Yenidünya düzeni ve sistematiği, özelikle Akdeniz ve Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Avrasya bölgesinde kurulacaktır!. Bu bölgenin, tarihi, kültürel, sosyal ve dini yönden bağları ve bağlantıları olan tek ülkesi Türk Devletidir!. Türk Devleti ve Türk Milleti, bölgenin gönül bağları da, olan tek ülkesidir!.
Bu bölgelerde Türk Devleti ve Türk Milleti olmadan hareket edemezler!. Belirli bir süreliğine sadece sömürü yapabilirler!. Bölge insanlarına sadece zulüm ve katliam yaparlar!. Zulüm ile de sonsuza kadar abad olunamayacağına göre!. Türk devlet yönetimi ve medeniyetinin
ana karakteri, insanı yaşat ki devlet yaşasın! İnsan olmadan, Millet ve Devlet olunamayacağına göre!.
Dünyamız, bir üçüncü dünya savaşına doğru bölgemizde ve özellikle de Akdeniz’de
sürüklenirken!. Akdeniz’de sınırı olmayan devletlerin yüzlerce savaş gemisinin ne işi var ki?! 15 Temmuz hain işgal kalkışmasından sonraki süreçte, Türk Devletinin bekası adına,
Kadim Türk Devlet Aklı ve hafızası yeniden devreye girmiştir!. Aksi halde, Türk
devleti olarak, bölgede hiçbir etkiniz ve varlığınız kalmayacaktır!. Aksi halde Türk Devletini
Anadolu’ya hapsederler!. Yenidünya düzeni ve sistematiği de Türk Devletinin
içinde yer almadığı ve masada olmadığı bir düzlemde de kurulamayacağına göre!.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye’ye gelen, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyinin Türk asıllı Başkanı Fayiz Es-Serrac; Türkiye ve Libya ile deniz yetki alanları sınırlandırması anlaşması yaparak Doğu Akdeniz’de önemli bir adım atılmıştır!. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Türkiye ile 27 Kasım da imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırasını onaylamıştır! Türkiye ile Libya arasında güvenlik ve askeri işbirliği mutabakatına ilişkin teklif TBMM Dışişleri Komisyonunda görüşülerek oy çokluğuyla kabul edilmiş ve TBMM genel kuruluna sevk edilmiştir!. Mutabakat, Uluslar arası arenada, Türkiye’nin Libya’ya asker gönderip göndermeyeceği tartışmalarını da beraberinde getirmiş ve çok yakında Türk askeri, bölgenin barış ve huzuru adına, Libya’da konuşlanacaktır!. Libya devrik lideri Kaddafi’nin ölmeden önce ki şu sözlerinin de çok manidar ve dikkate değer olduğunu düşünüyorum!. Evlatlarım! Bana yaptığınız haramdır! Siz günah işliyorsunuz! Ben sizin babanızım, bu olamaz, haram nedir bilmiyorsunuz!. 2011 tarihinde, Kaddafi’nin devrilmesinin ardından iç savaşa sürüklenen Libya, BM’nin de tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ülkenin doğusunda Hafter komutanlığındaki Libya Ulusal Ordusu desteğiyle kontrolü elinde bulunduran Tobruk merkezli hükümet arasında bölünmüş durumdadır! Doğudaki hükümet; Fransa, Rusya, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenirken!. İtalya, Türkiye ve Katar Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne destek veriyor!
Türk Devleti ve Libya Ulusal Mutabakat Hükumeti arasında yapılan, münhasır ekonomik bölge, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması, güvenlik ve askeri işbirliği anlaşması, küresel ve emperyalist çeteler ile içerideki işbirlikçilerin de uykularının kaçmasına sebebiyet vermiştir!. Libya ile varılan mutabakat akabinde gelen seslere neler demeli ve nasıl okumalı?! Ya da size neler oluyor ki?! Libya ya da eski ismi ile Trablusgarb kadim bir Türk toprağıdır!. 1551 tarihinde Osmanlı egemenliğine giren Trablusgarp, 1864 tarihinde vilayete dönüştürülmüş ve 1877 tarihinde ‘de başkente bağlı ancak bağımsız bir sancak haline gelmiştir!. Osmanlı İmparatorluğu, bu dönemde, siyasi, askeri ve ekonomik olarak zor günler ve büyük bir karışıklık içinde bulunuyordu!. Avrupa ülkeleri 19. yüzyıla geldiğimizde, yani sanayi devrimi alabildiğine hızlandığında, çok daha yakın bir coğrafya da kendilerine sömürü alanı buldular! Burası da Afrika bölgesidir! Afrika’nın da kapısı Libya ve Tunus olduğuna göre!. İtalya’nın ham madde arayışlarına girmesi ve Osmanlı’nın Trablusgarp’ı koruyacak gücünün kalmaması savaşın ana nedenleri arasında yer almaktadır!. İtalyanlar, 29 Eylül 1911’de Trablusgarp ve Bin gazi’yi ele geçirmek için Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmiştir!. Ancak aralarında, Mustafa Kemal’in de bulunduğu Türk subaylarının öncülük yaptığı direniş hareketi ile karşılaştılar! İngiliz ve Fransız hükümetlerinin desteğini arkasına alan İtalya, saldırıya Adriyatik Denizi’nde bulunan Osmanlı gemilerini batırarak başladı! 30 Eylül 1911’de asıl hedefleri Trablusgarp’a yöneldiler!. Mustafa Kemal önderliğindeki Osmanlı güçleri, ellerindeki eski silahlar ile şehri savunma da başarılı olamadı! İtalya, 5 Ekim’de Trablusgarp’ı ele geçirdi, 18 Ekim’de Derne ve 20 Ekim’de Bingazi’ye asker çıkardılar! Tam da o günlerde Balkanlar karışmış, Karadağ’ın 8 Ekim 1912’de Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmesiyle Balkan Savaşları başlamıştır!.. Patlak veren yeni savaşlar, Osmanlı İmparatorluğu ve İtalya arasında 18 Ekim 1912’de Uşi Antlaşması imzalanmıştır!.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Hiç kimse bizi dışlama, kıyılarımıza hapsetme ve ekonomik çıkarlarımızı gasp etme niyetiyle karşımıza gelmesin! KKTC ve Libya ile başlattığımız süreçlerden vazgeçersek, bize denize girecek kıyı ve olta atacak sahil bile bırakmayacaklar! Büyük Türkiye hayalimiz adım adım gerçekleşiyor! Türk Devleti, Mavi Vatan Akdeniz’in yanı sıra Atlantik’ten Arap ve Hint Okyanus’una kadar her coğrafyada etkin harekat icra etmeye hazır olma yolunda yürüyor ve yürüyecektir, sözleri ve vurgularının arka planında, kadim Türk Devlet Aklı ile birlikte, Türk Devleti ebed müddet devam ülküsü ve 2023 – 2053 ve 2071 hedefleri ve vizyonunu görmekteyiz!.