Kripto Çipler Hareketlendi!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu tarihlerde Kurtuluş savaşından yeni çıkmış, ülkenin tüm eğitimli ve yetişmiş vatan evlatları bağımsızlık savaşlarında kaybedilmiş ve yeni kurulan devletin yönetim kademesine de görevlendirilmesi düşünülen yerli ve milli birey sayısı bir elin parmakları kadardır! Peki, ne yapılması gerekiyordur? Bu topraklarda yüz yıllardır bir beraber yaşadığımız fakat bu vatan ve millet sevdalısı olmayan yabancı isimler değiştirilmek suretiyle devlet yönetim kademelerine bir bir yerleştirilir! Bu isimleri değiştirilen aile ve kişi sayısı belli midir? Devletin resmi evraklarında beş yün bin civarında olduğu ve nüfus kayıtlarında geçmektedir! Devletimizi yüz yıldır kimlerin yönetmiş olduğunu da buradan öğrenmiş olalım! Vatandaşlarımız bizim işlerimiz neden yapılmıyor, neden olmuyor ve devlet dairelerinde muhatap bulamıyoruz şeklindeki serzeniş, sitem ve bağırmalarının aslında çok net bir açıklamasıdır!

Yeni kurulan devletin yönetim noktasındaki kodlarını da tanımlamayı unutmamışlardır; küresel güçler ve küresel finans çevreleri olan egemen aileler! Nedir peki bizim anlayamadığımız bu büyük oyun ve plan? Devletin yeni kodları tanımlanırken, tüm yönetim erkleri farklı kişilikler ve tiplerden oluşmalı, her daim çatışma ve kavga öngörülmüştür. Bu yönetim sacayaklarını, yasama, yürütme ve yargı olarak tanımladığımız gibi diğer alt kalemleri de sıralayabiliriz!  İş dünyası, medya, asker, finans çevreleri ve daha sayamadıklarımız! Bu erkler veya devletin yönetim güçleri kesinlikle bu devletin ve milletin âli menfaatleri çerçevesinde bir ve beraber hareket etmemelidir!  Çünkü devletin yönetimsel kodları buna göre tanımlanmıştır. Yani kodlara aykırı davranmak suçtur!  Bu tanıma uymayan nitelikte yerli ve milli bireyler gelmeye başladığı ve bu tanımlı kodlara da aykırı hareket etmeye başlandığı her dönemde karşımıza çok başka ve anlam veremediğimiz durumlar çıkmaktadır! Nedir bu başka durumlar? Darbeler, muhtıralar, iç karışıklıklar, ekonomik ve finans krizleri,  diğer kaos ve inkıta türevleri!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve asil millet, 15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasının olduğu gece ve daha sonraki süreçlerde, devletin kuruluştaki   tanımlı  olan kavga ve çatışmacı kodlarına aykırı bir durum sergilemiştir. Yani devlet  erkleri ve millet  çatışmasını, kavgasını öngörenler, tam tersi bir durum ile karşı karşıya kalmışlardır!  Tabii ki bu durum canlarını sıkmaktadır; tüm küresel çevreler ve içimizdeki işbirlikçi ve taşeronları;  tipleri bizden görünümlü fakat çipleri de yine küresel çevrelerin elinde olan tipler! Devlet, milleti ile bütünleşmiş ve kapısına dayanan belayı def edebilmek için bir ve beraber hareket etmeye başlamıştır! Yeni kapıda ve daha sonraki süreçlerde bu birliktelik büyümeye, meyvelerini vermeye ve taçlanmaya da devam etmektedir!

15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasından sonra;  devlet, millet, ana muhalefet, muhalefeti ve diğer yönetim erkleri ile birlikte, bu aziz devletin bekası ve asil milletimizin de birliği adına, bin yıllardır vatan edindiğimiz Anadolu topraklarında, birlikte hareket edilmektedir.  Çok şükür, elhamdülillah! Bu birliktelik tabii ki bu topraklarda ve bölgemizde hesabı olan küresel güçler, küresel finans çevreleri olan egemen aileler ve içimizdeki taşeron, işbirlikçi tiplerin de büyük plan ve oyunlarını bozmaktadır. Ne yapmaları gerekiyor? Ya bu birlikteliğin parçalanması, yok edilmesi,  ya da bu birliktelikte beraber yürüyebilmek için rol kapmaya çalışacaklardır! Son günlerde güzel ülkemizde meydana gelmekte olan olaylar, patlamalar,  silahla seçilmiş kişileri vurmalar, yangınlar ve diğer tüm bu olumsuz gelişmeler, sıradan, spontane ve kendiliğinden mi olmaktadır? Dışarıdan ve içeriden hiç bir müdahale yok mudur? Küresel güçler, küresel sermaye ve egemen aileler, dünya ve bölgemiz üzerindeki hegemonyal duruşları ve emperyalist konumlarının devamı için içimizdeki tipleri bizden fakat çipleri de ağababalarının elinde olan satılık, taşeron ve işbirlikçilerini devreye sokmuşlar, harekete geçmişlerdir! Neden? Ülkemiz ve bölgemizin huzuru ve selameti adına, içeride ve dışarıdaki BİRLİKTELİĞİ parçalamak ve koparmak için!  Bu birliktelik ve ÜÇGEN kopmuyor, parçalanmıyorsa da BERABER olabilmek, burada YER alabilmek ve masadan sandalye kapabilmek için! Biraz daha dikkat! Biraz daha Uyanık olalım! Daha fazla BİR ve BERABER olmak dönemindeyiz! Tahriklere kapılmamalıyız! İstedikleri zaten tahriklere kapılmak, kaos ve iç karışıklık,  her zaman olduğu gibi! Kime yarayacaktır, çok iyi düşünmeli ve ona göre de hareket etmeliyiz!

 

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir