Daha önceki yazılarımızı takip edenler hatırlayacaktır!. Devlete ayar verilemez! Devlete rest çekilemez! Devlete kimse üslup öğretemez, zaviyesinden yazılar kaleme almıştık!.
Peki, yerelde Devleti temsil eden en yüksek makam Valiye balans ayarı verilebilir mi?! Rest çekilebilir mi?! Olabilir mi böyle bir şey!. Ya da Valilik makamına kim veya kimler neden saldırıya geçer?! Veya kimler neden ayar vermeye kalkar! Böyle bir özgüven nasıl izah edilebilir?! Ya da tam bir hadsizlik olarak mı adlandırmalıyız!
Şimdi diyeceksiniz ki; Nereden çıktı bu bab’tan yazılar!. Kel alaka dediğinizi de duyar gibiyim!. Kadim şehirde yaşayan tüm Konyalılar, Mevlana dostları ve sevenlerinin de şehrimize akın ettiği bir dönemde, Hz. Mevlana’nın 746. Vuslat yıl dönümünü etkinlikleri ile yeniden Hz. Mevlana’yı, fikirleri, düşünceleri ve eserlerini, anlama, anlamlandırma, yorumlama, idrak etme ve Kemal – Kamil insan olma yolunda tefekkür ve tezekkür durumunda iken!. Kemal ve Kamil insan olamadıktan sonra her şey olabilirsiniz! Dünyalık makam, güç, iktidar ve bir o kadar da mal mülk biriktirebilir ve hatta yığabilirsiniz! Peki, ya sonrası?!
Konya kadim bir başkent! Ve Payitahtta entrika ve ayak oyunları da bitmeyeceğine göre!. Konya kadim bir Rum diyarı!. Hz. Mevlana döneminde bu şehirde yaşayan Müslüman nüfus neredeyse yüzde otuz civarında!. Konya kadim Mevlana ve hoşgörü diyarı!. Hz. Mevlana yaşadığı dönemde gördüğü taşlamalar ve başına gelenler muvacehesinde, şu ifadeyi serd etmek zorunda ve durumunda kalmıştır!. Konya, Altın bir kase, içinde akrepler gezer!. Gerçekten böyle bir ifade kullanmış mıdır?! Böyle bir ifadeyi kullandı ise neler yaşamış olabilir ki?!. Peki; Ne demektir, Altın kase ve içinde ki akrepler?! Sekiz yüz önceki akreplerin bugün de soyu aynen devam etmekte midir?! Neden olmasın?!
10 Kasım 2018 tarihinde başlayan, Valiye ve Devlete ayar – balans vermek ve biz buradayız, bizi unutma diyen derin yapılar ve güçler, 24 Kasım Öğretmenler gününde yaşananların akabinde, geçtiğimiz günlerde, Ulusal bir haber sitesinde; 7 – 17 Aralık 2019 tarihlerinde düzenlenecek olan Hz. Mevlana’nın 746. Vuslat Yıl dönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında, restorasyonu tamamlanan Şems-i Tebriz-i türbesi, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile birlikte çok sayıda bürokrat ve şehir protokolünün katılımı ile açıldı!. Açılışın ardından iki bakan ve protokol heyeti ayakkabılarını çıkarıp camiye girerek dua etti!. Vali Toprak ise ayakkabılarını çıkarmak yerine galoş giymeyi tercih etmesi ise dikkat çekti, diyor!.
Haberi yapan ve arkasındaki derin yapılara, ekollere ve güçlere sormak gerekir?! Bu ziyarette başka galoş giyen protokol üyesi var mıdır?! Var ise onları neden yazamadınız?! Veya ağa babalarınız neden yazdırmadılar?! Yoksa, Galoş giyen diğer protokol üyelerinden nemalarınız kesilir diye mi?! Neden olmasın?! Adı üstünde bir açılış ve ziyaret! Zaten bu mekanlara ziyarette galoş giyilebilir! Açılışı yapılan mekana İbadet kasdı ile de girilmediğine göre!. Eskilerin ifadesi ile; Dost başa, düşman ayağa bakarmış!. Devletin ve Sayın Valinin ayağına bakan düşman veya düşmanlar, kim veya kimlerdir?!. Eeeeee!.. Peki, derdiniz nedir?! Nereye varmaktır hedefiniz?! Yoksa, derdiniz hem üzüm yemek, hem de bağcıyı bir güzel dövmek midir?! Yedirmezler!.
Kadim şehirdeki derin yapı, ekol ve güç gruplarının olduğunu daha önceki yazılarımız da vurgulamıştık!. Bu gruplar arasında çıkar ve menfaatler her daim ön plandadır! Şehir, şehirde yaşayanlar ve ülke bu çıkar gruplarının umurunda değildir! İkbal, menfaat, çıkar, iktidar ve güç bu ekoller için çok önemlidir! Bunlar olmadan var olamayacak ve yaşayamayacaklarına göre!.
Daha önceden de geçmiş dönemdeki Valilere aynı durum ve hareketlerin olduğunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim!. Peki, şimdi soralım?! Neden?!
Konya Valisi Sayın Cüneyt Orhan Toprak veya DEVLET, bu şehirdeki, Devleti ve Milletine hainlik düşünen ve ihanet peşinde olan, kim veya kimlerin kuyruğuna basmış veya kimleri kuyruklarından yakalamıştır! Kuyruklarına basıldığı için caykkk sesi çok derinlerden ve uzaklardan gelmektedir! Veya bugüne kadar devam eden, devlet ve milletin sırtındaki nema ve mamaları mı kesilmektedir! Bilemiyorum!.
Devlet tüm bunları asla unutmaz!. Devlet sadece mühlet verir!. Devlet sadece bekler! Devlet bir gün bu taşeron ve arkalarındaki derin yapıları kulağından tutar ve gereğini de yapar! Bizden hatırlatması!.
Devlet günü birlik politikalar ile yönetilmez sayın valimiz de gereken devlet hassasiyetini göstermiştir.Kimse bundan rahatsızlık duymamalidir.
H. İbrahim bey;
Çok teşekkür ederim.
H. İbrahim bey;
Birileri halen kendilerini devletin üstünde görmeye devam edince.. Hatırlatmak gerekir.