Bölgemizde FİLLER Tepişirken!

Orta Doğu, Ön Asya ve Kuzey Afrika bölgesinde, 100 yıl önce küresel güçler tarafından anlaşmalı olarak başlayan paylaşım ve emperyalist hedefleri doğrultusundaki durumları, bugün dünya hegemonyal duruşları, varlık ve liderlikleri noktasında kendi aralarında kavgaya sebebiyet vermektedir. Yani bölüşüm, paylaşım ve yönetme için kavgaya tutuşmuşlardır! Acaba neden? Nasıl anlaşamazlar? Neyi ve neden paylaşamıyorsunuz?  Bölgemizdeki kavgayı anladın mı şimdi?  Bu kavganın bölge halkları ile bir ilgisi olabilir mi ki? Tabii ki mümkün değildir! Bölgedeki sömürülerinin devam edebilmesi için tabii ki tüm etnik ve dini dinamikleri harekete geçirmeleri gerekmektedir! Aynen de bunu yapıyor ve başarıya da ulaşıyorlar!  Neden mi? Bölgede hizmetçileri olan binlerce taşeron ve işbirlikçi çok kolay bir şekilde bulunabildiği için! Bölgede var olabilmeleri için sadece ve sadece bu etnik ve dini parçalanmışlık yetip artmaktadır! Aradıkları kan, acil olarak da bulunuveriyor!

Küresel güçler; 100 yıl önce, Osmanlı İmparatorluğunun hüküm sürdüğü ve nüfuz alanı olan 20 milyon kilometrekarelik kara parçasındaki yer altı ve yer üstü kaynaklarını nasıl paylaşılacağı için gizli bir anlaşma ile kendi aralarında karar kılmışlardı. Ne zaman, Çarlık Sovyetler Birliği dağıldı, Dünya, küresel çete veya güçlerin bu gizli paylaşım anlaşmasından haberdar olabildi.  Çarlık Sovyetler Birliği dağılmasa, bu gizli paylaşım anlaşmasından dünyamızın haberdar olması da mümkün görünmüyordu! Nedir bu gizli paylaşım anlaşması; Sykes – Picot! Osmanlı imparatorluğu daha parçalanmadan,  varlık ve kurtuluş savaşını da her bir vatan evladı ile yedi kıta da ve bölgede verirken,  bu güçler kendi aralarında anlaşmışlar, hangi bölgelere kimin egemen olacağı ve nasıl paylaşılacağını da bu gizli anlaşma maddelerinde bulunmaktaydı! Ne ala memleket! Bu anlaşmalar sağlanırken içeriden de işbirlikçileri tabii ki hazır ve nazır bir durumda bulunmaktadır! Peki ne için?! Parçalanan bu koca imparatorluğun her bir parçasına konduracakları devletçiklerin başına bu güçler adına bir sömürge valisi olabilmek için yapıyorlardı, tüm bu hainlik ve işbirliklerini!

Günümüze geldiğimizde ise dünyanın zengin kaynaklarına sahip bölgemizde;   paylaşım, parçalama ve yeniden dizayn noktasında neler yaşanmaktadır?  Yok, aslında 100 yıl öncekinden bir farkı!  100 sene önce kendileri sahnede ve meydanlarda görünen bu güçler, bugün ise kurmuş oldukları terör örgütleri üzerinden, vesayet ve vekâlet paylaşım savaşını vermektedir.  Yani,  Bölgemizde yine bir kanlı bölüşüm ve paylaşım savaşı devam etmektedir.  Neden ve nasıl olabilir? Mezkûr küresel güçler veya fillerin her birinin trilyon dolarlarla ifade edilen açıkları bulunmaktadır! Üretimlerinin de bu açıkları kapatmaları mümkün görünmemektedir! Peki, Ne yapmaları gerekiyor? Küresel güçler yaşaması ve varlıklarının devamı için ancak ve ancak bu bölgede olmak ve bu bölgenin zengin yer altı kaynaklarını da kukla yönetim, işbirlikçi devletçikler maharetiyle ülkelerine taşımaları gerekmektedir. Nasıl, plan tıkır tıkır işlemektedir! Tabii ki kurtuluş reçeteleri olarak da bu çözüm yöntemini görüyorlar!  Başkaca üretebilecekleri bir yöntemleri de kalmadığı için! İşte bam teli dediğimiz yer aslında tam da burası! 100 yıl önce kendi aralarında anlaşabilen bu güçler,  bugün rakamsal açıklarının büyüklüğünden mi nedir birlikte hareket edemiyor, anlaşma sağlayamıyor, varlık ve yoklukları adına kavgaya tutuşmuşlardır! Yani bölgemizde filler tepişirken, altında kalan çimler, pardon,  tüm bölge halkları da ölmekte, yok olmakta ve ezilmektedir. Kimin umurunda;  Filler tepiniyor ve tepişiyor ya! Daha ne olsun!

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük stratejistlerinden biri olarak kabul edilen ve ABD derin devletine de yön veren bir zat, yıllar önce diyor;  Türkiye,  bölgesinde   ( Irak, İran, Suriye, Mısır veya Rusya ) herhangi bir devlet ile hiçbir şekilde bir araya gelmemeli ve bölgenin gelişimi adına da birlikte politika üretmemelidir! Nasıl yani? Sana mı soracaktık, kiminle bir araya geleceğimizi ve birlikte politika üreteceğimizi?  100 yıllardır da böyle geldiği ve alıştıkları için de tabii ki sormamız gerekiyor, adamlara! Adamlar alışmış, ne yapsınlar ki!   15 Temmuz, hain işgal girişimi ile de tamamen teslim alamayınca; bu asil devlet ve milleti!  Tabii ki çıldıracaklar! Tabii ki kuduracaklar! Tabii ki asker ve polisimize kurmuş oldukları terör örgütleri üzerinden saldıracaklar! Peki, neden yapıyorlar? Bizi söz dinleyen ve yönetilebilir bir devletçik durumuna getirebilmek için, yapacaklar tüm bu saldırıları!

Yine bir başkası, derin devlete yön veren ve başkan Trump’ın da danışman ekibinin önde gelen bir adamı; Erdoğan’ın başında bulunduğu Türkiye’yi okuyamıyor, Erdoğan bölgedeki çıkarlarımız açısından çok tehlikeli bir lider, diyor! Niye, Türkçe bilmediğiniz için okuyamıyor  olabilir misiniz?! Yoksa içeride adamlarınız kalmadığı ve her türlü bilgiyi de sizlere anında ve  net bir şekilde de  sızdırıp, aktaramadıkları için olabilir mi?!   Türkiye Cumhuriyeti Devleti, mezkûr devletlerden bir veya bir kaçı ile bir araya gelmesi durumunda bölgedeki çıkarlarımız açısından tehlikeli olabilir, demektedir! Türkiye olarak birlikte politika üretebilecek ve beraber olabilecek devletlerden; Irak parça parça edildi, Mısır da darbe ile iktidar değiştirildi,  Suriye’nin hali de ortadadır! Yemen, Tunus, Libya, Somali, Afganistan ve diğerlerini saymaya bile gerek yok!  İran ve Rusya ile de 100 yıllardır hayali bir düşman ve husumet ile bu günlere kadar gelebildik!

Ne zamanki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önder ve liderliğinde; Bağımsız, yerli ve milli bir politika izlemeye, strateji geliştirmeye başladı!  Komşu ülkelerle de bölgenin huzuru ve selameti için bir araya geldi!  Küresel güçler veya bölgemizde ki tepişen – tepinen filler açısından dananın kuyruğunun koptuğu yer tam da burasıdır!  Anladın mı şimdi neler oluyor Lübnan’da? Anladın mı şimdi Suudi Arabistan öncülüğünde ki gelişmeler, tutuklamalar, el koymalar, bölgeye yönelik tehditler ve yaşanılanları? Yiyecek ekmek bulamayan bir ülke olan Yemen, nasıl füze fırlatabilir ki?  Bölgemizde, Fillerin tepişmesi ve çıkarları için değil füze, nükleer bomba ve atom bombası dahi fırlattırırlar, adama!  Bir daha soralım;  Filler bölgemizde neden tepişiyorlar ki? Bölgemizi; BÖLME, PARÇALAMA, YÖNETME, PAYLAŞMA ve YUTMA noktasında anlaşamadıklarından! Sen hala anlamadın mı? 100 yıllardır olduğu gibi, Hala OYUN ve OYNAŞTASIN! Fakat FATİH’İN İstanbul’u FETHETTİĞİ;  YAŞTA, AKILDA, FERASETTE, BASİRETTE, İDRAK ve ŞUURDA olman gerektiğini   unuttun ve unutturdular!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir