Türkler, Dünya insanlık tarihinin olmaz ise olmazlarındandır! Türkler, 2150 yıllık devlet tecrübesi ile dünya devletleri ve milletlerine de örneklik ve önderlik teşkil etmişlerdir. Türkler, devlet tecrübesi ile gittikleri her yere sadece ‘Adaleti ve Hakkaniyeti’ götürmüşler, bu değerlerin de tüm insanlık için e tüm temsilcisi ve taşıyıcısı olmuşlardır. Dünya tarihi de Türklerin bu değerlerdeki örneklik ve nişaneleri ile doludur. Dünya tarihinden Türkleri çıkarırsanız geriye de zaten hiçbir şey kalmayacaktır!
Türkiye Cumhuriyetinin kurulması akabinde, küresel güçler ve içerideki işbirlikçileri maharetiyle, devlet yönetiminin her bir kademesinde söz sahibi olmuşlardır. Devlet, milleti ile bütünleşmeye ve kalkınma hamlelerini geliştirmeye başladığı dönemlerde ise bir darbe veya muhtıra ile küresel güçler bu hamleleri durdurmak veya engellemenin yollarını aramışlar, her on yılda bir başarmaları ile de inkıtalar, duraksamalar gündeme gelmiştir. Neden? Dünya’da söz sahibi ve güçlü bir Türkler ve Türkiye kurulmasın! Dünyaya yeniden, Adalet ve Hakkaniyet dağıtmasın! Mazlum milletlere de önderlik ve rehberlik edemesin!
15 Temmuz hain darbe ve işgal gecesi, küresel güçlere, bu asil milleti ve devletini tamamen teslim etmeyi planlayan işbirlikçiler, hiç hesap etmedikleri yani ‘vatandaşlarımızın İman GÜCÜ’ ile karşı karşıya kaldılar. 1071 Malazgirt, 1453 İstanbul’un fethi, Kurtuluş savaşı ve Çanakkale’deki ‘Milli Birlik ruh’ yeniden temayüz etmişti! Yüz yıllardır işbirlikçiler maharetiyle yönettikleri devleti, 15 Temmuz tarihinde tamamen teslim almayı hesaplamışlardı! 15 Temmuz tarihinden bu günlere, devlet kademesinin her bir kılcalında ki küresel güçlerin eli ve ayağı konumunda bulunan içimizdeki işbirlikçiler, tespit edilmiş ve görevlerine de son verilmiştir. Devlet milleti ile buluşuyor, zıtlar kavgaları bir kenara bırakıyor, bütünleşiyor ve Türkiye artık güçleniyordu! Çünkü bu devlet kurulurken, zıtlar arasında sadece çatışma ve kavgalar hesap edilmişti! Devlet ve Millet birlikteliği hesap ve planlarında hiçbir zaman da görünmüyordu! Korktukları ve uykularının kaçmasına da sebebiyet veren içerideki bu birlikteliktir!
15 Temmuz tarihinden önce, 1200 kilometrelik sınırlarımızda, terör örgütleri önderliğinde kukla devletçikler kurmayı hesap eden küresel güçler, önce Fırat Kalkanı ve bu günlerde Zeytin Dalı operasyonları ile bertaraf edilmektedir. Daha önceleri bu asil millet ve devletinin aldığı her bir nefesten anında haberdar olan küresel güçler, içimizdeki işbirlikçilerin temizlenmesi akabinde şaşırıp kalmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ne yapacağını bilemeyen ve içeriden de bilgi alamayan küresel güçler, sesleri çok çıkmakta ve çok bağırmaktalar! Neden?
Türkiye Cumhuriyeti Devletine, devletin ve milletinin savunması için bir adet mermiyi dahi çok gören güçler, terör örgütlerine tır dolusu modern silahları vermekten hiçbir zaman çekinmemişlerdir! Bu aziz devlet, her bir savunma silahlarını da artık kendisi geliştirmekte, üretmekte ve sınırlarımızdaki vekalet – vesayet terör örgütlerine karşı da bekası ve birliği adına kullanmaktadır. Bölgemizde, Türkiye olmadan bir plan ve hesap yapılamaz! Bölgemizde, Türkiye’nin izni olmadan bir harita çizimi de olamaz! Bölgemizde, Türkiye olmadan, yeni kurulmakta olan Dünya düzeni de gerçekleştirilemez! Bu gerçeği, anlamak ve görmek istemeyen tüm küresel güçler ve işbirlikçilerine bir kez daha buradan duyuralım!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ana muhalefeti, muhalefeti ve milleti ile birlikte, 15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasın akabinde, Yeni kapı ruhunda şahlanan devletimizin bekası ve milletimizin birliği adına, bir ve beraber hareket etmektedir. Küresel güçler ve içimizdeki işbirlikçilerin anlamadığı ve algılayamadığı konu tam da burasıdır! Önceki yıllarda bu güçlerin ve zıtların kavgasından nemalananlar, devletimizi işbirlikçileri eliyle yönetenler, ne yapacaklarını da bilememektedir! Zıtların birlikteliğinin gücü veya diğer bir ifade ile devlet, millet, ana muhalefet ve muhalefetin bu asil milletin birliği ve devletimizin bekası adına, içeride şahlanan Türk üçgeni şaşırtmaktadır, korkutmaktadır tüm bu küresel güçler ve içimizdeki işbirlikçileri!