Türk Devleti, Suriye iç savaşının başladığı tarihten itibaren, bölgedeki hesabı olan tüm muhataplarına, bölge için en doğru ve huzuru temin edecek yaklaşım şeklinin, buralarda bir güvenli bölge oluşturmak olduğunu sürekli olarak her platformda ifade etmiştir!. Peki, muhataplarımızdan Türk devletinin sınırlarımız boyunca bu taleplerine olumlu bir cevap alabildik mi?! Tabii ki hayır!. Oysa ki; muhataplarımız ulusal çıkarları doğrultusunda, sınırlarımız boyunca kendi denetimlerinde kukla devletçikler kurmayı daha doğru bir yol ve yöntem olarak görmekteler!. Bu hedefleri muvacehesinde terör örgütlerine de her türlü lojistik ve eğitim destekleri devam etmektedir! Türk Devleti sınırlarımız boyunca kurulması planlanan kukla devletçiklere izin verecek veya göz yumacak mıdır? Elbette ki Hayır! Türk Devleti, Beka ve Varlığı adına böyle girişim ve operasyonlara asla izin vermeyecektir!. Çünkü, Türk Devlet Aklı ve Kadim Türk Devlet geleneğinin gerekleri de budur!.
Suriye’de süren iç savaşta Türkmen Dağı’nda mücadele veren Bayır – Bucak Türkmenlerinin Şehitler Tümeni Komutanı Halit Şireki yapmış olduğu bir açıklamasında şu ifadelere yer vermişti! 17 ile 45 yaş arasındaki Suriyelilerin Türkiye’de yaşamasından yana değilim! Türkiye bunları sınır dışı etsin ve gelsinler toprakları için savaşsınlar! Türk devletinden savaşabilecek Suriyelileri sınır dışı etmesini istiyorum! Suriye milletine buradan tekrar sesleniyorum! Bize Türkiye’de veya başka ülkede yaşamak yakışmaz!. Bize oturmak ve gezmek yakışmaz!. Toprağımız için savaşmak gerekir!. Allah Türk devletinden razı olsun! Bizim kadınlarımıza, çocuklarımıza ve yaşlılarımıza sahip çıktı, şeklinde çok manidar açıklamalarda bulunmuştu!.
Peki, geçtiğimiz günlerde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat, bölgedeki eşek arısı terör örgütlerine yönelik olarak neler ifade etmişti, kabaca izah etmeye çalışalım!. BM toplantısından birkaç gün önce, Suriye Devlet Başkanı Esat, YPG’yi BM’ye terör örgütü ifadesiyle şikayet etti!. Esat, Suriye’deki iç savaşın başlamasından beri çatışmaya girmediği ve pek çok alanda iş birliği yaptığı YPG / PKK’yı, BM’ye şikayetinde ”ayrılıkçı terör örgütü” olarak nitelendirmişti!.. Peki, zamanlama çok manidar değil midir?! Acaba Türk Devleti ve Suriye Devleti bölgedeki varlıklarının birlikte hareket etmek olduğunu geç de olsa anlamış olabilir mi?! Neden olmasın! Ya da her iki devlet, bölgedeki varlık, barış, huzur ve toprak bütünlüğü adına gizliden görüşmelere devam etmekte midir?! Ehlince malum olan bizlere müphem olduğu için bilemiyoruz!.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, partisin istişare toplantısındaki konuşmasında; Türkiye’nin Suriye’de güvenli bölge politikasının, Suriye halkının kendi evlerine dönüşü konusunda en makul ve insani yol olduğunun altını çizdi!. Türkiye’nin sınırları dibinde terör oluşumlarına asla göz yummayacağını ve bunu defalarca müttefikler başta olmak üzere tüm dünyaya ilan ettik! Fırat’ın doğusuyla ilgili de muhataplarımıza her türlü ikazı yaptık, yeteri kadar da sabırla davrandık! Hazırlıklarımızı yaptık, harekât planlarımızı tamamladık ve gereken talimatları verdik’. Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti, belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır’. Amacımız, Fırat’ın doğusunu da barış pınarlarıyla sulamaktır!. Hem karadan, hem de havadan bu harekâtı yürüteceğiz!. Suriye tarafındaki kardeşlerimizin de, tüm güçleriyle bizim yanımızda yer alacağından şüphemiz yoktur ” şeklindeki vurgu ve konuşmaları, Suriye Devlet Başkanı Beşer Esat’ın YPG’yi ayrılıkçı terör örgütü olduğu ifadeleri ve Türkmen Dağı Komutanının da Suriyelilerin artık vatanlarına dönmeleri ve vatan savunmasında birlikte savaşmaları gerektiği sözlerinin, hem zamanlama hem de bölgenin huzuru ve güvenli bölge oluşum kararlılığı zaviyesinden çok manidar ve dikkate değer olduğunu düşünüyorum!
Tüm bunlar olurken Irak’taki karışıklıkları nasıl izah etmeliyiz?! Irak, bugün durduk yere mi karışmıştır? Irak sokaklarını kim veya kimler neden karıştırmaktadır?! Irak’ın karışması kimlerin işine gelecektir?! Şimdi diyeceksiniz ki; Irak ne zaman sükun oldu ki?! Irak 2003 yılından bu yana zaten her gün yanmaktadır! Bölgenin güçlü üç devleti, Türkiye, İran ve Rusya, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü, yine Irak ve Suriye devleti ile birlikte, bölgenin de huzuru, barışı ve sükunu adına risk almakta olduğu kanaatindeyim!.
Şimdi tüm bu izahat ve açıklamalar çerçevesinde soralım! Bölgemizde neler olmaktadır?! Böyle bir harekat ve operasyon, bölge üzerinde hesabı olan kimleri saf dışı bırakacaktır?! Bölge devletleri, küresel bir oldubitti oluşuma asla müsaade etmeyecektir! Türk Devleti, Suriye Devletinin toprak bütünlüğü adına, terör örgütlerine karşı elini güçlendirmek için neler yapmaktadır?! Türk Devleti, Irak içlerinde de temizlik harekatı yapacak mıdır?! Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerinde olduğu gibi, BARIŞ PINARLARI harekatı ne demektir?! Yani, bölgemizde halen kaos içindeki iki devlet, Irak ve Suriye’nin barış ve huzuru, Barış Pınarları harekatı ile mi sağlanacaktır?! Türk Devleti, Irak sınırlarımız boyunca ve belirli derinliklere kadar, Suriye’de kendi içindeki temizliği, karşılıklı anlaşma ve mutabakat çerçevesinde birlikte mi yapacaklar?! İfade ettiğimiz gibi ehline malum olan bizlere müphem olduğu için bilemiyorum!. Veya tüm bunlar ne adına birlikte yapılacaktır?! Elbette ki sadece bölge devletlerinin toprak bütünlüğü ve bölgenin huzuru, barışı ve sükuneti için!.