Dünya Sistem Teorisi; Merkez ve çevre olarak dünyayı ikiye böler, aralarındaki ilişkiye göre değişiklik gösteren yarı çevre bölge ve ülkeler de bulunur! Merkez, teknolojik gelişmelere öncülük ederken, çevre ülkeler, merkeze olanak sağlar!. Yarı çevre ülkeler, ‘merkeze göre çevre’ ya da ‘çevreye göre merkez’ ülkeler olarak ilerler!.
Türkiye gibi bazen çevre, çoğu zaman da yarı çevre ülkeler için durum tam bir tahterevalli konumu arz etmektedir! Türkiye gibi ülkelerin bir üst kategoriye çıkması üsttekilerin tabii ki işine gelmemektedir! Neden acaba?! Türkiye, merkez ülkeler arasından jeo-stratejik ve jeo-kültürel konumundan kaynaklı, konjonktürel avantaj elde edebilir ve sistemi de merkezde ki ülkeler aleyhine rahatsız edebilir, kaygısı olabilir mi?!. Neden olmasın?! Küresel yapı, bu tahterevalliyi hiçbir zaman kontrolden çıkarmak istemiyor! Peki, kavga nereden kaynaklanıyormuş?!. Bu durum hiç mi değişmez? Böyle gelmiş böyle de devam edecek midir?! Elbette ki değişmez değildir! Krizler, kaosa yol açar ve yeni fırsatları da beraberinde getirir!.Küresel yapı açısından ölümcül olan, kaos değil, kaos’un yönetilebilir olmamasıdır!.
Dünya Sistem teorisine göre Türk Devleti uzun bir dönem çevre ülke olarak ifade edilirken, 15 Temmuz hain darbe kalkışması akabinde, Kadim Türk Devlet Aklının denetiminde, yerli – milli ve bağımsız politikalar üretmesi, yarı çevre veya merkeze aday merkez bir ülke olarak tanımlanıyor! Peki, Türk Devletinin çevre veya yarı çevre ülke olması sonsuza kadar devam edecek midir?! Tabii ki hayır!. Ya da artık merkezin bir numaralı oyuncusu ve aktörü olacaktır! Neden olmasın!. Tarih, coğrafya, kültür ve kadim medeniyet bunu gerektirmektedir! Peki, bu günlerde, merkezde ki ülkeler ve içeride ki tüm işbirlikçi ekol temsilcilerinin, neden çok bağırmakta olduklarını, ipe sapa gelmez konular üzerinden algı oluşturmakta ki, kaygı ve sıkıntılarını da şimdi anladık mı?!
Çevre ve yarı çevre ülkelerin merkez ülkeler tarafından tamamen kontrol ve denetim altında olduğunu unutmayalım! Çevre ve yarı çevre ülkelerdeki sosyal, siyasi ve ekonomik krizlerin arka planında merkez ülkelerin ulusal çıkarları çerçevesinde, eli ve kolu bulunmaktadır! Peki, neden? Türk Devletinin yaşamış olduğu darbe ve diğer kalkışmaların arka planında merkez ülkelerin ulusal çıkar çatışmaları bulunmaktadır! Yani Türk Devleti çevre ülke konumundan merkez ülke olmaya aday her girişiminde, merkez ülkeler tarafından içerideki kullanışlı aparatlar mahareti ile bir şekilde durdurulma veya engellenme girişim ve kalkışması ile karşı karşıya kalmaktadır! Elbette ki senaryo hiçbir zaman değişmez!. Sadece kullanışlı aktörlerini değiştirirler!.
Dünya sistem teorisinden yola çıkarak, merkez, çevre ve yarı çevre ülkeler arasında ki; ilişki, bağ, bağımlılık veya bağlantıyı nasıl açıklamalıyız?! Çevre ve yarı çevre ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıklar; dış müdahalelerden kaynaklı, tek bir ekonomik, siyasi ve kültürel yapıya sahip olmamalarından kaynaklanmaktadır! Çevre ülkelerde, devletin bekası ve milletin biriliği adına ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel tek bir yapı neden sağlanamıyor? Bağımlılık ilişkisi sürdükçe, çevre ülkelerin kalkınması, gelişmesi ve zenginleşmesi mümkün değildir!. Çevre ülkelerin merkeze bağımlılıktan kurtulmasının yolu, merkez ülkeler ile olan ilişkilerini tamamen sonlandırmaktan geçmektedir!. Ve siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanda merkezden kopmanın gerçekleşmesi de elzemdir! Peki, dünyadan soyutlanmış bir ülke varlığını devam ettirebilir mi? Tabii ki hayır!.
Türk Devleti, Türk Devlet Aklı ile birlikte merkez ülkeler zaviyesinden pandemi döneminde öngörülemez işler yapmaktadır! Tabii ki bu durum, hem merkez ülkelere ve hem de içeride ki işbirlikçilere büyük rahatsızlık vermektedir! Acaba bugün siyasetin ısınması ya da yeni siyasi aktörlerin siyaset arenasına sürülmesi öngörülemez yerli ve milli liderlerin devre dışı bırakılma veya öngörülebilir ve kontrol edilebilir işbirlikçi ekol temsilcisi siyasi liderler üretme ve iktidara taşıma girişimleri olabilir mi? Bilemiyoruz! Ya da neden olmasın! Peki, başarılı olabilirler mi?! Hiç sanmıyorum!
Türk Devleti tarihte olduğu gibi, Türk Devlet Aklı, Kadim Türk Devlet Kodları ve medeniyet mefkuresi gereği, bölgenin ve tüm insanlığın barış, huzur ve istikrarı adına, tam bir merkez ülke olarak yolculuğuna devam edecektir!.
Türk Devleti, Kadim Türk Devlet kodlarının gereği, yerli, milli ve bağımsız politikalar üretmekle, Türk Devletinin bekası ve Türk milletinin de birliği adına, Devleti ebed müddet devam ülküsü çerçevesinde; tarih, coğrafya ve kültür aklı, etki ve ilgi alanı tüm gönül coğrafyasının merkez ülkesi olarak; 2023 – 2053 ve 2071 vizyonu çerçevesinde ki kızıl elma hedeflerine doğru devam etmektedir! Beka ve İstikrar adına, başkaca bir seçimi ve tercihi de yoktur!