Korona virüs ve sonrası, dünyada ve yerel ölçekte her şey değişecektir!. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır!. Değişimin ne ve nasıl olacağını idrak edemeyen izan yoksunlarına bu durumu nasıl izah edebilirsiniz?! Sosyal, kültürel, ekonomik ve siyaseten çok büyük değişimlere şahit olacağız!.
Tarihsel süreçte dünyada ki her değişim tabii ki zor, zorlu ve sıkıntılı olmuştur!. Milyonlarca insan ölmüş, bir o kadarı yaralanmış, şehirler ve ülkeler tarumar edilmiştir!. Tabii ki birileri ölür ve yaralanır, ülkeler de tarumar olur ve yıkılırken, elbette ki birileri de çok kazanmıştır!. İşte tam da kavga buradan kaynaklanmaktadır!.
Değişime direnenler elbette ki olacaktır!. Dünya ve yerelde ki değişim ve dönüşüm nasıl olacaktır?! Değişim ve dönüşüm de kimler saf dışı kalacaktır?! Kim veya kimler yeni sisteme dahil olacaktır?! Yeni sistemde ki aktör ve figüranlar ise ehlince malumdur!.
Bazı araştırmacı ve stratejistler, korona virüs sonrasında, virüsün arkasında ki üst veya şeytani aklın, dünya insanlığını evlere hapis etmesi ile birlikte, her şeye reset atıldığı ya da update edildiğini ifade etmektedir!. Dünya ve insanlığa reset mi atılıyor?! Ya da update mi yaşanıyor?! Yoksa game over ile birlikte upgrade süreci mi başlamıştır?! Bilemiyorum!. Dedik ya; ehline malumdur!.
Reset, ayarlamak ve yeniden düzene koymak anlamına gelir! Peki, korona virüs ile dünya insanlığı evlerine hapis edildiğinde, yaşadığımız bir reset ya da update işlemi midir?! Yoksa, birileri adına game over ( oyun bitmiş ) algısı, olgu olarak yaşanırken, yeni bir upgrade ( versiyon yenilenmesi ve vites yükseltme ) mi yaşanmaktadır?! Upgrade sürecinin kutup başı ve başrol devletleri hangisidir?!
11 Mart 2020 tarihinde, ülkemizde korona virüs vakasının tespit edilmesi ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’a Cumhurbaşkanlığı Huber çalışma köşküne taşınmıştır! Korona virüs sürecini sağlıklı bir şekilde buradan yönetmiştir! Korona virüs sonrasındaki değişim, dönüşüm ve yeni sisteme yönelik Upgrade görüşme, anlaşma ve bağlantılar buradan yürütülmüştür!. Peki, neden İstanbul?! Dünyanın her dönemde KALBİ olduğu için olabilir mi?!
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yetmiş beş gün sonra, Cumhurbaşkanlığı İstanbul Huber çalışma ofisinden Ankara Cumhurbaşkanlığı Külliyesine gelmiştir!. Akabinde, TBMM’de bekçi kanunu görüşmeleri, bazı milletvekillerinin vekilliğinin düşürülmesi, Ayasofya’nın tekrardan cami olarak açılmasının gündeme gelmesi ve bazı gazetecilerin tutuklanması ile birlikte ülkemizde tansiyon bir anda yükselmiş ve ortam gerilmiştir! Acaba neden?! Peki, neler olmaktadır?! Ya da nelerin olacağının göstergeleridir!. Bilemiyorum!.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli; İstanbul’un 567. fetih kutlamaları muhtevasında, 29 Mayıs 2020 tarihinde, Ayasofya Cami’nde okunan Fetih Suresi ile birlikte, rahatsızlanan iç ve dış odaklar, bir kez daha mevzi alarak nifak seferberliği başlatmıştır! MHP’nin görüşü çok nettir. Ayasofya Cami Müslüman gönüllerle buluşmalı ve kapısı ibadete mutlaka açılmalıdır. Kimin ne söylediğinin bir önemi yoktur. Önemli olan milletin ne dediği, ecdadın ne istediği ve Allah’ın neyi emrettiğidir. Gerisi fuzuli laf kalabalığıdır, söz ve vurgularının, korona virüs sonrasında ki, game over ve upgrade sürecinin, dünyada ki dönüşüm ile birlikte, özellikle de dini zaviyeden yaşanacak değişime işaret etmekte olduğunu düşünüyorum!. Peki; 15 Temmuz 2020 tarihinde ki Demokrasi ve Milli Birlik kutlama gününde, Ayasofya Cami olarak Müslüman gönüller ile buluşabilir mi?! Neden olmasın?
Küresel ve emperyalist sızıntı işbirlikçi ekol temsilcileri upgrade sürecinde ki yeni sistemde olmayacaktır! Türk Devleti, yerli ve milli oyuncular ile devleti ebed müddet ülküsü yolculuğuna devam edecektir!. Kadim Türk Devlet kodları ve Maturidi İslam temsilcileri Anadolu diriliş ve direniş erleri yeni sistemde aktif rol alacakları için sızıntı işbirlikçilerin sesleri çok çıkmaktadır! Dere yatağını bulmuştur!. Sağ ve salimen yolculuğuna devam edecektir!. Artık kimse engel olamayacak ve değiştiremeyecektir!. Artık uzanan her sinsi ve kirli el anında kırılacaktır!.
Dünyada yeni oyun, sistem ve düzen kurulurken, upgrade işlemi devreye alınırken, Türk Devleti ve Türk Milleti olmadan yürürlüğü konulamaz ve başarılı olunamaz!. Madem ki Türkleri tarihten çıkardığınız anda insanlık tarihi adına hiçbir şey kalmayacaktır!. Türk, Adalet dağıtan, hakikatin temsilcisi ve mazlum milletlerin de hem hamisi ve hem de hadimidir!.
Sosyal, kültürel, tarih, coğrafya ve gönül aklı tüm bölgelerde, Kadim Türk Devlet Aklının kontrolünde, Türk Devleti ve Türk Milleti olmadan barış ve huzuru tesis edemezsiniz! Yüz yıldır bu bölgelere kan ve gözyaşı hakimdir!. Peki, barış ve huzur var mıdır?! Barış ve huzurun olmadığı toplumlarda, sosyal, siyasi ve ekonomik düzen ve güveni temin edemez, gelişim ve kalkınma hamlelerini de sağlayamazsınız!.
Düzen, güven, gelişim ve kalkınmanın olmadığı toplumlarda ise, kaos sisteme hakim olur!. Kaos ortamında, hem içeriden ve hem de dışarıdan birileri tabii ki beslenecek, serpilecek ve gelişecektir!. Peki, her kaos döneminde gelişen, büyüyen ve serpilen, kim veya kimlerdir?!. Upgrade sistemde, dünya ve yerelde, devlet ve millete karşı devletçilik oynayan, sızıntı işbirlikçi ekol temsilcilerine kesinlikle yer olmayacaktır!. Bizden hatırlatması!..