İnsanoğlu çevresiyle konuşmadan ve iletişim yapmadan duramaz. İnsan olmanın en temel ihtiyaçlarından bir tanesi de çevresiyle iletişim kurmaktır. İnsan sosyal bir varlık olduğu için yaşadığı toplumda ilişki halinde olduğu tüm bireylerle, çevresiyle, ailesiyle mutlaka iletişim halinde bulunmak zorundadır. İnsan yaşadığı toplumda iletişim halinde olduğu tüm bireylere karşı, açık, şeffaf ve dürüst olursa, bir o kadar da mutlu, huzurlu ve cesur olur.
Açık ve şeffaf olmakla, İletişim halindeki tüm bireylere karşı saklayacağı, gizleyeceği bir şeylerinin bulunmadığını da ifade etmiş olur. Bir kişi, ben kimseyle konuşmak ve iletişim kurmak istemiyorum diyemez. Diyorsa mutlaka, psikolojik ve sosyolojik bazı sorunları var demektir. Eskiler bu konuda çok güzel ve de anlamlı olan ‘ Konuşmakla, İletişim kurmakla, insan insanın zehrini alır’ vurgusu da çok önemlidir. Yani insanlar birbirleri ile konuşmakla, iletişim kurmakla, içlerinde biriktirmiş oldukları sıkıntılar ve sorunlarından da kurtulabileceklerini çok güzel bir şekilde ifade etmektedir.
İletişim, gönderici ve alıcı konumundaki iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişidir. İletişim, bir kimsenin düşüncesini, ihtiyacını ya da bilgisini iletmek isteyen bir kaynağı (göndereni) olmasını gerektirir. Kaynak, mesajı üreten ve gönderen kişi ya da kişilerdir. Kaynak genellikle orijinal mesajı kodlayan kişidir. İletişim; Kim söylüyor? (Kaynak), Neyi söylüyor? (İleti), Hangi yolla söylüyor? (Kanal), Kime söylüyor? (Alıcı), Hangi etkiyle söylüyor? (Etki), bunlardan biri olmaksızın bir mesaj ve konuşmanın gerçekleştiğini ifade edemeyiz. İletişimin temel öğeleri; kaynak, mesaj, kanal, alıcı ve geri dönüş olarak beş aşamada sıralanmaktadır.
İletişim sürecinin başlangıcını Kaynak temsil eder. İletinin hedef üzerinde istenilen etkiyi ya da sonucu oluşturmasında birinci derecede önemlidir. İletişim sürecinde istenilen sonuca ulaşılması açısından kaynağın iletiyi aktarmadaki durumu, hem iletinin anlaşılırlığı hem de hedef üzerinde etki oluşturması açısından çok büyük öneme sahiptir. Kaynak, hedeflediği kişiye, kişilere erişmek için öncelikle iletisinin taşıyacağı bilgi, duygu, enformasyonu bir iletişim kanalıyla gönderebilecek biçimde kodlar. Kodlamalar sözcükler, resimler, simgeler seçilerek yapılabilir.
Gazetecilik mesleği açısından baktığımızda da bir haberin veya mesajın 5N – 1K olmadan, ne haberden, ne de iletişimden söz edebiliriz. Bir olay veya haberin meydana geldiğini ve kamuoyuna bu haberi verirken ‘KİM’ sorusuna cevap veremediğimiz takdirde, bu haberle veya mesajla ilgili olarak bir eksiklikten söz edebiliriz. 5N – 1K ‘ı kabaca şöyle ifade edebiliriz: Bir olay veya bir durum hakkında mesaj verirken; Ne oldu, Neden – Niçin oldu, Nasıl oldu, Nerede oldu, Ne Zaman oldu ve tüm bu olayların meydana gelmesine ve mesaja sebebiyet veren KİM sorularına mutlaka cevap vermesi gerekir. Kim sorusuna cevap vermeyen mesaj ve iletinin, bu haber veya iletişim açısından, saç ayaklarından bir tanesi hep askıda kalacaktır.
Sosyal medya ve diğer mecralarda kim olduğu belli olmayan, kim tarafından söylendiği veya ifade ettiği anlaşılamayan bir sürü mesaj ve iletilere maruz kalabiliriz. İletişimin sağlıklı yürümesi şartlarından, iletiyi gönderen ve mesaja muhatap olan kişilerin açık ve şeffaf olması gerekir. Açıklık, Şeffaflık ve güvenin olmadığı durumlarda da iletişimden bahsedemeyiz. Sadece bir mesaj vardır, havada durmakta olan, kaynağı ve kim tarafından söylendiği belli olmayan. Herkes üstüne alsın, formatında bir iletişim de olamaz.
İletişimi başlatan kişi olarak, kaynak, yani kim sorusuna mutlaka ve mutlaka cevabını bulmamız gerekir. İletişimde kaynak yani kim tarafından söylendiği, ifade edildiği belli olmayan mesajlara biz iletişimciler, kavramsal olarak kara propaganda – gri propaganda olarak isimlendiririz.
Gri Propaganda ise yapılabilecek olan en sinsi İletişim ve Propaganda türüdür. Bu İletişim türünde, kaynağın nereden geldiği belli olmamakla birlikte, çoğunlukla rivayete ve kulaktan dolma bilgilerle yapılmaktadır. Gri Propaganda da hedeflenen, düşmanı veya karşı tarafı gülünç duruma düşürmek ve toplumda merak uyandırmaktır.
Buradaki amaç, gerçek dışı bir algı oluşturarak, düşmanı veya karşı tarafı, etkisiz ve itibarsız hale getirmeye çalışılmaktadır. İletişimciler olarak, kişilerle ve toplumla olan iletişimde bu vb. mesaj, iletişim türünü hiçbir zaman tasvip etmeyiz.
Devletler arasında ve savaş dönemlerinde uygulanabilecek olan iletişim türleri, kara ve gri propaganda, bireyler arasında uygulanırsa, bireylerde ve toplumda, çatışmalar, krizler ve kaos meydana gelir. İletişimin temeli açıklıktır. İletişimin temeli şeffaflıktır. İletişimin temeli dürüstlüktür. İletişimin temeli de güvendir. Bunlar olmadan Doğru bir İletişim, Sağlıklı bir birey ve Sağlıklı bir toplumdan dem vuramayız.