Devletimizin Yeniden Yapılanması için Bu Darbe Kalkışması bir FIRSATTIR

15 Temmuz karanlık gecesi, bu ülkeyi karanlık dehlizlere ve manda mantığına sürüklemek isteyenlerin gecesidir. Halk, demokrasi ve milli iradesine sahip çıkmakla bu hareketin önüne geçmiştir. Bizim gibi ülkelerde yönetimi doğrudan veya dolaylı olarak ele geçirmeye çalışan ‘emperyalist güçler’ içerideki taşeronları vasıtası ile sürekli olarak bu vb. kalkışmalarda bulunmuştur. 100 yıllık tarihimiz ve bölgemizdeki ülkelerin tarihlerine kabaca incelediğimizde ne demek istediğimiz net bir şekilde anlaşılacaktır. 1960 askeri darbesine yönetime el koyanlar Başbakanı ve arkadaşlarını asmadan önce ‘ ASTIK ‘ senaryosu ile Halka ve Milli İradeye bir yoklama çekmişlerdir. Halktan, Milli iradesine, Başbakanına ve arkadaşlarına yönelik bir ‘sahip olmak karşı darbesi görülemeyince’ daha sonra Başbakanı ve arkadaşlarını asmışlardır. Bu ülke ve asil millet bir daha böyle bir durum ve kalkışma operasyonları ile karşı karşıya kalmaması adına, devlet yönetim sistemimizin yeniden tasarlanması gerektiği kanaatindeyim.

15 Temmuz Darbe kalkışmasına yönelik olarak, 20 Temmuz tarihinde Cumhurbaşkanımız Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulunda toplantısında ülkemizin tüm bölgesinde ‘3 ay süre ile Olağanüstü Hal’ ilan edilmiştir.  Bu asil milletimize ve devletimize bu günleri yaşatanları kınamakla birlikte yüce milletimizin engin ferasetine ve takdirine bırakıyorum. Bu zihniyette olanlara en güzel cevabı her zaman ‘ Milletimiz ‘ vermiştir.  Anayasamızın Olağanüstü Hal ilanı ile ilgili hükümlerini kabaca incelediğimizde; Madde 119; Tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Madde 120; Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde… Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Madde 121; Anayasanın 119 ve 120’nci maddeleri uyarınca olağanüstü hal ilanına karar verilmesi durumunda, bu karar Resmi Gazetede yayımlanır ve hemen Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağrılır. Meclis, olağanüstü hal süresini değiştirebilir, Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı geçmemek üzere, süreyi uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. 

Devlet, Vatan, Birey ve Millet kavramlarını,  evrensel hukuk ve bireyin üstünlüğü çerçevesinde incelediğimizde… Devlet; Sınırları belli bir toprak parçası üzerinde teşkilatlanmış, bağımsız bir hükümete sahip olan toplumun temsilcisidir. O, toplumu idare eder; iç ve dış tehlikelere karşı güvenliği sağlar, hukuki niteliği ilgili kanunlar koyar, onları uygular, yasaklar ve emirler çıkarır. Böylelikle sosyal düzeni sağlar. Öteki devletlere karşı toplumu temsil eder. Devlet, egemen ve etkili bir iktidar demektir. Ama aynı zamanda meşru bir iktidardır. Kurumlara dayanan ve müesseseleşen iktidar hukuk iktidarıdır. Devlet, amacı toplumsal düzenin, adaletin ve toplumun iyiliğinin sağlanması olan; belli bir toprak parçası (Ülke) üzerinde yerleşmiş bir insan topluluğuna (HALK) dayanan ve bu topraklar üzerinde bulunan her şey üzerinde nihai meşru kontrole (Otorite)  sahip, siyasal bir örgütle (Hükümet) donanmış sosyal bir organizasyondur. Vatan, bir kimsenin doğup büyüdüğü; bir milletin hâkim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği toprak. Bir kimsenin yerleştiği yere de vatan denir.

15 Temmuz Darbe kalkışmasına yönelik olarak, Milletimizin Milli iradesine sahip çıkmak adına meydanlara inmesi, son günlerde yaşadıklarımız ve bu asil milletimize ve devletimize karşı ‘ içerideki taşeronlar ve dış destekli ‘ bir daha böyle bir kalkışma ve girişimlerine maruz kalmamak adına… Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında toplanan Bakanlar ve Milli Güvenlik Kurulunda ‘3 Ay süre ile Tüm Ülkede Olağanüstü HAL İlan edilmesini’,Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız başkanlığında oluşturulacak bir ‘ KOMİSYON ‘ başkanlığında,  Devlet yönetim sistemini yeniden kurgulamak adına bir Milat kabul etmeliyiz.  Devletimizin; Yönetim, Sevk, İdare, Personel alımı ve Devlet Kurumlarının ‘ TÜM HARCAMA ‘ sistemlerinin yeniden gözden geçirildiği, kurgulandığı,  Yeni bir Sistem için Yeniden ve Sil Baştan bir Milat kabul etmeliyiz. Devlet, Vatan sınırları içinde yaşayan ‘herkes ve her şeye’ Adalet ilkesi çerçevesinde yeniden dizayn edilmelidir. Devlet yönetim sistemimizin bütün kişi ve kurumları için  ‘ ŞEFFAFLIK ve HESAP VEREBİLİRLİK’ prensipleri doğrultusunda Yeniden yazılmalıdır.  Bu vatan toprağında yaşayan bizlerin gidebileceği bir başka ‘ toprak ‘ parçası dünya üzerinde yoktur. Bu gerçekler çerçevesinde son günlerde yaşadıklarımızı ‘bir İkinci Kurtuluş Savaşı, bir Yeniden Doğuş veMilli bir DEVLET meydana gelmesi için çok iyi bir FIRSAT olarak değerlendirmeliyiz, diye düşünüyorum. Aksi halde yaşadıklarımız bir tekrarı olmayacaktır. Bu asil millet ve devlet tarih sahnesinden silinmek ve yok olmakla karşı karşıya kalmaması için hiçbir sebep göremiyorum. 

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir