Bölge üzerinde hesabı bulunan emperyalist ülkeler, Türkiye’nin bölgesinde herhangi bir ülke ile meydana gelebilecek her türlü birlikteliğin önünü kesmek için olabilecek bütün operasyonlara girişirler. Bölgemizdeki ve ülkemiz içerisindeki kaos ve kavgaların tek bir sebebi bulunmaktadır; Bölge ülkeleri ve liderleri bir araya gelemedikleri için dışarıdan sürekli olarak müdahaleler olmaktadır. Bölge ülkeleri ve liderlerinin bir araya gelmesi demek; bölge üzerinde hesabı olanların bütün hesaplarının berhava olması demektir. Bölgenin lideri konumundaki ve liderliğe namzet ülkeleri sürekli olarak, bölge üzerindeki hesabı olan emperyalist ülkeler ve taşeronları vasıtası ile terör vb. konularla oyalanmaya, karıştırılmaya devam edilmektedir. Ülkemizdeki terör belasının 40 yıldır neden bitmediğinin veya bitirilmediğinin tek bir açıklaması vardır; Bu ülkenin enerjisinin bu vb. olaylarla tüketmeye yönelik çalışmalar.
Geçtiğimiz günlerde, İslam İşbirliği Teşkilatının 13. Toplantısı İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantı akabinde ise teşkilatın başkanlığına Türkiye Devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçildi. Cumhurbaşkanımız İran lideri ile yaptığı görüşmelerde; ‘“Türkiye ve İran, küresel ve bölgesel düzeyde önemli ülkeler. Dolayısıyla hâlihazırda bölgemizi sarsan terörizm ve mezhepçilik sorunları ile bunlara bağlı olarak ortaya çıkan insani krizlerin üstesinden gelinmesi için birlikte çalışmamız gerekiyor. Ülkelerimizin, Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgemizde akan kanın ve yaşanan krizlerin durdurulması için gereken çalışmalara öncülük etmesi şart. Bölgenin selameti adına aramızdaki siyasi diyaloğu güçlendirmek suretiyle görüş ayrılıklarını asgariye indirmeyi, müşterekleri azamiye çıkarmayı sağlamamız her şeyden önce ülkelerimizin lehinedir. Bu şekilde davrandığımızda, bölgemizdeki sorunlara dışarıdan değil, yine bu bölge içinden çözümler geliştirilmesini özellikle sağlamamız halinde bir an önce netice alacağımıza inanıyorum. Bölgenin iki önemli ülkesi olarak bu konuda bizlere çok önemli bir sorumluluk düştüğünün farkındayız’ ifadelerinde bulundu.
İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımız bütün üye ülkelerin çok değerli liderlerine; ‘ Gelin Bir ve Beraber olalım, bölgemizdeki akan kanın durması için güç birliği yapalım. Bölgenin sorunlarını, dışarıdan müdahalelerle değil, bölge devletleri çözmek için gayret etsin. Bölgenin selameti ve mazlum milletlerin refahı adına bu girişimi yapmamız gerekmektedir. Bir 100 yılı daha kaybetmeye bölge halklarının mecali kalmamıştır. Aksi halde çok geç olabilir’ şeklindeki konuşmalarında sürekli olarak vurgu yaptı.
Avrupa’nın çok medeni ve özgür ülkelerinde, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantı öncesinde ve toplantının akabinde, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak yapılan hakarete varan sözler ve konuşmaları basından hep birlikte sadece izlemekle yetiniyoruz. Acaba neden yapıyorlar? Bunlar durduk yerde mi oluyor? Adamlar bir ülkenin Cumhurbaşkanına devletin resmi kanallarından acaba neden saldırırlar ki? Anlayan varsa beri gelsin… 100 sene önce aynı olaylar devam ederken dedelerimiz ve o dönemin çok aydınları süreci anlayamadığı için koskocaman bir imparatorluğun parçalanmasını, bu bölge insanları sadece seyretmekle kaldı. Tek dertleri bölgeyi 100 yıllardır sömürenlere birisi çıkıyor diyor ki; Hop ne yapıyorsunuz? Durun bakalım… Yeter artık diyor… Bundan rahatsızlık duyan, bölgeyi sömürenlerin borazancıları, içeriden ve dışarıdan, her yerden bağırmaya başlıyorlar. Bölge halklarının ve liderlerinin uyanmasına yönelik olarak girişimlerde bulunduğu için… Vay sen misin bunları yapan…