17 Nisan Anayasa değişiklik referandum süreci ile başlayan ve 24 Haziran 2018 genel seçimleri ile birlikte siyasette ki İttifaklar ve iki partili bir siyaset döneminin başladığını sürekli olarak yazılarımızda vurgulamaya çalışıyoruz!. Yani, Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi 50+1 oy almak üzerine kurulu olduğu için!. Halen aktif siyasetin içinde kurulu bulunan doksana yakın partiden herhangi birinin 50+1 oy alması da mümkün görülmediğine göre!. Sistem iki partili veya ikili ittifakı zorlamaktadır! Veya ana damar kurucu irade iki parti üzerine kurulu bir ikili ittifak bina edilmektedir! Üçüncü bir ittifakın olması veya sisteme dahil edilmesi sistemi de işlemez bir duruma evirmektedir!. Akabinde de tabii ki; daha önceki yıllarda Cumhurbaşkanlığı seçimlerin de yaşamış olduğumuz kriz ve kaos dönemlerine yeniden dönülebilir!. Peki, Türk Devleti buna izin verecek midir?! Devlet Aklı ne diyecektir?! Devlet Aklının stratejik ve taktik planları var mıdır?! Veya saldım çayıra, Mevla’m kayıra kabilinden midir?!. Olabilir mi?’
Rahmetli Mahir Kaynak, yakın tarihimizin önemli fakat gizemli kişilerinden biridir!. Harp Okulu çıkışlı, subay, Milli İstihbarat Teşkilatı eski mensubu, Prof. Dr. unvanına sahip, iktisatçı ve yazar Kaynak; Amerika ve Rusya eski düzeni kurmak, yani soğuk savaş benzeri bir düzeni, istiyor! Avrupa ise bölgemizde hakimiyet kurmak istiyor! Bölgedeki savaşın sebebi enerji yollarının kontrolüdür!. O yüzden Türkiye’nin yeniden bir devlet olmasını engellemek istiyorlar!. Fakat direncimiz Erdoğan sayesinde gayet iyi, diyordu!. Peki, Ne demektir, yeniden Devlet olmak?!
Ulusal bir gazetedeki usta köşe yazarı ağabey son dönemdeki siyaseti ve parti kurulma sürecini ise şöyle yorumluyor ve değerlendiriyor!. Bir erken seçim olasılığı ufukta görünmüyor fakat siyaset kulisleri bir hayli hareketli! Hareketli çünkü AK Parti içinden ayrılan AKP’liler iki yeni parti kuruyor! Bir yanda eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül destekli Ali Babacan, öte yanda kılıçları erken çeken eski başbakan Ahmet Davutoğlu! Anketlerde yeni bir partiye ihtiyaç görülmese de onlar yola çıkmaya kararlı! Ortada birkaç seçimdir yeni siyaset üretmeden devreye sokulan bir siyaset mühendislik projesi var!. Doğal bir siyasi ittifaktan çok, AK Parti’yi iktidardan etmek üzerine kurulu bir proje! Bunun en uç örneğini son Cumhurbaşkanlığı seçiminde gördük!. Eğer o seçimde Meral Akşener karşı çıkmasaydı, CHP Abdullah Gül’ü aday yapacaktı! O proje hâlâ devam ediyor! İşte önümüzdeki süreçte siyaset sahnesinde göreceğimiz iki yeni parti de bunun için kuruluyor! AK Parti – Davutoğlu kavgasından asıl sevinecek olan Ali Babacan ve arkasındakiler!. Bütün sevecenliğini takınarak şöyle demesi kimseyi şaşırtmayacak: Bakın bunlar kavga ediyor, biz kavga istemiyoruz!. İşte bu noktada, Davutoğlu’nun partisine, Gül – Babacan ikilisinin “tavşan partisi” gözüyle bakıyor!. O kavga edip alan açacak, Babacan da “cici çocuk” olarak parsayı toplayacak! Tavşan partisi benzetmesi daha çok Ankara ve İstanbul’daki işadamları arasında konuşuluyor! Onlara göre Davutoğlu’nun partisini “Tavşanlaştıran” da AK Parti’yle kavgayı üstlenmesi!. Sonrası için de şu söyleniyor: “Son noktada bunlar birleşir”, diyor!.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski mensubu, iktisatçı ve yazar rahmetli Mahir Kaynak; Küresel ve emperyalist güçlerin ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki kirli hesap ve sinsi planlarına karşı, Erdoğan sayesinde direncimiz ve durumumuz gayet iyi diyordu!. Daha önceki yazılarımızı takip edenler hatırlayacaktır!. Erdoğansız bir Türkiye ve AK Parti için çalışan yerli işbirlikçiler ve dışarıdakilerin yoğun bir şekilde saldırıya geçtiklerini kaleme almıştık!. Erdoğansız bir AK Parti hedeflerine erişemeyen parti içindeki AKP’liler, yeni parti kurma sürecine girmiştir!. Ne diyelim! Hayırlı olsun!. Allah yar ve yardımcıları olsun! 15 Temmuz hain işgal ve teslim kalkışmasından sonraki süreçte Türk Devleti, Devlet Aklı ile birlikte sağlam ve kararlı adımlar atmıştır!. Devletin kılcalına sızmış olan işbirlikçiler bir bir ayıklanmıştır!.
1071 tarihinde Anadolu’ya fetheden Türkler, Anadolu’nun her bir köşesinde, horasan erlerinin öncülüğünde, yüzlerce beylik kurmuştur!. Anadolu’nun her bir noktasında horasan erlerini görmekteyiz!. Özellikle de Anadolu’nun İslamlaşma sürecinde!. Daha sonra Anadolu’da irili ufaklı birkaç devlet kurulmuştur!. Bunlardan günümüze kadar eserleri ve kültürel mirası devam eden sadece Selçukluları görmekteyiz!. Akabinde bir Cihan Devleti olabilmek için tüm bu irili ufaklı beylik ve devletler, Türk Devlet Aklı nezaretinde, Osmanlı Devletinin etrafında, dünya insanlığına, Adalet ve Hakkaniyet ülküsü çerçevesinde birleşmiştir!. Bugün de dünya insanlığı karanlık ve zulüm altındadır!. Yumurta dışarıdan kırıldığında Ölüm, içeriden kırıldığında ise Hayat devam edeceğine göre!. Devlet Aklı beka adına yumurtayı kendisi kırmaktadır!. Dışarıdan kırılmasına asla müsaade etmeyecektir!.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Devlet Aklı ile birlikte, dünya insanlığına yeniden Adalet ve Hakkaniyet dağıtmak, mazlum milletlerin de hamisi olmak için içeride ve dışarıda, stratejik ve taktik planlar yapmakta olduğunu düşünüyorum!. Bu günlerde yaşadığımız siyaset ve yeni kurulmakta olan siyasi partiler ile ne alakası var dediğinizi de duyar gibiyim!. Usta gazeteci ağabey, yeni siyasi partiler için; Tavşan partiler, diyordu!. Bir diğeri de, AK Parti içindeki AKP’lileri temizlemek!. Ya da siyasetin içindeki, Devlet ve Bürokraside ki FETÖ’yü ayıklamak!. Peki, nasıl olacak?! Devlet seyir mi edecek?! Ya da kendiliğinden mi olacak?! Tüm bu süreçlerde Devlet Aklı yok mudur?! Cumhurbaşkanlığı hükumet yönetim sistemi için iki partili bir sistem ya da iki ittifakın olması da gerekirken! Diğer yeni kurulan siyasi partiler ne yapacak!. Bu yeni siyasi partilerin birincil ödevi, devlet adına ve devlet görevi olarak, üçüncü bir ittifakın kurulmasını engellemektir!. Daha sonra da kurucu irade iki parti ve ittifakın bünyesine girmektir!. Çünkü üçüncü bir ittifak ülkede, kaos ve kriz demektir!. Tüm bunlar olurken bir anekdot paylaşmak istiyorum!. 1999 seçim sonuçları ve akabinde kurulan üçlü koalisyon hükumeti, 2001 yılında yaşanan ağır ekonomik kriz ve DSP içinden kurulan bir partinin DSP’yi parçalaması, dağıtması ve 2002 erken seçimlerinde iktidarda bulunan üçlü koalisyon hükumet üyelerinin seçim barajını aşamaması ve TBMM’ye de girememesi! Peki, bu süreci nasıl okumalıyız?! Bunlar da mı sıradan ve spontane?! Devlet Aklı yok mudur?! Devlet Aklının stratejik ve taktik planları yok mudur?!. Aynen bugünlerde olduğu gibi!. Devlet Aklı, kuvay-i milliye ruhu kurucu irade iki parti, ikili ittifak, bu iki parti ve ittifaka da yakın bir isim ile siyasette yoluna devam edeceğini düşünüyorum!.