Yerel Basın ve MEDYA Sektöründe; Ne Olmasını Bekliyorduk -2-

Türkiye genelinde, günlük yayın yapan yerel gazeteler, resmi giderlerini karşılayamaz bir duruma geldiğinden, kapanma ve birleşme konusunda görüşmeler olduğu ve bazı illerde, sürecin sonuçlandığına, şahit olmaktayız!

Peki, sektör neden bu duruma geldi şeklinde bir soruya, kabaca verilebilecek cevaplar, şu şekilde olacaktır!

Yerel basın veya medya sektöründe; Kendilerinden başkasının varlığından rahatsız olan ve kendilerinden başkasını da gazeteci olarak kabul etmeyen, kendileri var ise sektörün ancak var olabileceği sanrılı; psikolojik ve sosyal olarak sorunlu ve sıkıntılı tipler maharetiyle, sektör ancak buraya kadar gelebilecektir!

Yerel basın veya medya sektöründe; Kime gazeteci denir veya kime gazeteci denmez, kimden gazeteci olur veya kimden gazeteci olmaz, şeklinde sohbet ve tartışmalarda; birilerinin elinde bir ölçü aleti, kime dokundursalar, gazeteci olup – olmadığı noktasından bir işaret vermektedir! Tam tekmil Marksist ve Komünist bir mantık zaten bunları gerektirmektedir! Peki, böyle bir zihniyetten başkaca ne bekliyordunuz?!

Yerel basın veya medya sektöründe; Gazetecilik mesleğine, geçiyordum şeklinde hasbelkader giren ve meslek nam altında; ŞANTAJ, TEHDİT ve her türlü PİSLİĞİ yapanlar, kamu mesleği olan gazeteciliği, dürüst bir şekilde icra eden, onurlu kişilere, çamur atmak veya sektörde yok saymak için her yolu deneyenler maharetiyle, sektör ancak buralara gelecektir!

Yerel basın veya medya sektöründe; Cibilliyeti bozuk sanrılı tipler, gazetecilik mesleğini, yasal çerçevede ve onuru ile yapan bireylerden, hem rahatsız olmakta ve hem de kendileri de alan daralması yaşadıkları için cibilliyetlerinin gereği olarak, insanlık dışı her yolu denedikleri için sektör adına neler bekliyordunuz?

Gazeteci olmak için İletişim Fakültesinin herhangi bir Bölümünden lisans derecesi ile mezun olunması gerektiğini! Sosyal ya da Siyasal Bilimler alanında diplomaya sahip olup mesleğe yönelik kabiliyeti bulunan kişiler de gazetecilik yapabileceğini!

İletişim fakültesi mezunu ve Sosyal bölümlerden mesleğe kabiliyeti olanların gazetecilik mesleğini icra ettiklerini! Mimar, Ziraat fakültesi ve Arkeoloji vb. lisans mezunu kişilerin gazeteci olamayacağını!

  • Gazeteci; vatanı – milleti ve devletine bağlı, hak ve hakikat aşığı, gazetecilik nam altında başkaca işler çevirmeyen, bir başka ülke veya ülkelerin istihbarat örgütlerine; hizmetçi – UŞAK ve ülkesi ve milletini de, SATAN kişi olmadığını!

Yerel basın veya medya sektöründe; Kendilerinden başkasının sektörde var olması veya bulunmasından rahatsız olan, sektöre yön verdiğini zan edenler; geçiyordum hasbelkader gazetecilik mesleğine girmiş kişiliksiz ve cibilliyeti bozuk sanrılı tipleri sektöre kazandırdığını!

Yerel basın veya medya sektöründe; Gazetecilik gibi kutsal bir kamu mesleğini; yasal ve etik ilkeler çerçevesinde yapan ve kimseden talimat almayan, mektepli ve alaylı ayrımı yapmadan, ruhunu ve kalemini satmayan, yan yollara sapmayan, hak ve hakikat aşığı, bir yerlere de uşaklık yapmayan ve sadece gazetecilik maaşı ile geçinen, sektörde ki tüm kahramanları her daim takdirle karşılar ve tebrik ettiğimizi!

  • Peki, geçiyordum veya hasbelkader gazeteci olduğunu ve sektöre kendilerince yön verdiğini zan eden, kerameti kendilerinden menkul sanrılı ve sancılı tiplerden GAZETECİ olur mu?!
  • Peki, Barmenden, Pavyoncudan, Şantajcıdan, Tehditkar, Taklacı ve Torbacıdan GAZETECİ olur mu?
  • Ya da ülkesini, yabancı istihbarat örgütlerine gammazlayan, satan ve UŞAKLIK edenlerden GAZETECİ olur mu?
  • Meslek kimliği altında yasal olmayan tehdit, şantaj ve her türlü pisliği yapan sanrılı tiplerden GAZETECİ olur mu?
  • Yerel basın veya medya sektörünün mezkur tipler ile gelebileceği son nokta burasıdır! Başka bir yere gidemez ve gidemeyecektir de!
  • Ancak ve ancak kapanmak ya da birleşmek zorunda kalacaktır!

Yerel basın veya medya sektöründe; Sektörün bulunduğu durum ve geleceği adına; mezkur sanrılı ve sancılı tiplere, alan açan; tüm siyasetçi, patron, müdür ve sektöre de yön vermesi gereken, oda ve derneklere büyük sorumluluk düştüğünü!

Böyle bir vebalin altından kalkamayacaklarını! Ya da böyle bir vebal ve tehlikenin farkında olmadıklarını, yazılarımızda her daim ifade etmeye çalıştık!

Yerel basın veya medya sektöründe ki; Mezkur sanrılı ve sancılı tiplere insan dahi denilemeyeceğini! Sanrılı tiplerin bir kurumda çalışmasının dahi düşünülemeyeceğini! Hem de gazetecilik gibi bir kamu mesleğinde! Bir de bu sanrılı tipleri sektöre yön vermesi gereken kurumların başına yönetici olarak getireceksiniz, öyle mi?

Yerel basın veya medya sektöründe ki; Mezkur sanrılı tiplere, şeklen insan denilebileceğini! İnsan suretindeki; beyin, gönül ve ruh olarak hayvandan daha aşağı olduklarını!

Yerel basın veya medya sektöründe ki; Cibilliyeti bozuk sanrılı tiplerin bulunduğu bir meslek ve meslek örgütünden insanlık, devlet ve millet adına hiçbir şeyin beklenilemeyeceğini!

Yerel basın veya medya sektöründe ki; Mezkur tipler; Kişisel çıkar, takla, tavan, yalan, dolan, iftira, hile, oyun, tuzak, düzen, şantaj, tehdit ve ihanetten başka bir şey bilmediklerini, yazılarımızda sürekli olarak vurgulamaya çalıştık!

Tabii ki kaleme aldığımız konular – yazdıklarımız ve ifadelerimiz; ancak gözü – kulağı ve kalbi mühürlenmemiş TEMİZ insanlara erişebilecektir! KÖR – SAĞIR ve MÜHÜRLÜ olanlara doğal olarak işittiremeyiz!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir