Yeni Dünya Düzeni ve Irak’ın Konumu!.

Geçtiğimiz günlerde, Irak’a bir ziyaret gerçekleştiren ve üst düzey görüşmelerde bulunan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak’ın farklı güçler tarafından bir rekabet alanına dönüştürülmek istenmesi, arzu etmediğimiz ve uygun olmayan bir durumdur! Irak, özel ve güzel bir coğrafyadır!. Bu coğrafyanın teröristlerden kurtularak bir an önce sulha ve sükuna kavuşması, bir güven ve refah ülkesi haline dönüşmesi, gayet mümkündür! Geldiğimiz nokta itibarıyla iki ülkenin yararına olacak ve  iş birliğini geliştirecek şekilde bir sonuca ulaşmış bulunuyoruz, ifade ve vurgularının, bölgenin barış, huzur ve istikrarı adına  çok manidar olduğunu düşünüyorum!.

Milli savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Irak ziyareti ve bölgenin istikrarı adına yapmış olduğu görüşmeler, TSK’nin başlatmış olduğu Sincar, Gara operasyonu ve akabinde ki gelişmeler sonrasında;  İran’ın Bağdat Büyük Elçisi Irec Mescidi; Türkiye, Irak’ın egemenliğini ihlal etmektedir, şeklinde ifadelerde bulunması üzerine, İran’ın Ankara Büyük Elçisi Ferazmend,  Dış İşleri Bakanlığına çağrılmıştır! Ferazmend’e, Büyük Elçi Mescidi’nin açıklamaları kuvvetli ifadelerle reddedildiği! Türkiye operasyonlarının esasen Irak’ın istikrarı, güvenliği ve egemenliğini hedef alan PKK unsurlarına yönelik ve terörle mücadele kapsamında icra edildiği!  Türkiye, bölgenin huzur, istikrar  ve selameti adına; İran’ın da Türkiye’nin terörle mücadelesinin karşısında değil, yanında yer almasının beklendiği vurgulanmıştır!.

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis, 5-8 Mart tarihlerinde Irak’a bir ziyaret gerçekleştirmiştir!. Papa Francis, ilk olarak başkent Bağdat’ta temaslarda bulunmuş!.  Necef’te Şiilerin dini merci Ayetullah Ali Es-Sistani ile görüşmüş ve  Ezidilerle de  bir araya gelmiştir!. Erbil’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve  Musul’u ziyaret ettikten sonra, Irak’tan ayrılmıştır!.  Şimdi, böyle bir ortamda,  bu ziyaret, kim veya kimler adına ve bölgenin, insanlığın huzur, barış, istikrar   ve selameti adına ne anlama gelmektedir?!

Zaman makinesini geri saralım, 2003 tarihine geri dönelim ve 1 Mart 2003 tarihinde ki tezkereye kabaca bir bakalım! Türkiye Cumhuriyeti Anayasa 117’inci maddesine göre, milli güvenliğin sağlanması ve yurt savunmasından TBMM’ye karşı sorumlu hükumet, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak’a gönderilmesi, Anayasanın 92’inci maddesi uyarınca altı ay süreyle izin verilmesi istenmişti! Tezkerede, 62 bin yabancı askeri personelin Türkiye’de bulunması ve  yabancı kuvvet hava unsurları 255 uçak ve 65 helikopteri aşamayacak, şeklinde tasarlanmıştı!.

ABD eski Başkanı George W. Bush, yıllar sonra yazdığı, Decision Points,  kitabında, 1 Mart tezkeresi ile ilgili olarak şunlara değinmektedir! Türklere, topraklarını kullanmamıza izin vermesi için aylardır baskı yapıyorduk! Ekonomik ve askeri yardımda bulunma ve Türkiye’nin AB’ye katılımına güçlü destek sözü vermiştik!. Dönemin başbakanı Abdullah Gül ve kabinesi, talebimizi onaylamıştı!. Ancak TBMM, 1 Mart’ta tezkereye ilişkin nihai oylamayı yaptığında, tezkere,  kabul edilmedi!. Hayal kırıklığı ve hüsrana uğramıştım!. Şimdiye kadar yaptığımız en önemli taleplerimizden birinde, NATO müttefikimiz Türkiye, Amerikayı yarı yolda bırakmıştı, diyor! Bu açıklamalar neden şimdi yapılır, acaba?!

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli; ABD istemiyor diye,  Türk Devleti hava savunmasından tavizler mi versin? Türkiye’ye, Rusya ile ABD / NATO arasında seçime zorlayanlara, Çift Başlı Selçuklu Kartalının bize gösterdiği milli vizyonu hatırlatmak isterim!. Biz ne doğu, ne batı demiyoruz, ya doğu ya batı da demiyoruz;  hem doğu ve  hem de batı irade ve kararındayız!.  S-400 konusunda başkalarının servis ettiği formüller değil, Ankara kriterleri geçerli olmalıdır!. Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır,  ifade ve vurgularının, Kadim Türk Devlet Aklı çerçevesinde ki Türk Devleti,  elin oğlu ne der ile hareket etmeyeceği ve Ankara kriterlerinin tüm dünyaya resmen  ilanı olduğunu düşünüyorum!.

Peki, Çift başlı kartal nedir?! Çift başlı kartalın anlamı şu şekille ifade edilir!  Geçmişten geleceğe ezeli ve ebedi varoluş, doğu ve batı üzerinde hükümranlık ve tanrısal güçten alınan meşru yetkiyle dünyevi olan üzerinde belirleyici olma hakkı!.  Orta Asya Türk inancına göre, insanlara gökyüzü ve yeryüzü yolculuklarında refakat eden koruyucu varlıklar, kuş şeklindedir!. Türkler kılıç kabzalarında bozkurt, at ve çift başlı kartal kabartma figürlerini kullanmışlardır!.

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir