani Türkiyeyi örnek almaları gerekiyor. Kurtuba Vakfı Yöneticisi Enes el-Tikriti; Dünyanın gidişatı içinde birlikte yaşamanın çok önemli bir mesele haline gelmiştir. Birlikte yaşama sadece birbirimizin varlığına tahammül etmek değil, aynı zamanda dünyanın son derece kutuplaştığı ve bölündüğü bir zamanda ortak bir şey inşa etmektir. UID Başkanı Bülent Bilgi; Birlikte yaşama kültürünün ne kadar önemli olduğunu göstermek gerekir. Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğundan itibaren bunu gerçekleştirmiştir, şeklinde ifade ve vurgularının, son günlerde yaşamakta olduğumuz bireysel ve toplu olaylar zinciri çerçevesinde insanlık adına çok önemli ve manidar olduğunu da düşünüyorum.  

Peki, birlikte yaşamak nedir? Birlikte yaşamanın temel kural ve kaideleri nelerdir? Bu kurallar ihmal ve ihlal edildiği zaman toplumlarda neler olmaktadır? Birlikte Yaşama kültürü, farklı kültürel kimlikleri olan değişik grupların bir topluluk içinde varlıklarını sürdürülebilmelerini, şeklinde ifade edebiliriz! Her kültür, kendi içinde diğerleriyle eşit ölçüde değerlidir. Bu nedenle herkes birbirini hiçbir sınır koymaksızın karşılıklı kabul edip tanımalıdır. Birlikte yaşamak aile, topluluk, ulus ve  siyasi parti birlikteliklerinde olduğu gibi, farklı ortamlarda da olabilir. Birlikte yaşamak bütün bu topluluklarda kurallar manzumesine ihtiyaç gösterir. Herkesin fikirlerini ifade etmesine olanak sağlamak birlikte yaşamak için temeldir. Ailede, okulda, mahallede, arkadaşlar arsında ve toplumda birlikte yaşamak açısından farklılıklara saygı, başkalarının fikirlerini ifade etmelerine fırsat tanıma, diyalog ve etkili iletişimin önemli rolü vardır. Eğitim de karşılıklı ön yargıların törpülenmesine katkı sağlar. İnsanlar kendilerini ifade edemedikleri sürece birlikte yaşam çabalarının sağlıklı bir şekilde oluşturulması mümkün olmaz. Birlikte yaşamanın olanaklı kılınması için kültürel alanda kişilerin kendi dilleri, kendi dinleri, kendi kültürleri ile toplumda var olmalarının önündeki çok yönlü engellerin kaldırılması, her alanda ayrımcılığa son verilmesi gerekir. Birlikte yaşamayı kolaylaştıran ve  mümkün kılan ögelerin başında, ortak fikirler, ortak hedefler, idealler ve kültürel  uyum gelir. Bu ögeler deki farklılıklar çoğaldıkça birlikte yaşama kurallarına daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Kurallar sayesinde farklılıkların meydana getirdiği çatışmalar en aza indirgenebilmekte, farklılıklar içinde ortak ögeler ve benzeşmeler yakalayabilmekte, birlikte yaşamanın uyum içinde olması sağlanabilmektedir. Bu toprakların yetiştirdiği Yunus Emre mısralarında; ‘Gelin tanış olalım, işi kolay tutalım, sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz’ diyor!
 
Sonsuz Kudret Sahibi Yücel Allah Kutsal Kitabımızda, öncelikle ve özellikle iman edenler ve daha sonra da tüm insanlara hitaben; “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır” şeklinde uyarı ve ikazlarda bulunmaktadır!
 
 
 
 
 
 
 

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi