AK Parti teşkilatları bünyesinde bulunan sorunlu ı kişilikleri ve özellikle de AKP’liler ve kriptolardan kurtulmak için ciddi bir mesai yapmaktadır. Yeterli midir, Sanmıyorum! AK Parti bünyesinde bulunan AKP’liler ve kriptolardan kurtulması gerekir mi? Tabii ki! AK Parti bünyesinde ki bu arkadaşlar ile nöbet değişimi yapabilir mi? Bence çok zor! AK Parti teşkilatları, AKP’liler ve kriptolar tarafından tamamen kuşatılmış bir durumda mıdır? Durum aynen böyledir! Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti olağanüstü kongresinden bil itibaren sürekli olarak teşkilatlarda ki bir metal yorgunluktan, bir kan değişiminden ve gönüllere girmekten sürekli olarak dem vurmaktadır. Acaba neden? Kendilerinin gördüğü ve vatandaşlarımız tarafından gelen sağlıklı bilgiler çerçevesinde mi bu kanaate varmıştır? AK Parti teşkilatları, AKP’liler ve kriptolardan arınmadan bu değişim ve dönüşümleri yapabilir mi? Bence de çok zor! Neden mi zor? Değişim, statükonun devamından yana olan kişiler ve yapılar tarafından sürekli olarak ertelenmeye ve engellenmeye çalışılır. Değişim bazılarının yok olması demek olduğu için de bu düzenin aynen devam etmesi için her türlü engelleme girişimi ve sabote etmekten de geri durmazlar. Değişim, Ak Parti teşkilatlarında ki AKP’liler ve kriptolar için bir Varlık ve yokluk meselesidir.
Cumhurbaşkanımız ve AK Parti genel başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AK Parti grubuna hitaben yapmış oldukları konuşmada; ‘’ 14 yılda hayata geçirdiğimiz hizmetlerimiz, cumhur ile cumhuriyeti buluşturduk. Milletimizin Ankara’ya bakışını da değiştirdik. Bu süreçte Ankara’da kendisini değiştirdi. Eksikler, hatalar, yanlışlar elbette var. Bunların düzeltilmesi için çalışmak başka bir şeydir. Yapılan güzel şeyleri görmezden gelmek başka bir şey. Adaletli olacak her ikisini de birden yapacağız. Milletimiz, devleti, başkenti ile öyle bir kaynaşmıştır ki 15 Temmuz’da olduğu gibi canını ortaya koymaktan çekinmemiştir. O gece tankların önüne kendini atan milletim ile iftihar ediyorum. Bombalardan yılmayan milletim ile iftihar ediyorum. Bu millet göğsünü siper etti ve tankların üzerine gitti. Bir tarafta imanlı aziz bir millet vardı, öbür tarafta imanını kaybetmiş bir saldırganlar çetesi vardı. 15 Temmuz bize şunu gösterdi ki Ankara Türkiye’nin İstiklal ve istikbal mücadelesini sadece yöneten değil gerektiğinde safların en önünde duracak dirayete, cesarete sahip bir şehirdir ‘’ vurgularının bölgemizde son günlerde, aynı dine mensup olan devletler ve komşuları tarafından neredeyse yok edilmeye çalışılan Katar örneğine de bir gönderme ve bir nasihatler manzumesi olduğunu da düşünüyor ve çok manidar buluyorum.
Cumhurbaşkanımız ve AK Parti genel başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AK Parti grubuna hitaben yapmış oldukları konuşmada; ’’ Benim sizlerden ricam şudur. AK Partili olmak gurur abidesi değildir. İktidar gücünü gururlanma sürecine katkıda bulunsun diye kullanmamalıyız. Tam aksine tevazu ehli olmak suretiyle, vatandaşlarımıza yaklaşmalıyız. Bunu yapmak durumundayız. Aksi takdirde Rabbimin bize verdiği bu nimeti süratle kaybederiz. Bu bakımdan tüm il, ilçe teşkilatlarımız kapı kapı, ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları dolaşmak durumundayız. 2019 seçimlerine kadar kapısını çalmadık ev, sıkmadık el, tebessüm etmedik yüz bırakmayacak şekilde bir programla çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Belediyeler için de bir şey söyleyeceğim. Belediyeler de hizmet gerektir ama yeterli değildir. Yeterli olan nedir, gönüllere girmektir. Eğer gönülleri alamıyorsak kaybederiz Onun için de ev ev dolaşacağız ve vatandaşımızla bu gönül birlikteliğini sağlayacağız ’’ ifadelerinde ki vurgularının AK Parti teşkilatları ve belediyelerde ki yöneticilerin kulaklarına birer küpe olacak nitelikte olduğunu da düşünüyorum.
AK Parti teşkilat mensubu olmak gerçekten bir gururu abidesi midir? Elbette ki! AK Parti teşkilatlarına sonradan dahil olan ve rant, komisyon, makam – mevki ve ihale için burada bulunan AKP’liler ve kriptolar için özellikle de. Bu kişiler bu düzenin değişmesini talep edebilirler mi? Mümkün değildir. Neden talep etsin ki? Kendi kendini ateşe atar mı? AK Parti genel merkez yeni yönetimi değişim ve dönüşüm adına büyük bir risk almalı, belediyeler ve teşkilatlarda ki metal yorgunluğuna duçar olanlar ile ihale, rant, komisyon, makam – mevki için gelenler ve teşkilatlardan güç alan gurur abidelerinden acilen ve ivedilikle arınmalıdır şeklinde düşünüyorum. Aksi halde ne mi olur? AK Parti ve Türkiye için 2019 çok zor ve sıkıntılı geçer! Aksi halde, Belediyeler ve AK Parti teşkilatlarında ki yapılması düşünülen değişim ve dönüşümün ertelenmesinin de hiçbir manası kalmayacaktır. Değişim tabii ki sancılı olur, katılıyorum… Değişimlere direnecek olan teşkilatlar mensupları da elbette ki olacaktır. Bir kurumun hayatiyetinin Sürekliliği ve ülke adına yapılabilecek hizmetlerin kaygıları ile bazen değişim kaçınılmazdır, başka bir seçiminiz de kalmamıştır; O gün bu gündür diye düşünüyorum.