Yeni Dünya Düzeni; biraz sancılı olacak!

Dünya; ikinci dünya savaşından sonraki süreçte, Asya güçlerinin yeniden ekonomik, finans, nüfus, teknoloji ve askeri güç olarak ortaya çıkması ile Atlantik ve Avrasya güçleri olarak iki bloğa ayrılmıştır!

Türk Devleti, hegemonya güçler arasında, denge ve sıklet merkezi konumunda olduğunu, sürekli olarak vurguluyoruz! Dünyanın ekonomik güç dengesi, Asya bölgesine doğru kaydığını da!

Çin öncülüğünde başlatılan, bir kuşak bir yol veya tarihi İpek yolu, 65 ülkenin birlikte kalkınma ve kazanması, projesinin devreye alınması ile güçler arasındaki küresel hegemonya, varlık ve bilek güreşi başlamıştır!

Peki, Hindistan öncülüğünde ki, Bharat projesi yani tairih baharat yoluna ne demeli?

Her iki projenin de, kara – deniz – hava – demir ve dijital koridorları farklılık arz etmektedir! Her proje kendine yakın ülkeler ile yoluna devam etmek istemektedir! Doğal olarak, karşı bloğa geçenler, güçler tarafından bir şekilde cezalandırılmaktadır! Türk Devleti, Bharat yolunda bypass edilmektedir! Neden acaba?

Taraflar uzun bir dönemdir birbirlerine el ense çekmektedir! Dünya, ortalamalar ve öngörülebilirle değil, bilinmeyenler ve öngörülemeyenlerle şekilleniyor! Sıradan olanlar değil, büyük olaylar, keşifler ve olağanüstü insanlar büyük sonuçlara yol açabilir!

Dünya, yeni bir değişim ve yeni bir düzenin tam da arifesindedir! Peki, birinci ve ikinci dünya savaşları gibi sancılı mı olacak yoksa…

Büyük değişimler, göstere göstere değil, öngörülemeyen patlamalar veya oluşumlarla ortaya çıkar! Akla gelmeyen ve beklenmeyen, benzeri duyulmamış olaylar, yepyeni fikir ve teknolojiler dünyayı büyük çapta etkiliyor!

Dünya; bilmediklerimiz ve bildiklerimizden daha önemli, öngörülebilir ve öngörülemeyen nadir olaylar dünyanın da yeniden şekil almasına, yeni bir düzen ve sistematiğin de kurulmasına sebebiyet vermektedir!

Birinci ve İkinci dünya savaşlarından sonra ki yaşananlar gibi! 1990 yılında Sovyetler Birliğinin dağılması ve Berlin Duvarının yıkılması gibi!

11 Eylül saldırıları ile yeni bir dönem ve sürece girilmesi gibi! Arap baharı ile başlayan ve yirmi iki ülkenin rejim, toprak ve liderlerinin değişmesi ve atmış adet yeni devletçiklerin ortaya çıkacak olması gibi!

Bir yol ve kuşak projesi ile 65 ülkenin birbirine bağlanması, kalkınma ve kazan kazan hamlesi gibi!

Şimdi de karşısına, Hindistan öncülüğünde başlatılan Baharat yolu projesi!

Peki, her iki projenin de arkasında ki akıl ve güç, bu güçleri savaştırmak suretiyle, dünya nüfusunu azaltma sinsi planını mı devreye almak istemektedir? Küresel sinsi ve kirli akıl, bir taş ile bir kuşu asla vurmaz! Bir taş ile daldalki tüm kuşlar avlanmak isteniyor!

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres; Çok kutuplu bir dünyanın oluşmaya başladığını! Çok kutuplu dünyanın güçlü ve etkili çok taraflı kurumlara ihtiyacı olduğunu! Yönetimin zaman içinde takılı kaldığı ve dünyanın dengesinin bozulduğunu; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Bretton Woods sisteminin bu durumun örneklerini teşkil ediyor, diyor!

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres; Küresel finans mimarisinin de yeniden tasarlanması gerektiğini! Reformun bir ‘güç’ meselesi olduğunun farkında olduğunu ve hayallere kapılmadığını! Üye ülkeler arasında çıkar ve gündem çatışması bulunduğunu! Reformun alternatifi statüko değildir! Reformun alternatifi daha fazla bölünmedir! Ya reform ya da kopuş, diyor!

Dünya yeniden bir düzen eşiğinde ve yeniden bir sistematiğe geçmek üzeredir! Peki, bu yeni düzen ya da sistem, kanlı mı olacak yoksa kansız mı? Kansız olması konusunda bir anlaşmaya varılamadığı için tüm tedarik zincirleri sistemi tıkanmıştır!

Peki, dünya küresel güçleri böyle bir plan aşamasında ve eşiğinde bulunurken; Türk Devleti neler yapmaktadır?

İki bin yıllık devlet geleneği olan Türk Devleti ve Kadim Türk Devlet Aklı, Türk Devleti ebed müddet devam ilkesi, 2053 ve 2071 vizyon ve hedefleri doğrultusunda, Anadolu’da binlerce yıllık varlık ve bekası uğruna, yeni dünya düzeni ve sistematiğine matuf tüm küresel ve emperyalist projelere karşı, hazır bir konumda olduğunu düşünüyorum!

Her daim yazar ve ifade ederim! Aksi halde Anadolu’yu Dar ederler! Aksi halde Orta Asya yolu görünür!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir