Türkiye Cumhuriyeti Devleti; kurulduğu günden itibaren, ülkesinde ve bölgesinde, tarihinden gelen devlet ve medeniyet tecrübesinin vermiş olduğu güç ve itibar ile büyük devlet ve bölgesinin süper gücü olmasının önüne sürekli olarak geçilmiştir. Acaba neden? Kimlerin işine gelmemektedir? Kimlerin ülkemiz ve bölgemizdeki paylaşımları ve varlıklarının bitmesine sebebiyet vereceğiz ki? Büyük planlar çerçevesinde; İçeride olmadık bahaneler ve kavgalar üretilmiştir. Her otuz yılda bir içeride ve bölgemizde adı değişen sürekli bir terör ve vesayet örgütleri türetilmiştir. İçeride ve bölgede yaşayan halklar bunu hiçbir zaman anlayamadık. Anlamamızı ve algılamamızı da istemediler. Çünkü Emperyalistlerin ve taşeronların; varlık sebebi bunu gerektirmektedir. Bu gün yaşadıklarımızı da anlamakta çok zorlanıyoruz. Türkiye Devleti; İsveç değildir, Danimarka hiç değildir… Tarihin, sosyolojinin, kültürün ve inancının yüklemiş olduğu büyük sorumlulukları vardır. Bu asil milletin, sorumluluklarının bilincine ve farkına varması, yani uykudan uyanması sürekli olarak engellenmiştir. Anlayan varsa beri gelsin? Hem içeriden, hem de dışarıdan bu plan çerçevesinde bu topraklarda hain, taşeron ve işbirlikçi bulmakta hiç bir zaman zorlanmadılar. Bölgemizde ve ülkemizde meydana gelen tüm operasyonları ve girişimleri bunun içindir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Millet olarak bizlere; tarihin, kültürün, sosyolojinin, coğrafyanın ve inancının yüklediği sorumluluklarının farkına varmaması ve 100 yıllık uykudan uyanmaması için son dönemdeki, gelişmelere kabaca bir bakalım. Gezi kalkışması, 7 Şubat MİT krizi, 17 / 25 Aralık operasyonları, aradaki saymakta zorlanacağımız çok değişik ekonomik, sosyal, kültürel girişimler, saldırılar ve en son olarak da 15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimi. Bu olanlar gerçekten plansız ve öylesine olan gelişmeler, saldırılar ve operasyonlar mıdır? Spontane gelişen olaylar zinciri midir? Yoksa bunların geri planında çok büyük bir akıl, strateji ve taktikler var mıdır? Yaşadığımız coğrafyanın acaba farkında olmadan zekâtını mı ödüyoruz? Sonsuz Kudret sahibi Yüce Allah; her bölgeye, her kara parçasına, bölgede yaşamakta olan halkın geçim vb. göre yer altı ve yer üstü kaynakları bahşetmiştir; Yeryüzünde yaşayan tüm İnsanlar birbirleri ile tanışıp, bilişmeleri adına… Büyük bir güç tarafından, işgal ve talan edilmesi için değil tabii ki… Günümüzde, bölgemizde ve dünyamızda yaşanan tüm savaşlar, özellikle de vesayet ve vekâlet savaşları, katliamlar, tamamen bu yer altı ve yer üstü kaynaklarını, güçlünün daha rahat yaşaması adına, güçlüler ve onların taşeronları, vesayet örgütleri tarafından yapılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti her gün 18 yaşındadır. Devletine ve milletine ihanet edenleri, bu asil millet ve devlet hiçbir zaman unutmayacak ve affetmeyecektir. Tarih, devletine hainlik edenleri de tozlu sayfalarında hep yazacaktır. Türkler, millet olarak tarihte 16 devlet kurmuş asil bir millettir. Bir millet tarihinde neden 16 devleti kurar ve yıkar ki? Herhalde keyfi olarak değildir? Mutlaka bir sebebi hikmetleri vardır; Devletinden maaş alan hainleri, devletin silahını, uçağını, mermisini yine devletine ve milletine doğrultanları, devletinin ve milletinin aleyhinde çalışan, ihanet peşinde koşanları, taşeron ve işbirlikçilere, bu asil millet ve devletin devamı ve sürekliliği adına, kudretli yüzüne hep göstermiştir. Devletin devamlılığı ve milletinin selameti adına yapacaktır tüm bunları… Günü ve zamanı geldiğinde mutlaka cezasını kesecektir. Devlet aklı, her şeyi ama her şeyi kaydeder. Devlet aklı, kayıtların günü ve saati gelinceye kadar bekler. Devlet aklı, bekler… Devlet aklı, ihanet peşinde olanların, taşeron ve işbirlikçilerinin özüne dönmesini, devleti ve milletinden af dilemesini, hatasından bizar olmasını sadece bekler… Devlet aklı, vakti saati geldiğinde, bıçak kemiğe dayandığında, kesilmesi gereken tüm uzuvlarını kesmekten, bünyesine zarar veren kanser mesabesindeki tüm pisliklerini de atmaktan asla vazgeçmez… Tarih aklı da hainleri hiçbir zaman affetmeyecektir. Bu asil milletin tarihinde de sürekli olarak hainler olmuştur. Günümüzde de olacaktır, olmaya da devam edecektir. Devlet aklı olarak, her gün 18 yaşında, zıpkın gibi bir devletin çevikliği, atikliği ile hainleri ve ihanet peşinde olanları, devletinin bekası adına bertaraf edecektir. Varlık ve devamlılık sebebi sadece bunu gerektirmektedir. Aksi halde tarihin tozlu sayfalarında 17. Devlet olarak yerini alacaktır. Devlet olarak; Varlık ve yokluk meselesidir; Her gün 18 yaşında olması…