Oyun Bozan Türk Devlet Aklı!.

Çarşamba günü saat 16.00 itibari ile Barış Pınarı harekatı, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile başlamış oldu!. Allah ordumuzu muzaffer eylesin!. Bir tek askerimizin tırnağına taş değmesin!. Harekata katılan tüm üst kademe komutan ve askerlerimize Allah feraset ve basiret versin!.  Allah ordumuzun yar ve yardımcısı olsun!. Türk Milleti tarihte olduğu gibi hiçbir dönemde işgalci olmamıştır! Tarih, Türkleri hiçbir zaman zalim ve zulmeden olarak da yazmamıştır!. Bundan sonra da yazamayacaktır!.  Çünkü Türk;  Adalet dağıtan, Hakikat ehli ve mazlum milletlerin de hamisi, demektir!  

Peki, Türk Devleti ve Türk Ordusu, Suriye ve Irak sınırımız  ve belirli bir kilometrelik  içerideki alanda ne işi mi vardır?! Hani içeriden ve dışarıdan bazı aklı evveller,  Ne işimiz var bir başka ülkenin vatan toprağında, şeklinde, hezeyanlar  savurmaya başladı!. Şimdi soralım! Türk Devleti ve Türk ordusunun ne iş mi  vardır bir başka ülkenin vatan toprağında?! On bin kilometre mesafesi olan devletlerin ulusal güvenliği ve çıkarları da bizim sınırlarımız ve bu bölgeden başlıyorsa! Adamlar ulusal güvenlikle ilgili sorunlarını kapılarına gelmeden bu bölgelerde kurutmaya ve yok etmeye çalışıyorsa! Adamlar kendileri gelemediği ve Türk ordusunun da karşısına çıkamadığı için alfabede ki tüm harflerden müteşekkil sınırlarımızda kurdukları terör örgütleri ile hem kukla devletçik peşinde, hem sınırlarımızda cirit atıyor, hem de bölge halkının barış ve huzurunu bozmaktadır!   Peki, Türk Devleti ve Türk milletinin ulusal ve iç güvenliği nereden başlamaktadır?! İçeriden ve dışarıdan hezeyanlar savuran arkadaşlar bu soruya da  bir cevap verebilir mi?! Hiç sanmıyorum!.

Türk Devleti ve Türk Milleti, kendisine  kurulan tüm oyun ve  tuzaklardan  asla gözünü ayırmamalıdır!. Her an teyakkuz halinde olmalıdır! Türk Devleti ve Türk Milletini savaşa sokup parçalamak için oyun ve tuzak kuranlar,  her gün yeni   bir  plan peşindedir!. Çünkü, küresel ve emperyalist güçlerin Avrasya’daki çıkarları için  engel olarak gördükleri  hedef Türk Devletidir!. Avrasya ve Orta doğu bölgesinde, kadim devlet,  medeniyet  geleneği ve tüm gönül bağları ile karşılarına çıkma potansiyeli geliştiren Türk Devletinden başka hiçbir güç zaten kalmamıştır!. Böyle bir ortamda ise vatandaşlarımızın büyük bir bölümü günlük oyun ve oynaştadır! Makam, mevki,  siyaset, iktidar, para, kadın ve güç sevdasındadır! Ne diyelim! Allah akıl, fikir ve feraset versin!

Küresel ve emperyalist güçlerin tek hedefi,  Türk Devleti ve Türk Milletinin birlik,  beraberlik ruhu ve gücünün bozulmasıdır!  Bu birliktelik bozulursa gerisi zaten çok kolaydır!  Türk Devleti ve Türk Milleti, içeriden ve dışarıdan çok büyük bir ihanet altındadır!.  Bazıları görmese, göremese ve anlayamasa da! Yani, tehlike çok büyüktür!. Türk Devleti beka ve varlık adına tam uçurumun kenarında derken;  Ah vah mı etmeliyiz! Peki, böyle bir durum ve şartlar altında neler  yapmalıyız?! Elimiz kolumuz bağlı başımıza gelecek sonuca rıza göstermeli ve  beklemeli miyiz?!  

Tarihin hiçbir döneminde Türkler böyle yapmamıştır! Kanlarının son damlasına kadar vatan ve kutsal değerler uğruna canını feda etmiştir! Tabii ki Aklın gereği olarak tedbir ve önlem almalıyız!  Sadece tedbir mi almalıyız?! Aksiyona da geçmeli miyiz? Elbette ki Beka ve Varlık adına her türlü önlem ve tedbir alınacak, daha sonra da aksiyona geçilecektir! Kadim Türk Devlet geleneği ve Türk Devlet Aklı, böyle yapmayı emreder ve gerekli kılar! 15 Temmuz hain  karanlık  kalkışma gecesi  zuhur eden Türk Devlet Aklında olduğu gibi!.

Geçtiğimiz günlerde, bir gazeteci ağabeyimiz, MHP Lideri Devlet Bahçeli ile yapmış olduğu röportajında ki çok önemli gördüğüm birkaç cümlesini sizlerle paylaşmak, bugünlerde de sağlık sorunları ve ABD’de yaşayan firari birinin uluslar arası düzeyde tartışmaya sebebiyet veren herzeleri ile gündeme çok sık gelmeye başlayan, Devlet Bey’in siyasi deha ve Devlet Adamlığı zaviyesinden değerlendirmeyi ve daha fazla tefekkür etmek gerektiğini düşünüyorum!  

Gazeteci ağabeyimiz; Gördüğüm şu ki Sayın Bahçeli tam bir devlet adamı! Her zaman olduğu gibi  “ tuzak kuran değil, oyunbozan kişi!. Peki oyunbozan ne demektir?!. Oyunbozan siyaset, perdenin arkasını görmektir!. Mevcudu görmek değil, onun arkasındaki gerçeği fark etmektir!

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; ” Bu millet Çanakkale ve Kurtuluş Savaşında olduğu gibi Türk’ü, Kürdü, Laz’ı, Çerkez’i, Arab’ı Boşnak’ı Roman’ı olmak üzere seksen bir milyon tek yumruk olarak FETÖ’nün işgal ordusunu hezimete uğratmıştır. Bu millet ölüm kusan silahlara, tanklara ve uçaklara rağmen bağımsızlığından zerre kadar taviz vermemiştir!. Bugün artık uluslar arası ilişkilerde, ekonomide, diplomaside ve savunma sanayisinde yükselen bir Türkiye gerçeğini kabul ediyor. Bugün güçlü demokrasisi ile bölgesine ilham olan din, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm mazlumlara kucak açan güçlü bir Türk Devleti var!.

Bugün artık bölgesel ve küresel senaryolara figüranlık yapmak yerine oyun kuran ve tuzak bozan bir Türkiye var!. Geldiğimiz nokta itibariye, bölgemizde  Türkiye’nin olurunun alınmadığı, Türkiye’nin rızasının gözetilmediği hiçbir girişimin başarı şansı yoktur!. Türkiye’nin hassasiyetleri hesaba katılmadan atılacak tüm adımlar er ya da geç akim kalmaya mahkumdur ” şeklindeki ifade ve vurgularının, Fırat’ın doğunu ve batısına yönelik, Barış Pınarları harekatının başladığı  şu günlerde ve sınır komşumuz Irak’ın da karıştırıldığı bir dönemde, çok manidar ve dikkate değer olduğunu düşünüyorum!.  

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir