Dünya tarihi, her yüz yılda büyük bir değişim ve dönüşüm ile karşı karşıya kaldığını yazılarımızda sürekli olarak vurgulamaya çalışıyoruz!
Bu değişim ve dönüşümün nasıl olması gerektiği, dönemin emperyalist – hegemonya devletleri ve küresel güçler karar vermektedir!
Paylaşım ve dizayn için mezkûr güçlerin anlaşması gerekmektedir! Anlaşma ve uzlaşmanın olmadığı dönemler, dünya ve insanlık tarihi için çok büyük acılar, yıkımlar ve sancılarla doludur!
Hamas üzerinden yürütülen, Hamas ya da Filistin ve İsrail savaşını, bu çerçeveden okumak gerekmektedir!
Birinci dünya savaşı öncesi dönemin güçlü devletleri, İngiltere, Fransa ve daha sonradan Çarlık Rusya’nın dağılması ile ikilinin birlikteliğinde, Osmanlı İmparatorluğunun hâkim olduğu bölgelerin nasıl pay edileceğinin karara bağlanmış olması gibi!
Bugün de, yeni dünya düzeni, Akdeniz ve Doğu Akdeniz havzası üzerinden kurulacağına şahit olmaktayız!
Çarlık Rusya’nın dağılması ile paylaşım anlaşması Sykes- Picot’u dünya halkları ancak öğrenebilmiştir! Osmanlı İmparatorluğunun hakim olduğu yirmi dört milyon kilometre karelik topraklar ve Akdeniz havzası bugün yeniden bir paylaşım ile karşı karşıya kalmıştır!
- Paylaşım noktasında günümüzün hegemonya devletleri ve küresel güçleri anlaşma sağlanamadığı için dünya hakları ve özellikle de Akdeniz havzası türbülans yaşamaktadır! Peki, Türbülans ne zamana kadar devam edecektir?
- Türbülans dönemlerinde dünya halkları çok büyük zarar görmeden nasıl kurtulabilecektir? Yaşanan türbülans tek boyutlu mu, yoksa çoklu mu olmaktadır?
- Akdeniz havzasında yaşanan türbülans kalıcı ve süreklilik arz edecek midir? Yoksa yaşamakta olduğumuz türbülans arızı midir? Hegemonya devletler ve küresel güçlerin bilek güreşi ve türbülans ne zamana kadar devam edecektir?
- Dünya ve bölge insanlığı adına, yaşanan türbülanstan kurtulabilmek için bir önder veya denge gücü ortaya çıkacak mıdır?
- Küresel ve emperyalist güçler; Akdeniz ve özellikle de Doğu Akdeniz’e hâkim olmak ve tamamen kontrol altına alabilmek için aparatlar maharetiyle, her türlü saldırı, kirli oyun, sinsi hesap ve girişimlere şahit olmaktayız!
Akdeniz’e sınırı olmayan devletlerin bu bölgede ne işi olabilir? Peki, Akdeniz’de neler oluyor? Akdeniz neden çok önemli bir konuma yükselmiştir? Türk Devleti, Akdeniz’de, bekasına yönelik; stratejik ve taktik hamleler yapmaktadır!
Akdeniz’in ortasında savaş gemisi konumundaki Kıbrıs’ta ne işimiz var diyenlere, ne demek gerekir? Kıbrıs için ver kurtul diyen safdil akla ne denir ki?
On bin kilometre ötelerden buralara kadar gelen küresel ve bölgesel güçlerin ne işi vardır? Akdeniz bu devletler için neden önemlidir?
On bin kilometre ötelerden küresel güçlerin savaş gemileri Akdeniz’de balina avlamak için gelmiş olabilir mi?
Akdeniz; Selçuklu Devleti döneminde Anadolu’nun hem Türkleşmesi, hem de İslamlaşmasının önü açılmıştır!
Haçlı seferleri ile başlayan ticaret savaşlarında Akdeniz’in önemini kavrayan Anadolu Selçuklu Devleti yönetimi ticari olarak, temayüz etmiştir!
Akdeniz tarihte, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, Türk gölü olmaya başladığına, şahit olmaktayız!
Akdeniz’e ve bölgeye de sınırı olmayan, On Bin kilometre ötelerden Akdeniz ve Doğu Akdeniz’e gelen küresel ve emperyalist ülkelerin SAVAŞ gemilerine; Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Anadolu’daki BEKASI ve VARLIĞI, MAVİ VATAN sahasında ki, hem kendi ve hem de bölge halklarının hakları adına, anladıkları dilden cevap verecektir! Başkaca bir seçim ve tercihimiz yoktur!
1 -) 25 Mart 2016 tarihli KÖŞE YAZIM; Doğu Akdeniz’de Sular Isınıyor, Neden?!
2 -) 21 Ekim 2018 tarihli KÖŞE YAZIM; Akdeniz Türk Gölü Olarak Kalacaktır!
3 -) 8 Kasım 2018 tarihli KÖŞE YAZIM; Akdeniz’de Türbülans Yaşanıyor!
4 -) 3 Kasım 2019 tarihli KÖŞE YAZIM; Akdeniz’de Sular Her Zaman Sıcaktır!.
5 -) 26 Aralık 2019 tarihli KÖŞE YAZIM; Yeni Dünya Sistematiği Akdeniz’de Kuruluyor!.
6 -) 29 Aralık 2019 tarihli KÖŞE YAZIM; Akdeniz’deki Bilek Güreşi!.
7 -) 31 Ekim 2020 tarihli KÖŞE YAZIM; Mavi VATAN ve Akdeniz!.