Dostlar; Daha önceki yazılarımızda, bu seçimin ülke açısından öneminden, ülkemizin, bölgemizin ve mazlum milletlerin bulunduğu durum ve şartlardan kabaca bahsetmeye çalıştık. Bir İletişimci olarak her zaman olduğu gibi kamuoyuna genel resmi göstermeye çalışıyoruz. Resmi okumak, yorumlamak, muhakeme etmek okuyucuya aittir.
Dostlar; Bu bölgede kavga hiçbir zaman bitmez, bitirmezler. Bu bölge üzerinde hesabı olan Büyük Devletler, bölgemizin STABİL olmasına 100 yıllardır izin vermedi, vermeyecekler. Ne zaman menfaatleri bitti, ne zaman petrol, doğalgaz vb. kaynaklar tükendi, ne zaman ki Müslümanlar asimile / dejenere oldu, ne zaman ki bölgenin aklından, ruhundan, hayatından İSLAM tamamen silindi, belki o zaman izin verebilirler… Elbette ki Rabbim nurunu tamamlayacaktır. Biz İnanalar olarak ona tam olarak sahip olamasak da… Bölgemizde sürekli olarak bir kavga / kaos çıkartanları mı? Müslümanlar arasında sürekli olarak kan akmasına zemin hazırlayanları mı? Yeni yeni İŞİD / DEAŞ vb. örgüt kuranları mı ararsınız. Ülkemiz içinde ve bölgemizin tamamında, kullanılmaya müsait taşeronları, birey ve kurumları mı.. Ne ararsanız hepsi bizim bölgemizde mevcut. Seç, beğen al ve kullan at… Nasıl süper değil mi… Bu şartlar içerisinde bölge lideri ve devleti olmaya çalışan bir ülkenin bireyleri olarak bizler neler yapıyoruz; Hiçbir şey… Özellikle de AK Parti teşkilatlarındaki dostlara seslenmek istiyorum.
Seçilmiş Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ulusal gazetelerdeki bazı yazar ve çizer ağabeyler, seçim haftasının son düzlüğüne girmekte olduğumuz şu günlerde sürekli olarak, AK Parti teşkilatlarında bir rehavetin mevcut olduğundan şikâyet etmekteler. Bu Parti iktidara geldiği 2002 yılından beri nimeti götüren arkadaşlar neredeler… Dostlar, Zahmet olmadan Rahmet meydana gelmez. Daha önceki seçim başarılarının vermiş olduğu bir rahatlık var gibi… Önceki yazılarımda, bir İletişimci olarak, gözlem tespitlerimle sürekli olarak uyarmaya çalıştım. Seçmenin ne yapacağı hiç belli olmaz. Her an bir ters köşe yapabilir. Onun için çalışmak ve çok çalışmak gerekir… Bölgenizdeki Yerel dinamikler vasıtası ile…
Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlunun şehrine baktığımızda durum çok farklı mı? Benim gözlem ve izlenimlerime göre de Hayır. AK Parti Konya teşkilatlarında daha fazla bir rehavet mevcut. Daha önceki dönemlerde milletvekilliği yapanlar ve aday adaylığı müracaatında bulunan siyasi arkadaşlar neredeler… Aday adaylığı sürecinde bu şehirde daha fazla heyecan vardı. 7 Nisan tarihinde adaylar açıklandıktan sonra bu şehirde seçim atmosferi falan kalmadı. AK Parti adına seçim o gün bitti. Seçime 15 günden az bir süre kalmasına rağmen bu şehirde, yani AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanın şehrinde, dostlar seçim, meçim yok… Konya seçmeni AK Parti teşkilatlarına seçim sonucunu garanti vermiş gibi 14 /14 cepte… Konyalı seçmene buradan Teşekkürler… Teşkilatlar, çalışmaya gerek yok havasındalar. Yazımızın başında da vurgulamaya çalıştığım; Mazlum milletlerin umudu olduğunu iddia eden bir milletin ve parti teşkilatlarının durumuna bakar mısınız? Onlara umudu aşılayacak bir katalizöre / lidere ihtiyaçları var. Başbakanın Konyalı olması da yeterli değil demek ki… Eskilerin ifadesi ile ‘’ ‘Kendisi himmete muhtaç dede, kaldı ki başkasına nasıl himmet ede! ‘’ … Dostlar, bizimkisi bir İletişimci olarak, dostane gözlem, uyarı ve tesbit… Değerlendirmek veya dikkate almak sizin kontrolünüzde…