Kürt Enstitüsü İsviçre’nin Lozan Şehrinde Kuruldu!

24 Temmuz 1923 tarihinde, İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan, Lozan Barış Antlaşmasına; Türkiye Büyük Millet Meclisi ( TBMM ) temsilcileri ve Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri katılmıştır.

Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve Misak- ı Milli, itilaf devletleri tarafından resmen tanındığı ve kabul edildiği; Sevr Antlaşmasın da geçersiz hale geldiği, vurgulanmaktadır.

Lozan Barış Anlaşması; 24 Temmuz 1923’te imzalanarak 1924 yılında yürürlüğe giren ve tarihin en önemli hukuki metinleri arasında ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucu anlaşması olarak kabul edilmektedir.

Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye’nin sınırları büyük oranda çizilmiş olduğu! Osmanlı İmparatorluğu zamanında Batılı devletlere verilen ekonomik imtiyaz ve kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır.

Türkiye Cumhuriyetinin teminatı olarak görülen Lozan Anlaşması’nın imzalandığı, İsviçre’nin Lozan şehrinde, geçtiğimiz günlerde; PKK, PYD ve PJAK’ın Avrupa’daki yapılanmalarının oluşturduğu ” Lozan Kürt Enstitüsü ” kuruluş deklarasyonu yayınlamıştır.

Peki, ‘Lozan Kürt Enstitüsü’ kurulması için İsviçre’nin Lozan şehri NEDEN tercih edilmiştir? Görünen ve görünmeyen hedefleri nelerdir?

Lozan Kürt Enstitüsünün Lozan’da kuruluş hamlesi; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşundan itibaren ünite devlet yapısı, milli egemenliği ve toplumsal bütünlüğüne yönelik, bir hareket ya da hamle olarak okunabilir mi?

Lozan Kürt Enstitünün kuruluş deklarasyonu; Lozan Kürt Enstitüsü adını, 1923 Lozan Antlaşması’ndan almakta olduğu ve bu anlaşma ile Kürt milletinin kendi kaderini tayin hakkı sistematik olarak reddedildiği ve Kürtler devletsiz bırakıldığı.

Peki, Kürt bir Irk mıdır? Yoksa bir Milleti mi temsil etmektedir?

MİLLET; dil, kültür ve coğrafya üzerinde şekillenen bir toplumu tanımlar.

IRK; genetik ve coğrafi etmenlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir topluluğu tanımlamaktadır.

Bu konuda, daha detaylı araştırma ve sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşmayı, alanında uzman tarihçilere bırakmak, doğrusu olacaktır!

Lozan Kürt Enstitüsü; bir reddetme değil, yüzleşme, yeniden inşa ve yeniden doğuş sembolü olduğu, ifade ediliyor.

Peki, Yeniden İnşa ve Yeniden doğuş derken! Daha önceki bin yıllarda, bir KÜRT MİLLETİ ve KÜRT Devleti mi varmış? Onun yeniden doğuş ve inşa mı edeceklermiş?

TÜRKLER ve KÜRLER, tarihin her döneminde ET ve TIRNAK olmuştur.

Peki, tarihin her döneminde, ET ve TIRNAK olan insanları, kim ya da kimler ve NEDEN ayırmaya – parçalamaya ve koparmaya hatta düşman etmeye çalışmaktadır?

Küresel ve Emperyalist Güçler; Türk Milleti ve Devletinin birliğini ve dirliğini bozmak için sağ – sol, Alevi – Sünni, laik – dinci, Türk – Kürt – Laz – Çerkez vb. kamplara bölmek istediğini, bir kenara not edelim.

Bir düşünce merkezi olarak hareket edileceğinin vurgulandığı, Avrupa’da akademik özerkliğe sahip bir “ Kürt Üniversitesi ” kuruluşunun hedeflendiği.

Lozan Antlaşması’nın yıldönümünde, Temmuz 2025 tarihinde; Lozan’da akademisyenler, hukukçular ve siyasetçilerin katılımıyla; Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Kürtlerin Geleceği, adlı bir çalıştay düzenleyecekleri.

Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Kürtlerin Geleceği çalıştayı, tarihi inkarın mekanında, özgürlük arayışının sesini ve fikri gücünü dünyaya duyuracak bir platform olacağı, ifade edilmektedir.

Küresel ve Emperyalist Güçler; Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Kürtlerin Geleceği mottosu ile dün olduğu gibi kirli ve sinsi bir tezgah peşinde olabilir mi? Neden olmasın ki!

Bu topraklarda, tüm farklılıkların BARIŞ ve HUZUR içinde yaşaması, birilerinin uykularını kaçırmaktadır.

Bu topraklara, BARIŞ ve HUZUR gelmesi, aynı zamanda ZENGİNLİK – REFAH ve KALKINMA demektir!

Peki, Küresel ve Emperyalist güçler, bu konuları neden kaşımaktadır? Kendi topraklarında olmayan bir konuyu kaşımak suretiyle nereye varmayı planlamaktadır?

Enstitünün temel amacı; Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını tarihi, hukuki ve siyasi açılardan korumak ve kurumsal düzeyde ve meşru yöntemlerle fikri zemini hazırlamak olduğu.

Bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde Kürtler ve Kürdistan üzerine araştırmalar yürüten bir düşünce merkezi ( Think – Tank ) olarak çalışacağı.

Lozan Kürt Enstitüsü, İsviçre’yi sadece bir merkez ve mekan olarak değil, düşünce özgürlüğü, siyasi çoğulculuk ve gelişmiş demokrasinin bir örneği olarak görmekte olduğu, ifade edilmektedir.

Peki, düşünce özgürlüğü ve gelişmiş demokrasinin temeli olarak görülen Avrupa ülkeleri ve özellikle de İsviçre, Gazze ve diğer bölgelerde ki İNSANİ konularla ilgili kılını dahi kıpırdatmaz. Peki, Neden?

Medeni Avrupa ülkeleri, Gazze vb. konularda, ÜÇ Maymunu oynamayı tercih etmektedir. Neden Acaba?

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik; Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Cumhur İttifakı’nın öncülük ettiği terörsüz Türkiye hedefine hassasiyet gösterilmesini ve bu sürece destek verilmesini. Bu süreç bir devlet politikası ve tüm yönleriyle dikkatle izlenmekte olduğu. PKK’nın silah bırakma kararı alması ve örgütün feshi, bu sürecin doğal ve beklenen bir sonucu olacağı. Bu, Türkiye’nin terörden arındırılmasına yönelik kararlılığın önemli bir göstergesi olduğunu, ifade etmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Kürt sorunun çözümü noktasında; bütün engelleri aştık. Bugün yarın PKK silahları bırakacak, örgütü feshedecek. Ondan sonra da yeni bir süreç, hepimiz için yeni bir dönem başlayacak. Siyasete büyük iş düşecek. Sürecin iyi yönetilmesi konusunda, siyaseten bundan nemalanmak isteyenler olabilir, buna da hazırlıklı olmamız lazım. Bizi kolay bir süreç beklemiyor, ifade ve vurgularının, PKK’nın silah bırakması ve örgütü fesih edecek olması, iç ve dış cepheyi güçlendirmek, terörsüz Türkiye ve BARIŞ – HUZUR – REFAH ve KALKINMA hedefleri çerçevesinde, manidar olduğunu düşünüyorum.

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir