Corana üzerinden GESARA & NESARA Savaşı!.

İnsanlık; 2. Dünya Savaşından beri yaşanan en büyük felaketlerle yüzleşiyor!. Dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta ise açlık, sefalet ve cinayetler kol geziyor!. Böyle bir dünya uzun süre hayatta  elbette ki kalamaz!.  Dünyadaki yüzde bir kitle dünya gelirinin yüzde seksen beşini kazanıyor!.  Dünya nüfusunun yüzde doksan dokuzu ise geri kalan yüzde on beşi nasıl bölüşeceğine karar veremiyor; yani anlaşamıyor! Peki, dünyanın reel borcu ne kadar, biliyor muyuz?!  Toplam, üç yüz trilyon dolara yakın bir rakam!.  Peki, dünyanın yıllık toplam üretimi nedir?! Tamı tamamına 81 trilyon dolar!  Türev alacakları düştüğümüz de ise geriye 60 – 70 trilyon dolar bir yekûn borç kalıyor! Peki, bu aradaki fark kim veya kimlerin cebine giriyor ki?!  Aslında dünyada ki kavga buradan başlıyor! Daha sonra da dünyanın her bir bölgesinde, kavgalar, katliamlar, cinayetler,  vesayet ve vekalet savaşları  ve saldırıların bitmesi için sadece  bekliyoruz,  öyle mi?!

ABD’de  ise durum,  yüzde beş kaymak tabaka, ABD gayri safi hasılanın yüzde 65’ini kazanıyor!. Geri kalan yüzde doksan beş nüfus ise gelirin yüzde 35’i ile hayatının idame ettirmeye çalışıyor!. Nasıl ve ne kadar ettirebilirse?! ABD’de sokaklarda yaşayan ve homeless olarak hayatını idame ettirtmeye çalışan nüfusun net rakamı belli değil! Bu nasıl bir paylaşım!. Kurt yapmaz bu paylaşımı!. Virüs sınıf ve sınır tanımıyor!  Dünyada artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Şu anda dünyamızı ve insanlığı sarsmaya devam eden Coronavirüs sonrası, uluslararası sistemin güç yapısı değişecek,  bu değişimin de  küresel  ve yerel ölçekte ki;  hem  sosyal, hem kültürel,  hem ekonomik  ve hem de siyasi sonuçları olacaktır, diyorum!.

ABD Başkanlık seçimlerini 8 Kasım 2016 tarihinde kazanan ve 20 Ocak 2017 tarihinde yemin ederek görevine başlayan Trump, bu törende ki konuşmasındaki ifade ve vurgularına kabaca  bakalım!.  Bugünkü tören özel bir anlama sahip! Çünkü bugün sadece yönetim bir partiden diğerine geçmiyor; aynı zamanda gücü Washington’dan halkın kendisine geri veriyoruz!. Washington gelişti, ancak halk bu zenginlikten nasiplenemedi!. Politikacıların refah düzeyi arttı, ancak istihdam azaldı ve fabrikalar kapandı!. Yerleşik düzen bu ülkenin insanlarını değil, kendini muhafaza etti!. Onların zaferi sizin zaferiniz değildi!.. Tüm bunlar artık değişiyor!. Bugün sizin gününüz, bu sizin kutlamanız ve ABD sizin ülkenizdir!. Artık öncelik ABD olacak! Verdiğimiz her karar önce ABD’liler için!. ABD yeniden kazanmaya başlayacak, daha önce hiç kazanmadığı şekilde!. İstihdamı geri getireceğiz!. Sınırlarımızı geri getireceğiz!. Zenginliğimizi geri getireceğiz!. Hayallerimizi geri getireceğiz! Ülkemizi Amerikalıların emeği ve elleri ile yeniden inşa edeceğiz!. İki basit kuralı uygulayacağız. Amerikan malı al, Amerikalı işçi çalıştır,   sözlerinin, kurulmakta olan  yeni dünya düzeni ve üç yüz yıldır ulusal devletlerin  parası üzerinden bir düzen kuran ve dünya halklarını da para ile sömüren, para sihirbazlarına karşı bir mücadele olacağının startının verildiğini  işaret etmektedir!. Tabii ki kolay bir süreç olmayacaktır!. Bu süreçte çok canlar yanacaktır!.

1990′ lı yıllarda,  Harvey Francis Barnard, dünyadaki paylaşım düzensizliğine karşı,  GESARA (  Küresel Ekonomik Güvenlik ve Reform Yasası ) ve NESARA (   Ulusal Ekonomik Güvenlik ve Kurtarma Kanunu )  adı altında bir dizi ekonomik reformu kapsayan  önerilerini kamuoyu ve karar vericilerle paylaşır!. Bernard,  Bataklığın  Kurutulması veya Boşaltılması, Para ve Maliye Politikası Reformu başlıklı teklifini öncelikle Kongre üyelerine, bu yasaya hızla geçilmesine  inandığı  birer kopyasını  da gönderir!. Peki, ne olmuştur?! Bir gelişme ve ilerleme sağlanamayınca, 2000 yılında yasa  teklifini kamu malı olarak internet üzerinden yayınlamaya karar verir!.

NESARA yasası, Mart 2000 tarihinde Kongredeki gizli bir oturumdan geçmeden ve Başkan Bill Clinton tarafından imzalanmadan önce, Kongre’de durdurulur!. Neden acaba?!  Bu yasa teklifi kimlerin işine gelmiyor?! 2001 yılında ki müzakerelerin ardından Yüksek Mahkeme, Kongre’ye NESARA’yı onaylayan kararı vermesini teklif eder! Bu teklif, NESARA’nın yasalaşmasından on sekiz ay sonra 9 Eylül 2001’de gerçekleştir!.  10 Eylül 2001’de  ABD eski Başkanı George Bush, oğlu Başkan Bush’u yasa duyurusunu nasıl engelleyeceği konusunda yönlendirmek için Beyaz Saray’a taşınır!.  Allah Allah!.  ABD eski başkanı Beyaz Saraya neden taşınır?! Demek ki bu yasa ile birileri için yok olmaları adına ziller çalıyor! Yeni yasanın 11 Eylül 2001 tarihinde yürürlüğe gireceği ve uygulanacağı saatte, New York’taki Dünya Ticaret Merkezi ikiz kulelerine terör saldırıları sırasında bilgisayarların ve  yasa verilerinin yakıldığı iddia ediliyor!.  Bak sen  şu Allah’ın işine!. Adamlar istemiş bir göz, Allah vermiş ikisini birden! Bush,  11 Eylül 2001 saldırıları bahanesi ile, Irak Savaşı’nı NESARA’nın dikkat dağıtıcı unsurları olarak düzenlediğine de  inanılıyor!.

Peki, NESARA teklif veya yasa önerisi  neler getiriyor?!  Yasa dışı bankacılık faaliyetleri nedeniyle tüm kredi kartı, ipotek ve diğer banka borçlarının sıfırlanması!.  Federal Rezerv’in en kötü kabusu, bir borç affı olması! Altın, gümüş ve platin değerli metallerle desteklenen yeni bir ABD Hazine para biriminin oluşturulması! Anayasa Hukukuna uygun olarak yeni ABD Hazine Bankası Sistemini başlatması! Federal Rezerv Sistemini ortadan kaldırması!  Yani bu yasa ile tüm dünyadaki  paranın asıl sahibi olan ulusal devletler, para sihirbazlarının oyuncağı olan milli paralarını da  kurtarmış oluyor!. Birisi ulusal devlet  merkez bankalarının para basması mı dedi?!   Para adına film, ABD ve dünyada yeni başlıyor!. Şu ana kadar  para üzerine olan fragmanı izliyorduk!. Bu yasa ile, Dünya da barış, refah  ve huzurun tesis etmesi de beklenmektedir!.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tüm uluslararası platform ve toplantılarda ki konuşmalarında yapmış olduğu vurguların, dünya insanlığının  refahı, barışı  ve huzurunun da tesisi adına  çok manidar olduğunu düşünüyorum!.  Öncelikle ve özellikle Dünya beşten büyüktür, vurgusu!. Türkiye, bütün ülkelerin çıkarlarının gözetildiği bir uluslararası sistem kurulması çağrısında bulunuyor!.  İkinci Dünya Savaşı galipleri tarafından dizayn edilen BM sistemi adil bir dünya  düzeni kurmaktan çok uzaktadır!.   Kendini,  adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği, tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş global bir kuruluş  olarak tanımlasa da BM’nin bu hedeften çok uzakta olduğudur!. Çocukların öldüğü ve öldürüldüğü bir dünyada kimse masum değildir!. Kimsenin can güvenliği yoktur, hiç kimse sürdürülebilir  refah içinde olamaz!. Daha da önemlisi, modern dünya tarafından sergilenen çifte standart, çok geniş halk yığınları nezdinde ciddi bir güvensizlik oluşturmaktadır!. Çatısı altında bulunduğumuz Birleşmiş Milletlere, uluslararası kurum ve kuruluşlara karşı vicdanlarda oluşan güvensizlik duygusu, adalet duygusunu zedelemekte, milyonlarca insanı umutsuzluğa sevk etmektedir!  Bugün karşı karşıya kaldığımız uluslararası terörün en temel beslenme kaynaklarından biri de işte bu güvensizlik duygusudur!. Mazlumlara yönelik çifte standart, çocukların katledilmesine karşı sergilenen kayıtsızlık, tüm dünyada teröre oksijen sağlamaktadır!. Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumlardan umutlarını kesen kitleler, çaresizlik ve umutsuzluk içinde terörün tuzağına düşüyorlar!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir