15 Temmuz hain darbe ve işgal kalkışmasından itibaren devlet yönetimi ve sistematiğine, beş bin yıllık Kadim Türk Devlet Aklı ve geleneğinin tamamen hakim olduğunu yazılarımda her daim ifade etmeye ve vurgulamaya çalışıyorum! Devlet Aklı, ne demekse?! Beş bin yıllık kadim bir Devlet hafızası, ne mana ifade ediyorsa?! Türk Devleti bir çadır devleti ve bir Norveç veya İsveç olmadığına göre!
Dost sohbetlerinde, konu buralara kadar geldiğinde, sitem ve serzenişlere muhatap olduğumuzu ifade etmeliyim! Siyaset başka bir şeydir! Seçimle iktidara gelen hükumet başkaca bir şey! Devlet sistematiği ise bambaşka bir şeydir! Siyaset seçimle iktidara gelir, meydanlarda vatandaşa verdiği vaatleri, devletin imkanları çerçevesinde yerine getirebilir ya da getiremez! Fakat bir sonraki seçimde, vatandaş tercihini başka bir siyasi parti ve liderden yana kullanabilir! Demokrasi dediğimiz olgunun güzelliği de buradan kaynaklanmaktadır!.
AK Parti, 2002’de ülkenin bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasal şartlar yani konjonktürü çok iyi okumuş ve vatandaşın büyük bir teveccühü ile iktidar olmuştur! On dokuz yıllık bir siyasi iktidar, hükümet ve siyasi teşkilatın yıpranması ve teşkilat üyelerinin de yozlaşması tabii ki doğaldır!
AK Parti iktidarları döneminde, devlet memurluğu, makam, mevki ve para ile ilk defa buluşan kişiler, kendini kaybetme noktasına gelmiştir! Para, kadın, makam ve mevki, mayası ve cibilliyeti bozuk insanı değiştirebilir! Ben neymişim ağabey triplerine girebilir! Bazıları devlet ile kendini eşdeğer görme hülyalarına kapılabilir!. Tabii ki uyandırmak gerekir!.
Devletin en üst düzey memurundan aşağıdakine kadar, devletin makam, mevki ve parası, kendisinin olmadığını ve buraların geçici olduğunu, babasından miras kalmadığını, kendisinden önce bu makamlarda kimler ve kimlerin bulunduğunu, bu makamların sadece ve sadece vatandaşa hadim ve hizmet etmek için var olduğunu, hiçbir zaman aklından ve fikrinden çıkarmamalıdır!
Çıkaranlar ile devlet her daim adalet önünde hesaplaşır!. Haksız şekilde elde ettiği tüm dünyalıkları da, günü geldiğinde almasını bilir! Haram ile yol alınamaz! Tüyü bitmemiş yetim malına el uzatan haramzadelerin, ellerini devlet günü geldiğinde kesmesini de bilir!.
Peki, sahada karşılaştığımız realite böyle midir?! Aman Allah’ım!. Sahada duyduklarımız karşısında, aklımıza mukayyet olmakta zorlanıyoruz! Peki, neden?!. İnsan; et, sinir ve duygudan yaratılmıştır!. Eskiler ne güzel ifade buyurmuş!. Mağrurlanma padişahım, senden büyük Allah var! Şahit olduklarımız karşısında, ne padişahı, adamlar başkaca bir şey olmuş!.
AK Partili eski bir milletvekilinden gelen sese kulak verelim!. Buraya kadar böyle geldi ama bundan sonra böyle gitmez!. Millet adına siyaset yapanlar iki şeye dikkat etmeli; Her daim milletle beraber olmalı ve dahi milletin hadimi olmalı! Milletin talepleri doğrultusunda ve milletin istediği kişilerle yol yürümeli, diyormuş!.
Yine AK Parti içinden eski bir vekil ve MKYK üyesi; özellikle pandeminin başından beri sanki salgının tek merkezi restoranlarmış gibi muameleyi bırakıp, ayrıca tuhaf çelişki izlenimi veren başka serbestliklerin bir mantığa oturması bekleniyor! Üstelik bu serbestlik zaten on yedi gün öncesi aylardır olan durumla aynı kafa karışıklığına ve sokağın büyük tepkisine neden olacağı net olan bu genelgenin acilen revize edilmesi ve kademe mantığıyla yasaklanan ne varsa bir tarih öngörüsü olmalı, diyormuş!
Peki, mezkur açıklamalar ve yaşanmışlıklar çerçevesinde siyasi değişim nasıl olacaktır?! Ya da değişimin vakti ve saati gelmiş midir?! Vakti gelmeden çiçek açmayacağına göre!. Nasıl bir lider devletin başına gelecektir?! Hangi siyasi parti ve lideri erken bir genel seçimde çoğunluğu göğüsleyebilecektir?! Kabul ve ön kabulleri yıkmak atomu parçalamaktan daha zordur!. Devletin sahibi kimdir?! Devlet, millet için değil midir?! Devlet, birilerinin tapulu malı mıdır?!. Hükumet nedir?! Devlet, kimdir veya nedir?!. Devlet ve hükumet aynı şey midir?!
Hem beş bin yıllık bir devlet geleneği ve hem de Kadim Türk Devlet Aklından dem vuracağız, fakat devletin başına gelmesi muhtemel kişi ve kadrosunun da torbadan veya tombaladan çıkması bekleyeceğiz?! Bu ne yaman çelişkidir! Peki, Türk Devleti ebed müddet devam ülküsü nasıl işleyecektir?!
Ya da önceki yıllarda olduğu gibi dış destekli bir ekol temsilcinin gelmesini mi bekliyoruz?! Türkiye’de dış destekli ekol temsilciler devri kapanmıştır!. Tek bir ekol vardır?! Büyük ve Güçlü Türkiye hedefleri için mücadele edecek ve çalışacak, 2023 – 2053 ve 2071 ülküsü ve vizyonuna da katkı verecek, devletin kurucu kadrosu ve Kuva-yi Milliye ruhu, yerli ve milli ekol temsilcileri, siyasi nöbeti devir alacaktır!.
devlet kimse hükümet odur. hükümetler ya geleneklerinden hareket eder yada başka ülkeler tarafından kukla olarak idare edilir bu hükümetin yapısı ile ilgilidir. geçmişte meşruiyetini kuran ve sünnet merkezli siyasetini sosyal hayatını ekonomik hayatını bunlar üzerinden tesisi eden devleti aliyelerimiz başarılı omuşsada hep iç kırılmalar neticesinde tarumar olup hep yeni devletler kurmuşuz. bu 5 bin yıllık devlet aklı düzmecesi bize yutturulmuş bir afyondur. nasıl bir akılsa yıkılıyor diş güçlere peşkeş çeliyoruz. egemen güçler bize hükmediyor……bu zeka hep çaresiz……….Allah, kendisinin izniyle rızasını arayanları o kitapla kurtuluş yollarına erdirir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir.
Ali ihsan bey;
iki yüz yıl önce kuruşmuş bir devlet ya da çadır devletinde kırmızı kitap, devlet aklı ya da ak saçlılardan dem vuracağız fakat dünya insanlık tarihinden Türkleri çıkardığınız vakit tarih diye bir şey kalmaz diyeceğiz, sonra da Türk DEVLET Aklı yok diyeceğiz!. Bir yerde yanlışlık vardır! Faka nerede!..