Bundan 250 yıl geriye giderseniz dünya tarihinde Amerikalı bulamazsınız! 700 yıl geriye giderseniz Rus bulamazsınız! 1200 yıl geriye giderseniz İngiliz, 1300 yıl geriye giderseniz Fransız, 1500 yıl geriye giderseniz Alman ve 2200 yıl geriye giderseniz de İtalyan bulamazsınız!
Tarihten TÜRKÜ çıkarırsanız geriye insanlık adına hiç bir şey kalmaz! Tabii ki bu geriye gidiş sadece kalıtsal ve ırk olarak değildir!
Türk Devlet yönetim geleneği ve hafızasında; adalet, hakkaniyet, kültür ve medeniyet eserlerini, görebiliriz!
Türk Devlet yönetiminde meydana gelen siyasi değişim ve gelişmeler, kendiliğinden oluyor diyebilir miyiz?
Tüm olay, değişim ve gelişmelerin arka planında, Türk Devlet Aklı ve Kadim Türk Devlet hafızası yok mudur?
Türk demek, Adalet ve Hakkaniyet olduğuna göre! Türk Devleti ve Türk Milleti insanlık ve mazlum halklar adına, Seyfullah olduğuna göre!
Türk Devleti, bir Muz Cumhuriyeti olmadığına göre! Türkiye, dünyada bir iddiası ülküsü olmayan; bir İsveç veya Norveç olmadığına göre!
Kadim Türk Devlet Aklı, her duruma hâkimdir! Devlet; kişi ve siyasilere baki değildir!
Kadim Türk Devlet Aklı; Devlet yönetim sistematiğinde; Küresel EKOL ve İŞBİRLİKÇİ kavgalarına, asla izin vermeyecektir! Aksi halde bir yüz yılı daha kaybederiz!
Türk Devlet yönetim sistematiğinde, Küresel Ekol temsilci ve işbirlikçi lider dönemi kapanmıştır!
31 Mart 2024 mahalli seçimlerine doğru yol alırken; Türk Milleti ve Türk Devleti, gözü ve gönlü burada olan tüm mazlum coğrafyalar, şehirlerimiz, ilçelerimiz ve mahallelerimize hayırlı olmasını, başkan seçilen adayların bulundukları beldelerde hayırlı hizmetlerde bulunabilmeyi, beş senelik hizmet dönemlerinde, vatandaşların gönüllerine girmeyi ve gök kubbede hoş bir seda bırakabilmelerini dilerim.
Başkan seçilmek sadece mal, mülk, para yığmak, zevk-ü sefa peşine düşmek ve makam koltuğuna gömülmek, vatandaşa tepeden bakmak, vatandaşa eziyet etmek ya da vatandaşın işlerine zorluk çıkarmak için talep edilmiyor, herhalde!
Başkan; bölgesindeki vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için yer altı ve yer üstü hizmetlerde bulunmayı, tüm işlerini de kanun ve kurallara uygun bir çerçevede çözüme kavuşturmak demektir!
Bir insan, başkaca ne için başkan olmayı talep edebilir ki? Şehrin emini olabilmek ve uzun yıllar hayırla yad edilebilmek! İnsan daha ne isteyebilir ki?
Hulagu, Moğol İmparatorluğunun kurucusu Cengiz Han’ın torunu, İlhanlı Devletinin kurucusu Mengü Kağan’ın kardeşidir. Hulagu 1258 tarihinde Bağdat’a girerek Abbasi Halifesi Mutasım’ı keçeye sarıp Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür!
Hülagu; Şehirde katliamlara başlar ve şehri yağmalar. Kadın, yaşlı, çocuk ve hamile demeden bazı kaynaklara göre iki yüz bin, bazılarına göre de dört yüz bin insanı katleder!
Bir ülkenin, bir devletin, bir milletin ve toprakların neden böyle bir istila, katliam ve sonuç ile karşı karşıya kaldığını idrak edebilmek için zalim komutan Hulagu ile Kadı Han arasında geçen konuşma, ders ve ibretler alabilmek zaviyesinden, çok manidar!
Hulagu karşısına gelen Kadı Han isimli kişiye; Söyle bakalım, beni buraya getiren sebep nedir, diye sorar!
Kadı Han, Hulagu’ya; Seni buraya bizim amellerimiz getirdi! Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetini bilemedik! Esas gayemizi unutup; makam ve mevki, mal ve mülk, güç ve iktidar peşine düştük! Zevk ve sefaya daldık! Cenabı Hak, bize verdiği nimetleri de almak üzere seni gönderdi, der!
Anlayana! Görene! Duyana! Tedbir ve Önlem Alana! Köre ve Sağıra ne ola ki!.