Siyasi Gündem ve Kurguyu Okuyabilmek – 2 –

Kişi; okuma ve okuduğunu anlama sürecine tam anlamıyla işlerlik kazandırılabilmesi için, sözcükten başlayarak, görsel gösterge, işaret ve cümlelere kadar devam eden anlam bağıntılarının doğru şekilde özümsemesi, anlamlandırması, yorumlaması ve bir sonuç çıkarması beklenir!

Aksi halde okuduğunu tam olarak anlayamaz ve yorumlayamaz, içselleştiremez! Böyle olunca da, bilmeden, devlet ve millet aleyhinde ve karşısında konum alabilir!

Medya okuryazarlığı; görsel, işitsel ve basılı medya mesajlarına erişebilme ve erişilen medyaları eleştirel bakış açısı ile çözümleyip anlama, yorumlama ve değerlendirebilme becerisidir!

Dijital okuryazarlık; akıllı telefon, tablet, dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayarlar ve ağ cihazlar aracılığı ile bilgiyi bulma, araştırma, anlama, analiz etme, üretme ve paylaşabilme becerilerini ifade eder!

Medya, toplumun, fiziksel, psikolojik, bilişsel ve sosyal gelişimleri üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri olduğu iddia edilmektedir!

Normal bir vatandaş, günde ortalama üç ile beş bin arasında, görsel ve işitsel mesaja maruz kaldığını bir kenara not edelim!

Medyada bu kadar mesaja muhatap olan kişi; mesajlarda ki yalan, yanlı ve yönlendirme olup olmadığını nasıl ayıklayacaktır?

Bu kadar mesaj arasında, mesajı verenin nasıl bir kodlama yaptığı ve görsel göstergeler ile hedefinin ne olduğunu, işinde ve aşında bir vatandaş nasıl çözümleyebilecek, anlayabilecek, anlamlandırabilecek ve yorumlayacaktır?

Medya iletilerinin kendine özgü yapısı, dili, şifresi, kodları, işaret, görsel gösterge ve eşik bekçilerinin de, küresel ve emperyalist güçlerin adamı olduğu ve kimler tarafından yönlendirildiği ya da kullanıldığını da, unutmamak gerekir!

Peki, Medyada ki mesajların hedefi nedir? Nereye varılmak istenmektedir? Kim veya kimler, medya üzerinden savaş vermektedir?

Aksi halde mesajları ve gündemi okuyamamaktan kaynaklı, hata yaparız! Aksi halde, devlet ve millete karşı yanlış yerde konum alabiliriz!

Bilinçli olarak, devlete karşı yapılan hainlik ve ihanetin gereğini devlet yapacaktır? Peki, farkında olmadan ve gaflet halindeki hainlik ve ihanete neler demeli?

Yüz yıl önce, yalan ve yanlı haberler ve dönemin küresel etki ajanları maharetiyle, Osmanlı İmparatorluğunun nasıl parça parça edildiğini hatırlatmak isterim!

Yakın tarihte, Irak, Libya ve Suriye gibi ülkelerin sahte haberler ile nasıl karıştırıldığını, vatandaşın birbirine nasıl kırdırıldığını ve devlet otoritesi ortadan kalkınca, neler olduğunu da, unutmayalım.

Medyadaki mesajlar üzerinden, Türk devlet sistematiğine zarar vermeye kalkışan küresel güçler, içerideki işbirlikçi ve küresel ekol temsilcilerine karşı, mesajları ve gündemi net okuyabilmek, yanlış yerde konum almamak adına, her daim uyanık olmalıyız!

Haber, yazı, metin veya başkaca iletişim mesajları, yeniden okumalı, yeniden anlamalı, yeniden istişare etmeli, yeniden anlamlandırmayı ve yeniden bir daha bir daha yorumlamalıyız!

Kim ya da kimler ya da küresel ekol etki ajanları, ne yapmak istemektedir? Hedefleri nelerdir? Nereye varmak istemekteler? Bir haber ve görseli okurken her daim bu sorulara cevaplar aramalıyız!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi