Rusya lideri Vladimir Putin, Ukrayna ile yapılacak BARIŞ görüşmesinden önce, ASKERİ Üniformayı giymesi, Cepheyi ziyaret etmesi ve Savaşa devam mesajını vermesi, Avrupa’yı hem tedirgin etmeye ve hem de titretmeye yetti ve arttı!
Avrupa Birliği, ABD Başkanı, Trump’ın bazı açıklamaları ve AB’ye baskıları sonrasında, Rusya ve Ukrayna savaşının uzaması; ellerinde tutmakta oldukları, 2.34 Trilyon USD tahvil tutarını kullanmayı düşündüklerini, açıklaması akabinde, ABD Başkanı Trump, ABD Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesini açıkladı.
ABD Başkanı Trump’ın açıklamış olduğu Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesindeki, Avrupa ÇÖKÜYOR ifadelerine, Avrupalı liderlerden tepkiler geldiğini de, bir kenara not edelim!
ABD, ikinci dünya savaşı sonrasında olduğu gibi Avrupa’yı tamamen kontrol altına almaya mı çalışmaktadır?
Peki, Neler oluyor? Dünya nereye evirilmektedir? Soğuk Savaş benzeri, Çok kutuplu Yeni bir Dönem beklerken, nasıl bir Jeopolitik bir döneme girmekteyiz?
Yoksa yeni bir Dünya Savaşı kapımızda mı? Ya da KARTLAR Yeniden mi karılmaktadır?
ABD’nin ulusal borcu, Ekim ayında, 38 trilyon doları aşarak tarihi bir seviyeye ulaştığını, son iki ayda, yaklaşık 1 trilyon dolar artmakta olduğunu da, not edelim.
ABD Başkanı Trump yönetimi göreve başladığı, Ocak 2025 tarihinden bu günlere, borç yaklaşık 2.2 trilyon dolar yükselmiştir.
Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde; ABD’de Başkan Donald Trump; dünya düzenini, ABD’nin ayakta tuttuğu dönemin geride kaldığı ve “şahin” olmadan güçlü, “güvercin” olmadan ölçülü dış politika izleneceğini, bildirmektedir.
‘Şahin” olmadan güçlü, “güvercin” olmadan ölçülü dış politika derken; 15 Eylül 2020 tarihinde, Washington’da, ABD Başkanı Donald Trump liderliğinde başlatılan, İbrahim’i DİNLER & İbrahim Anlaşmaları ( Abraham Accords ) çerçevesinde, Orta Doğu’daki çıkarlarını yürüteceğini işaret etmektedir.
Güç yoluyla barış politikası doğrultusunda askeri, diplomatik ve ekonomik gücün öneminin vurgulandığı belgede, “güç en iyi caydırıcı” ifadesini kullanılmaktadır.
Dış politika için “pragmatist” olmadan pragmatik, “realist” olmadan gerçekçi, “idealist” olmadan ilkeli, “şahin” olmadan güçlü ve “güvercin” olmadan ölçülü şeklinde nitelemeler, “Önce Amerika” olduğu ifade edilmektedir.
Önce Amerika; ABD çıkarlarının diğer ülkelerin çıkarlarından öncelikli olması ve evimizdeki sorunlara yabancı topraklardaki sorunlardan daha fazla öncelik vermemiz gerektiği, şeklinde açıklanmaktadır.
Peki, ABD Başkanı Trump’ın seçim meydanlarında kullandığı; Önce Amerika ve Büyük Amerika hedeflerine mi dönmektedir?
Bu ifadeler; ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack; Kılıcı, kırbaç yeterliyse çekmem; kırbacı da dilim kâfiyse kullanmam. İnsanlarımla aramda tek bir bağ ipliği dahi varsa, onun kopmasına izin vermem, sözlerini hatırlattı!
Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde; geçmiş yönetimlerin dış politika tercihlerine yönelik sert eleştiriler bulunmaktadır. Amerikan elitlerinin Soğuk Savaş sonrasında, tüm dünyanın kalıcı Amerikan hakimiyeti altında olmasının ülkenin çıkarına olduğuna kendilerini inandıkları, ifade etmektedir.
Bu yaklaşımın Amerikan halkının çıkarlarıyla örtüşmediğini, “sözde serbest ticaret” anlaşmalarının ülkenin sanayi tabanını oyduğu vurgulanmaktadır.
Elitlerimiz, küreselcilik ve sözde ‘serbest ticaret’ üzerine devasa, yanlış yönlendirilmiş ve yıkıcı bahisler oynadılar! Bu durum, Amerikan ekonomik ve askeri üstünlüğünün dayandığı orta sınıfı ve sanayi tabanını çökertmiştir.
Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde; temel amacını “ulus devletin önceliği” olarak tanımlanmaktadır.
Dünyanın temel siyasi birimi ulus devlettir ve öyle kalacaktır. Tüm ulusların kendi çıkarlarını ilk sıraya koyması ve egemenliklerini koruması doğal ve adildir, diyor.
Peki, ABD eski Dış İşleri Bakanının 2003 yılında; Orta Doğu’da 22 ulus devletin siyasi rejim ve sınırları değişecek, sözleri.
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack; 2025 yılı Temmuz ayında yapmış olduğu bir açıklamasında; İsrail’in Suriye’yi kontrol eden güçlü bir merkezi devlet yerine parçalanmış ve bölünmüş görmeyi tercih edeceğini. Güçlü ulus devletler bir tehdittir; özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür, ifadeleri, ABD Başkanı Trump’ın Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde; temel amacını “ulus devletin önceliği” vurgusu ile çelişmekte midir?
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack; Suriye ve bölgede en iyi yönetim şekli Monarşi, diyormuş!
Daha dün, IRAK – AFGANİSTAN ve dünyanın başka ülkelerine, milyonlarca insanın ÖLÜMÜ ile sonuçlanan DEMOKRASİ ve ÖZGÜRLÜK getireceklerinden dem vuranlar!
Dünya’ya milyonlarca insanın ölümü üzerinden DEMOKRASİ ve ÖZGÜRLÜK pazarlayanlar; Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde; hem MONARŞİ, hem TOTALİTERLİK, hem TİRANLIK ve hem de FAŞİZM’DEN dem vurmaktalar! Neden Acaba?
Yoksa Metafor ya da Oksimoron bir iletişim dili mi kullanılmaktadır? Ya da Cambaza Bak mı denilmektedir?
1817 – 1825 yılları arasında, e görev yapan ABD Başkanı James Monroe’dan alan ve batı yarım kürede Avrupa sömürgeciliğine karşı çıkan bir dış politika vizyonu Monroe Doktrini kabul edileceği, vurgulanmaktadır.
Bu yeni politikayı ABD Başkanı, Trump Doktrini olarak ifade etmektedir.
Monroe Doktrini, Batı Yarımküre ‘deki Avrupa sömürgeciliğine karşı çıkan bir ABD dış politika duruşudur. Yabancı güçlerin Amerika kıtasının siyasi işlerine herhangi bir müdahalesinin, ABD’ye karşı potansiyel olarak düşmanca bir eylem olduğunu savunur.
Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesinde; Biz barış istiyoruz, gerekirse yalnız da olsa kazanacağımız bir barış!
ABD Başkanı Trump; Soğuk Savaş sonrası, “küresel polislik” dönemini resmen bitirmektedir.
ABD, NATO’dan çıkmayı planlıyor ise süreç nerelere varacaktır?
Türkiye, NATO üyesi olarak, Ukrayna savaşının ilerlemesi halinde, Avrupa ve Rusya arasındaki bir gerilim ya da SAVAŞ durumunda, nerede ve nasıl konum alacaktır?
Papa’nın Türkiye ziyaretini de, Avrupa – NATO ve Rusya arasında bir gerilim durumunda, nerede ve nasıl konuşlanması gerektiğinin müzakereleri şeklinde okumak gerekir mi?
Türkiye, Suriye ve diğer çatışmaların olduğu bölgelerde, tarihin yüklemiş olduğu misyon gereği, bölgenin HAMİSİ konumuna mı evirilecektir?
Önümüzdeki 10 yıl dünya savaşı olmadan geçeceği fakat nefes aldırmayacak kadar gergin olacağı bir döneme girilecektir.
Yeni Ulusal Güvenlik Strateji belgesini; 21. yüzyılın yeni jeopolitik haritasını çizen deklarasyon şeklinde okumak gerekmektedir.
KÖŞE YAZIM; Tiranlık üzerine Yirminci Yüzyıldan YİRMİ Ders!.
